AKP-MHP iktidarı, Hakkari üzerinde uzun yıllardır her türlü asimilasyon politikası uyguluyor. Bu asimilasyon politikalarıyla Hakkari’nin hem doğası, hem kültürel hem de sosyal yapısı hedeflendi. Bununla yetinmeyen Türk devleti halkı fişleyen bir uygulamaya imza attı.
Türk devletinin Hakkari ve Yüksekova’daki (Gever) emniyet müdürlükleri, “Pusulam Polis” projesi kapsamında Gever’de tüm aile fertlerinin parmak izlerini alarak, halkı fişlemeye başladı. Polisin ilk fişleme uygulaması Ağustos ayında Gever’de engelli çocuklara yönelik başlarken, Eylül ayında ise tüm çocuklara uygulandı. Ekim ayında ise Geverli tüm yurttaşlar bu uygulamaya tabi tutuldu.
RET POLİTİKASI HAKKARİ’DE YOĞUN UYGULANIYOR
ANF’ye konuşan Hakların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Sait Dede, uygulamanın yasalara aykırı olduğuna dikkat çekti. Hakkari’nin geçmişten bugüne imhanın, inkarın, ret politikalarının yoğunluklu olarak uygulandığı merkezlerden biri olduğuna işaret eden Dede, Hakkari halkının asla ama asla baskılara karşı yılmadığını, hep onurluca direndiğini ifade etti.
Her faşist iktidarın bu topraklarda boyunun ölçüsünü aldığını kaydeden Sait Dede, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hakkari ve ilçelerinde geniş bir alan yasak bölge ilan edilmekte, halkın tarım ve hayvancılıkla uğraşmaları imkansız hale getirilerek bir nevi cezalandırılmaktadır. Yine sınır kapılarında ticaret yapılamamakta, insanlar yoksullukla cezalandırılmak istenmektedir. Bunun temel sebebi; bu halkın iradesine sahip çıkarak kendi siyasi tercihlerinden vazgeçmemesidir. Halkımız ne ekonomik ne de siyasi ambargolara asla teslim olmamış ve olmayacaktır. Faşist iktidar bloğu Hakkâri’ye tek bir çivi dahi çakmamıştır.”
Son beş yılda çoğu çocuk 18 sivilin devlet güçleri tarafından katledildiğini hatırlatan HDP’li Dede, “Yaptıkları tek şey katilleri korumak, kollamak oldu. Bunu da büyük bir pervasızlıkla yapıyorlar; henüz savcı olay yerine gitmeden Hakkâri valiliği hükmünü açıklıyor. Şöyle olmuştur, böyle olmuştur gibi yalanlarla delilleri karartıp yargıya talimatını veriyor. Kesinlikle hiçbir kanuna kurala hukuka bağlı olmayan bir idari yapıyla karşı karşıyayız” diye konuştu.
HAKKARİ ‘PİLOT’ BÖLGE SEÇİLDİ
İktidarın Anayasa’nın, yasaların geçerli olmadığı bir coğrafya yaratmak peşinde olduğunu söyleyen Dede sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu son olayda da yasalara, anayasaya, uluslararası sözleşmeler açıkça aykırı olduğu Hakkâri ili pilot bölge seçiliyor ve yurttaşların parmak izleri alınmak isteniyor. Bir despotik toplum hayali peşindeler. Bir şehri karakollarla çevir yetmedi, adım başı kimlik kontrol GBT noktaları kur, yetmedi köyleri boşalt yaylaları yasakla, ticareti yasakla, zırhlı araçlarını halkın arasına son sürat daldır, yetmedi köyleri ablukaya alarak günlerce yurttaşları evlerine hapset, yetmedi seçilmişlerini tutukla, yerlerde sürükleyerek darp et. Demek ki bu ve benzeri faşist yaklaşımlar yetmemiş olacak ki, şimdi de çocukları bahane ederek yurttaşların parmak izlerini alarak fişle.”
ÖNCE ÇOCUKLAR SONRA TÜM YURTTAŞLAR FİŞLENECEK
Kanunda parmak izinin nasıl ne şekilde kimler tarafından alınabileceği, bu verilerin nasıl saklanması ve nasıl yok edilmesi gerektiğinin ayrıntılı olarak tek tek anlatıldığını vurgulayan Dede, şöyle konuştu:
“Polis vazife ve salahiyet kanunun 5. maddesine göre, bu şekilde ev ev dolaşarak parmak izi alınması yasaya aykırıdır. Kendilerine dayanak yaptıkları yasayı bile bir çırpıda çiğneyebiliyorlar. Şimdi kanunda rıza ön şartı var. Biz rıza aldık yönünde açıklama yapıyorlar. Panzerlerle, ağır silahlarla mahalle mahalle dolaşacaksın, parmak izi alacaksın ve halk özgür iradeleri ile verdi, diyeceksin. O zaman çarşı merkezine bir masa bırak, bakalım kaç kişi gelip özgür iradesi ile size parmak izini verecek. Halk sizi çok iyi biliyor. Önce çocuklarla başlayıp tüm yurttaşların kişisel verilerini fişleyeceksiniz.”