Xelfetî'de direniş sürüyor: Bizi yenemezsiniz!

Xelfetî'de kayyum darbesine karşı yapılan eylemde konuşan siyasi parti temsilcileri, ortak direniş mesajı verdi, direnişin kazandıracağını vurguladı.

KAYYUMA KARŞI DİRENİŞ

Riha'nın Xelfetî (Halfeti) ilçesinde belediyenin gasp edilmesine karşı protestolar üçüncü gününde devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile EHP, TÖP, TİP, EMEP, SMF, SYKP, SODAP, KKP, PİA, Devrimci Parti, ESP, İHD, Alevi Bektaşi Federasyonu, KESK'ten çok sayıda isim, bugün kente geldi. Heyet, kent girişinde coşkulu bir şekilde karşılandı. Halk, daha sonra direnişin sürdüğü belediye binası önüne geçti. Yürüyüş boyunca "Direne direne kazanacağız" ve "Kayyum Kürdistan'dan defol" sloganları atıldı.

'BU DARBEYİ KABUL ETMİYOR, DİRENİŞİ SELAMLIYORUZ'

HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, "AKP-MHP iktidarı ortaklaşarak yargıya yön veriyor. Eş başkanlarımızın çalışmaları kriminalize ediliyor. Suç işleyen yok, halk iradesinin gasbı var. Bu darbeyi kabul etmedik, etmeyeceğiz. Hakkari'de olduğu gibi burada büyük bir direniş var. Direnişinizi selamlıyoruz. Sopalar ile sandıktan çıkamadılar. Yine kaybettiler. Yenildiler. Kaybetmeye mahkumlar. Burası Sayın Öcalan'ın memleketi. Bir yandan çağrı yapılıyor, bir yandan disiplin cezaları veriliyor. Çağrı değil adım atın. Özgürlük koşullarını oluşturun. Tecrit, demokratik gösterilerek saldırı ile bir yere varamazsınız. Siz darbecisiniz. Sonuna kadar direneceğiz. Herkesi ortak mücadeleye çağırıyoruz" diye konuştu.

'ÇÖZÜM İMRALI'DA'

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "İnkarcı bir iktidar ile karşı karşıya olduğumuzu bir çok kez dile getirmiştik. Kürt seçemez, dili ile konuşamaz deniliyor. Kürt'ün iradesi cezaevine atılıyorsa biz iktidara Halfeti'den soruyoruz; Kürt ne yapsın? Batıda ayrı Kürdistan'da ayrı bir hukuk uygulanıyor. Kürtler adalet istiyor. Diyalog istemeyenler, Halfeti, Batman ve Mardin'e kayyım atayanlardır. Ciddi bir aldatmaca ile karşı karşıyayız. Bizler ezilenlerin, emekçiler, gençler ve kadınlar olarak irademizi gasp eden bu iktidarı uyarıyoruz. Bu yol Türkiye'yi bir yere götürmez. Bu yoldan dönün. Bırakın Halfeti halkı kimi seçtiyse o yönetsin. Kürtler size inanmıyor. Sizler sıkıştığınız zaman kayyıma başvuran, kolluğa yapışan, yargıyı sopa olarak kullanan bir zihniyete sahipsiniz. Kürtler, demokrasi, eşitlik ve özgürlük istiyor. Bu sınav sizin sınavınız. Çözüm diyorsanız Kürtler burada, İmralı oradadır. Barış istiyorsanız, kayyum atamaktan vazgeçin" ifadelerini kullandı.

 Önder Apo ile Ömer Öcalan arasında 23 Ekim'de yapılan görüşmeye değinen Bakırhan, "Sayın Öcalan, Ömer Öcalan ile görüştüğünde Halfeti'nin önemine değinmişti. Buraya kayyım atayanlar birlikte yaşam irademiz kayyım atmamıştır. Bu karar geri alana kadar, Mehmet Karayılan ve Saniye Bayram görevinin başına geçene kadar alanlarda olacağız. Direneceğiz. Burada iradesine sahip çıkan herkesi kutluyoruz. Siz doğru yerdesiniz. Kayyım atayanlar yanlış yapıyor. Demokrasiye darbe yapılıyor. Bunları göndereceğiz" ifadelerini kullandı.

'İÇ BARIŞ İSTEYEN KAYYUM ATAMAZ'

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, yaşananların "siyasi darbe" olduğunu vurguladı. Tülay Hatimoğulları, "Bıkmadan usanmadan şunları tekrar etmeye devam edeceğiz. Kayyum sarayın eli ile gerçekleşen, siyasi polis darbesidir. Seçme ve seçilme hakkının ortadan kalkması demektir. Yeni bir düzen kurmak istiyorlar. Padişahlık dönemimde olduğu gibi bir sistem kurmak istiyorlar. 'Kürt sorununu çözelim' dedi, elini uzattı ama diğer eliyle halkların üzerine sopa indiriyorlar. İç barışı sağlamak isteyenler kayyum atamaz. Türkiye'de iç barışı sağlayanlar Esenyurt'a kayyum atamaz. Kürdistan'da deneyimledikleri kayyumu Türkiye'ye de atıyorlar. Bugün susmayalım ki yarın hiçbir yere kayyum atanmasın. 85 milyonun seçme ve seçilme hakkını korumak zorundayız. Buna karşı çıkmak dışında bir yolumuz yok. Ortak mücadele ile kazanacağız. Sayın Öcalan'ın memleketinde sesleniyoruz; tecridi kaldıracak olan sizlersiniz. Biz tecrit kalksın diye direniyoruz. Tecridi derhal kaldırın" ifadelerini kullandı.

