PKK-PAJK Zindan Komitesi, Türk devletince cezaevinde katledilen Şakir Turan’a ilişkin yazılı açıklama yaptı.    

PKK-PAJK Zindan Komitesi, “Fransa düşünür Baltard; hapishaneleri “Kuşatıcı ve hizaya getirici kurumlar olarak” tanımlar. Egemenler tarihten günümüze dek kendileri için tehlikeli gördüğü devrimci ve yurtseverlere yönelik bu kurumları bireylerin iradesini kırma ve ısla etme mekanları olarak kullanılmakta. Hegemon güçler kendileri için tehlikeli olarak gördükleri devrimci ve yurtseverleri “kuşatıcı ve hizaya getirici” politikalarıyla iradeyi teslim alıp yeniden kendi sistemlerinin birer dişlisi haline getirmeyi amaçlarlar. Bu politikalarla bireyi insanlık değerleri olan toplumsallığından kopartıp, kendi insanlığına ihanet etmesini hedeflerler” dedi.

“Bugün AKP-MHP faşizmi 2015 yılından beri Çökertme Planı adı altında zindanlar da yoldaşlarımızın iradesini her günüyle kuşatıp teslim almak için pervasızca yönelmektedir” denilen açıklamada, “AKP-MHP faşizmine karşı tüm yoldaşlarımız amansız direniyor. Düşman tüm yönelimlerine rağmen hiçbir yoldaşımızın iradesini teslim almayınca bu sefer hasta olan yoldaşlarımızın tedavilerini yapmamak için adeta onları ölüme terk ederek şehit düşürüyor. Budan dolayı 70 yaşında kanser hastası olan Şakir Turan yoldaşımızı hastanenin bodrum zemininde olan bir hücreye atarak ölüme terk ediliyor. Tüm bu insanlık dışı yaklaşımlara rağmen yoldaşımız düşmanın politikalarına karşı sonuna kadar direnerek son sözü” Başım dik geri adım atmadım” diyerek onurluca direnmiştir. Hiçbir düşman politikası PKK ve PAJK militan ve yurtseverlerimizin iradesini kırıp onları hizaya getirme gücün de olamaz. Çünkü irade bir insanı insan yapan en büyük manevi gücüdür. Bunun için Önderliğimi ‘’İrade bir insanın savaşım gücü, savaşma azmi, savaş karalılığı ve hedefe kilitlenerek sonuna kadar yürüme gücüdür “ der. Bu iradeyi hasta olup cezaevlerinde düşmanın tüm baskılarına rağmen sonuna kadar direnen yoldaşlarımızda görmek mümkün.           

Yurtseverimiz olan Şakir Turan yoldaşımız bu devrimci iradeyle kanser hastası olmasına rağmen AKP-MHP faşizme karşı sonuna kadar 14 Temmuz ölüm Orucu şehitlerimiz olan Kemal ve Hayrilerin direniş ruhu gibi her gün dirhem dirhem erimesine rağmen düşmana boyun eğmeyip direnerek şehadete ulaşmıştır. Erzincan L Tipi kapalı Cezaevinde 30. 08 2023 tarihinde şehit düşen Şakir Turan yoldaşımız hastalığından dolayı şehit düşmemiştir, onun şehit düşüren AKP-MHP Faşizmi ve adli tıp kurumudur. Dolaysıyla onun sorumlusu bu kurumlar olmaktadır” diye belirtildi.

‘HALKIMIZ VE İÇERİDEKİ YOLDAŞLARIMIZ  DÜŞMANA SONUNA KADAR İSYAN ETMELİ’

PKK-PAJK Zindan Komitesi açıklamasında şu hususlara da yer verildi:

“Düşman her gün zindanlar da yoldaşlarımızı katlediyor. Zindanlar da yıllarını mücadeleye adayan, düşmanın işkence ve baskılarına rağmen onurluca direnen yoldaşlarımız AKP-MHP faşist rejimi tarafından katlediliyor. Her gün zindanlardan şehit cenazeleri çıkıyor. Şehit yoldaşlarımızın cenazeleri ya korsanca defnediliyor ya da bırakmıyor halkımız onlara layık bir cenaze töreniyle uğurlasın. Düşmanın tüm bu yaklaşımlarına rağmen halkımız ve ailelerimiz içerdeki yoldaşlarımız gibi düşmana karşı sonuna kadar direnerek isyan etmelidir. Ne kadar sesiz kalırsak bir o kadar düşmana güç vermiş oluruz. Sessiz kalışlarımızın düşmana ne kadar güç verebileceğimizi düşünebiliyor muyuz?  Düşman her yönüyle bize topyekûn saldırıyor. Bunu için bizde düşmanın topyekûn saldırılarına karşı topyekûn bir direnişle cevap olmuş olsaydık düşman zindanlardaki yoldaşlarımıza bu kadar pervasızca yönelemezdi. AKP-MHP faşizminin bizim pasif duruşlarımızdan güç aldığı bilinmelidir. Nasıl ki, hareketimizin 1980 darbesinde zindanlarda çıkış yapıp mücadelemizi büyüttü, bizde bu süreç de aynı şekilde her yerde topyekûn bir duruş ve mücadele karalılığıyla seferber olmalıyız. AKP-MHP faşist hükümeti hareketimizin zindan direniş kültüründen korktuğu için zindandaki yoldaşlarımıza yönelerek bizi zindanlarda teslim alıp çökertmeye çalışıyor. Düşmanın zindan politikalarına karşı her yerde demokratik tavır sahibi olmalıyız. Bunu başarmak için daha neyi bekliyoruz? İnsanın en büyük yetkisi ahlak ve vicdanidir.    

Şehit yoldaşların son sözleri bizim için yaşamın en büyük armağanıdır. Biz söz verdik, halkımızın kendi kendini yönetmesi olan özgürlüğün inşacıları olacağımıza, onların yarım bıraktığı hayalleri biz yoldaşların boyun borcu olacaktır. Bu  sorumluluk bilinciyle şehit düşen Şakir Turan, Halim Kırtay , Nevzat Çapkın yoldaşlarımızı minnetle, sevgi ve saygıyla anıyoruz. Değerli ailelerimizin ve halkımızın başı sağ olsun diyoruz.”