TUHAY-DER: Tutsaklar hemen bırakılmalı

TUHAY-DER, koronavirüs salgınının cezaevlerinde ağır sonuçlara neden olabileceğine dikkat çekti, "Hemen serbest bırakılmalılar" dedi.

İran'da salgın tehdidine karşı önlem olarak aralarında siyasi tutsakların da bulunduğu 85 bin kişi serbest bırakılırken, Türkiye’de ise tutsaklar risk altında.
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), konuya ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

'SAYIN ÖCALAN'LA DÜZENLİ GÖRÜŞÜLMELİ'

Açıklama şöyle:
“Bilindiği üzere 21 yıldır ağır tecrit altında, esaret koşullarında olan Sayın Öcalan ve İmralı Cezaevi’nde bulunan diğer tutuklulara uygulanan hukuksuzluk, siyasi bir karardır.
Daha önce adada yangın çıktığına dair yapılan açıklama tüm halk ve hak örgütlerinde büyük kaygıya sebep olmuştu. Bu kaygılar ve kamuoyu tepkisi sonucu Sayın Öcalan ve iki tutuklunun aileleri ile görüşme sağlandı. Ancak o görüşme tecridin bittiği anlamına gelmediği, akabinde yapılan görüşme başvurularının sonuçsuz kalmasında da görülmüştür.
TUHAY-DER olarak düzenli bir şekilde aile, avukat ve vasi görüşmelerinin yapılmasını talep ediyoruz. Sayın Öcalan’ın görüşmelerde hep barışa ve demokrasiye vurgu yaparak ölümleri engellemede büyük bir irade sahibi olduğunu gösteriyor.  
Sayın Öcalan’a uygulanan ağır tecrit şimdi ülkenin tüm cezaevlerine yayılmıştır. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve disiplin cezaları kabul edilemez. Gelinen aşamada önü alınamayan, tüm toplumu etkisi altına alan koronavirüs salgınının nasıl, nereye evrileceği belli değilken cezaevlerine ziyaretleri kesmek bir çözüm değildir.

'AĞIR SONUÇLAR DOĞABİLİR; HEMEN BIRAKILMALILAR'

Salgın cezaevlerinde ağır sonuçlara neden olmadan, ayrım gözetmeksizin tüm tutuklu ve hükümlüler serbest bırakılmalı. Adalet Bakanlığı'nın aldığı tedbirler yetersiz olduğu gibi, bu gerekçeyle tecridi meşrulaştırmaktadır. Bakanlığın aldığı tedbir aile görüşlerini erteleme ve telefon konuşmalarının süresini uzatmak değil, doğru olan tutuklu ve hükümlüleri tahliye etmektir.
Sayın Öcalan ve İmralı Cezaevi’nde bulunan üç tutuklu başta olmak üzere tüm tutuklu ve hükümlüler sağlıklı ve özgür koşullara kavuşturulmalıdır. Buna ilişkin sivil toplum örgütleri, başta olmak üzere, aydınlar, yazarlar, toplumsal sorumluluk sahibi olan kurum ve kuruluşları göreve çağırıyoruz.”