Van’da 12 bin hasarlı bina hala yıkılmadı

Van depreminin üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen 12 bin hasarlı bina hala yıkılmazken, 1950’li yıllarda inşa edilen, kuyumcu ve bankalara ait hasarlı binalara ise henüz dokunulmadı.

2011 yılının Ekim ayında Van’da meydana gelen 6.2 şiddetindeki depremde yaklaşık bin kişi yaşamını yitirdi. Hükümet depremin yaralarını sarmak yerine deprem mağdurlarına TOKİ konutları sattı ve bunu da büyük bir yatırım olarak tanıttı. Depremzedelere konut satmak dışında herhangi bir çalışma yapılmazken aradan geçen 11 yıla rağmen depremin izleri hala yerinde duruyor. TMMOB verilerine göre depremde hasar gören 12 bin bina ise çeşitli nedenlerden ötürü yıkılmadı.

HASARLI BİNALAR BANKALARA AİT

Van’ın en eski caddesi olan Cumhuriyet Caddesi, 1950’li yıllarda inşa edildi ve bugünkü şeklini aldı. Neredeyse en eski ve köhne binaların olduğu Cumhuriyet Caddesinde yer alan binaların büyük bir çoğunluğu depremde hasar aldı. Yıkılması gereken bu binalar, kuyumcular ve özel bankalara ait olduğu için yıkılmadı ve olası bir depremde büyük bir felakete yol açabilir.

İNSANLAR TOKİ’DE YAŞAMAK ZORUNDA BIRAKILIYOR

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Üyesi Fırat Durmaz, depremden sonra halkın devlet tarafından inşa edilen TOKİ’lere mecbur bırakıldığını söyledi.

Devletin yaraları sarmak yerine TOKİ’lerle topu taca attığını kaydeden Durmaz, “Yaraları sarmıyorlar, görevlerini yerine getirmiyorlar. Böylesi bir depremin ardından bu çalışmalar oldukça yetersiz. Tamamen siyasi saiklerle hareket ediliyor; bu bina şu şahsa ait, yıkarsak başımıza iş alırız, burası ibadethane yıkamayız falan gibi. Böyle bakmamak gerekiyor. Yıkılması gereken 12 bin hasarlı binada insanlar ikamet ediyor, ticaret yapıyor ve hepsinin hayatı tehdit altında. Yeniden tespit çalışmaları yapılmalı. Bütün kurumları görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz” dedi.

HASAR TESPİTİNDE İMAMLAR YER ALDI

AKP hükümetinin ve bürokrasisinin deprem döneminde TMMOB’u yapılan tüm çalışmaların dışında bıraktığını hatırlatan Durmaz, şunları ekledi: “ Teknik personel yetersizliği nedeniyle tespit komisyonlarında İmamlar bile yer aldı. Gözle bakarak binaların hasarlı olup olmadığına karar verdiler. Bu çalışma böyle yapılamaz, binaların bilimsel olarak tetkik edilmesi gerekiyor. Binalar ya güçlendirilmeli ya da yıkılmalı. Aralarında imamların yer aldığı komisyonların hazırladığı eksik raporlarla bir çalışma yürütüldü. 12 bin yıkılması gereken bina var ve bunlar neden yıkılmıyor. Burada bürokratik engellerde var ve 10 yıldır bu sorun çözülmüyor. Yapılan tespit çalışmaları yanlış. Bu konuyla tüm meslek dallarındaki insanlar yeni hasar tespit çalışması yapılmalıdır. Ağır hasarlı olarak itham edilen, yıkılmayan binalar nedeniyle olası bir depremde can ve mal kaybına neden olacaktır.”