'BİRLİKTE DİRENECEĞİZ' MESAJI

EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, "Sizler ile birlikte olmak, destek olmak için geldik. Bir ellerinde hançer varken el uzatıyorlar. Bu koşullarda barış nasıl olacak? Kürt halkına büyük değer veriyoruz. Türkiye'nin her yerinde kardeşleriniz var. Eğer birlik olursak, tek vücut olursak bu iktidarı da kayyumları da göndeririz" ifadelerini kullandı.
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, "3 gündür iradesi gasp edilen halklar ile omuz omuza mücadele veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Gezi'de, Kobanê'de birlikte direndik. Halkı kandırmak istiyorlar. Barış maskesi yüzlerinde durmuyor, o kadar yüzsüzler. Sadece 7 aydır kayyımın borcu ödensin diye büyük bir mücadele verilmiş. 7 ayda bu küçük ilçede büyük bir birikime imza atılmış. Bu mücadeleyi saygı ile selamlıyoruz. Bütün politikaların karşısında direndik. Diktatörleri koltuklarında indireceğiz. Omuz omuza mücadele edeceğiz" diye kaydetti.
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, "Kürt ve Türk işçiler olarak ortak bir mücadele kuramadığımız sürece bu vahşi uygulamalar devam edecek. Kayyımları biran önce geri çekin. Kürt halkının çıkarları ve sorunları aynı zamanda Türk halkının da talep ve çıkarlarıdır. Güçlerimizi birleştirmek zorundayız" dedi.
Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı, "Daha önce de dayanışma için buralara geldik. Kobanê'de halk ile dayanıştığımız için onlarca yoldaşımız tutuklandı. Türkiye halkları ile devrimcilerin kader birliği var. Kayyuma karşı da bir kader birliğimiz var. Sizin direnişinizi selamlıyoruz. Biz kazanacağız" ifadelerini kullandı.

İMRALI TECRİDİNE TEPKİ

DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "31 Mart'tan iki gün sonrada buradaydık. Çünkü AKP sandıkta kaybettiğini YSK eliyle elde etmek istedi. Ama halk izin vermedi. AKP iktidar olma vasfını kaybetti. Meclis'te Kürt halkının teslim olmasını tartışıyorlar. Kürt halkının iradesinden vazgeçmesini tartışıyorlar. Vazgeçmeyeceğiz. Kürt sorunu yok diyenler, Kürt sorununu çözemezler. Ankara'da konuşanlar Kürdistan'a gelsinler; Kürt sorunu var mı yok mu, görsünler. Kürt halkı 31 Mart'ta sadece belediyeleri kazanmadı, kendi kendini yönetmek istediğini ortaya koydu. Sayın Öcalan'dan rol çalıyorlar. Sayın Öcalan yıllardır savaş olmasın diye mücadele etmeye devam ediyor. Bir gün, bir aylık sorundan bahsetmiyoruz. Bu tarihi sorun yüzleşme ister" diye konuştu. İmralı tecridinin kaldırılmasını isteyen Uçar, "Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın, bütün halklar özgür bir düzlemde yaşasın. Müjde verir gibi yeni kayyım haberini veriyorlar. Kayyumların bu ülkeye bir katkısı olmadı. Bir avuç kişi zengin oldu sadece" dedi.

'BİZ YOKTAN VAR OLDUK, BİZİ YENEMEZSİNİZ!'

Xelfetî Belediye Eşbaşkanı Saniye Bayram ise "Kayyum elini Kürdistan ve Xelfetî'den çeksin. Xelfetî bunu kabul etmez. Biz iğne ile kuyu kazık. Devlet bütün imkanını bizi karşı kullandı ancak yenemediniz. Biz yoktan var olduk. Biz hizmet getirdik bu halka. Biz Kürtler ve Türkler bir arada yaşıyoruz. Daha önce de kayyım atadınız ancak biz geldik. Halk bunu unutmaz. Mesele Saniye Bayram ile Mehmet Karayılan değil" ifadelerini kullandı.

 İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz, SODAP Sözcüsü Kezban Konukçu, SMF Dönem Sözcüsü Mahir Gürz, ESP'den Satiye Ok, KKP'den Sinan Çiftyürek de ortak mücadele çağrısı yaptı.

 Konuşmaların ardından DEM Parti İlçe Örgütü binasına yürüyüş düzenlendi.