KCK Dış İlişkiler Komitesi, Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Bağdat ve Hewlêr ziyaretlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
KCK Dış İlişkiler Komitesi açıklamasında şunlar belirtildi:
“Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile Bağdat’ta yaptığı görüşme sonrasında açıklamalarda bulundu. MİT Eski Başkanı Hakan Fidan, ortak çıkarlar ve Irak’ın egemenliğine vurgu yaparak, PKK’nin Irak topraklarını işgal ettiğini ve PKK’nin bir “terör örgütü” olarak tanınmasını talep ederek, ‘teröre karşı ortak mücadele’ çağrısı yaptı.
TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Dışişleri gömleği ile MİT başkanlığı dönemindeki kirli icraatlarını bu kez ‘diplomasi’ adı altında pazarlayarak, geliştirmek istiyor.
İŞGALİ ‘DİPLOMASİ’ YOLUYLA KALICI HALE GETİRMEK İSTİYOR
Irak topraklarını işgal ederek 100 karakol, askeri üs ve MİT merkezleri açan Türk Dışişleri Bakanı, utanmaz bir eda ile Irak’ın egemenliğinden ve toprak bütünlüğünden söz etmektedir. Hakan Fidan kendince, Türkiye’nin Irak topraklarındaki askeri işgalini Irak’a da kabul ettirerek, normalleştirmek istemektedir.
Hewlêr’i siyasi, askeri ve ekonomik olarak bir Türkiye vilayeti haline getiren Türkiye; Güney Kurdistan hükümeti, Irak devleti ve BM’nin sessizliğini fırsata çevirip, bu politikasını yayarak, Kurdistan ve Irak topraklarındaki işgalini ‘diplomasi’ yolu ile kalıcı hale getirmeyi amaçlamaktadır.
Komploculuğu ve provokatörlüğü ile ünlenen, Suriye topraklarını işgal etmek için, ‘gerekirse Suriye tarafından Türkiye’ye birkaç roket attırırım’ diyen Hakan Fidan, şimdilerde Türkiye adına ‘diplomasi’ faaliyeti yürütmektedir.
HAKAN FİDAN ONLARCA İNSANI KATLETME EMRİNİ VERDİ
Güney Kurdistan kentlerini MİT ajanları ve tetikçi çetelerle dolduran ve verdiği talimatlarla Süleymaniye, Şengal, Maxmur’da onlarca insanı katleden Hakan Fidan, büyük bir hayasızlıkla ‘terörden’ ve “teröre” karşı ortak mücadeleden söz etmektedir.
Eski MİT müsteşarı ve yeni TC Dışişleri Bakanı, yalan ve demagojiye dayalı açıklamalarını ‘Türkiye DAİŞ’e karşı büyük bir mücadele sürdürmektedir’ kuyruklu yalanı ile tüm dünyaya yutturabileceğini sanmaktadır.
10 Haziran 2014 tarihinde, DAİŞ Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’nu bastığında, Başkonsolos Öztürk Yılmaz ve konsolosluğu koruyan özel harekatçılar tek mermi sıkmadan teslim olduğunda, Hakan Fidan MİT Başkanıydı. Başkonsolosa ve özel harekatçılara ‘DAİŞ’e zorluk çıkarmayın, biz devredeyiz’ talimatı veren de bu kişiliktir. Nitekim Konsolosluğu 10 dakika içinde ele geçiren DAİŞ çeteleri baskından hemen sonra ‘Türk yetkililerle görüşmeye hazırız’ açıklaması yapmıştır. DAİŞ’in bu olay ile başlayan Türkiye ilişkileri günümüzde de Hakan Fidan ve MİT üzerinden ve aleni bir ilişki olarak devam etmektedir. Çalınan Irak petrolünün Türkiye üzerinden piyasaya sürülmesi de TC-DAİŞ ortaklığıyla gerçekleşen bir faaliyettir ve bu konuda onlarca görsel, yazılı bilgi ve belge kamuoyuna yansımıştır.
Hakan Fidan’ın MİT Başkanı olduğu dönemde Türk devleti ve DAİŞ ortaklığı ile onlarca katliam ve bombalı eylem gerçekleşmiş ve bunların gerçek faillerinden hiçbiri yakalanamamıştır;
Hakan Fidan’ın, TC Dışişleri Bakanı sıfatı ile Bağdat ve Hewlêr’e yaptığı ziyaretlerin ana amacı Türkiye’nin Irak topraklarındaki fiili işgalini tartışma dışı tutarak, Güney Kurdistan’ı bir Türkiye eyaleti haline getirme politikasını geliştirmektir. Bununla birlikte Süleymaniye, Şengal, Maxmur’a yönelik saldırı ve suikast politikalarının devam ettirilmesidir.
İŞGALCİ TC, KDP DESTEĞİYLE HAREKETİMİZLE IRAK’I KARŞI KARŞIYA GETİRMEK İSTEMEKTEDİR
Hareketimizin Irak devleti ve halkları ile hiçbir sorunu yoktur. Kürt sorununa çözüm geliştirebilen ve Kürt varlığını ve özgürlüğünü anayasal güvence altına alan tek bölge devleti olması itibariyle de Irak ile her zaman dostane ilişkiler içinde olduk. İşgalci TC inkar ve imhaya dayalı Kürt soykırım siyasetine Irak devletini de dahil etmek, sorunlarına ortak etmek istemektedir. O nedenle Kürt katili Fidan “Irak PKK’yi terör örgütü ilan etmeli” demektedir. Bunu Kürt olan Irak Dışişleri Bakanı’nın yüzüne söylemesi ve hiçbir tepki ile karşılaşmaması yadırganacak bir durumdur. İşgalci, sömürgeci TC, KDP desteğiyle, ısrarla hareketimizi ve Irak devletini karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır. Irak devlet ve hükümet yetkililerinin, yurtsever aydın ve halklarının bu oyuna gelmeyeceği ve karşı duracağını biliyoruz.
IRAK VE GÜNEY KURDISTAN MİT VE DAİŞ'İN ARKA BAHÇESİ HALİNE GETİRİLMESİNE İZİN VERİLMEMELİ
Bu vesile ile başta Kurdistan halkı ve Iraklılar olmak üzere, Güney Kurdistan yönetimi, Bağdat yönetimi ve BM teşkilatı, Türkiye’nin Irak topraklarındaki işgaline son vererek, tüm askeri üslerin kaldırılması için çaba içine girmelidir. ‘Terör’ gerekçesiyle Irak topraklarına yapılan kara ve hava saldırıları Türk işgalinin gerekçesi haline getirilerek doğallaştırılmamalı; Türk devletinin siyasi ve ticari ilişkiler adı altında Kerkük, Musul, Hewlêr ve Süleymaniye’yi MİT’in ve DAİŞ çetelerinin arka bahçesi haline getirmesine izin verilmemelidir. Irak’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün ilk ve belirleyici koşulu, Irak topraklarındaki Türk işgalinin sona erdirilmesidir.”