DFG ve MKG'den 'Çalışan Gazeteciler Günü' mesajı
DFG ve MKG, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle açıklama yaparak, tutsak gazetecilere dikkat çekti. Açıklamada, "Dayanışmayı büyüterek bu zorbalığın üstesinden geleceğiz" denildi.
DFG ve MKG, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle açıklama yaparak, tutsak gazetecilere dikkat çekti. Açıklamada, "Dayanışmayı büyüterek bu zorbalığın üstesinden geleceğiz" denildi.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne dair yazılı açıklama yaptı.
Cumhuriyet tarihi boyunca gazetecilerin baskı altında olduğu ve basın özgürlüğünün olmadığına dikkat çeken DFG, "10 Ocak, gazeteciler açısından önemli bir gün olsa da maalesef ‘tutsak edilen bir gazetecilik’ gerçeği halen yakıcı bir şekilde önümüzde duruyor. O yüzden şekli bir kutlama gününün ötesine geçemiyor" dedi.
Basına dönük baskılar nedeniyle 10 Ocak'ın "Çalışamayan Gazeteciler Günü" olarak görülebileceğine dikkat çekilen açıklamada, Kürt basınının 1990'lı yıllardan bu yana Kürt gazetecilere dönük baskılar hatırlatıldı. Açıklamada, "Onlarca gazeteci arkadaşımızı şehit verdik. Gazete binalarımız bombalandı, bürolar kapatıldı. Onurlu gazeteciler, yargılandılar, hapse atıldılar, sürgün edildiler. Buna rağmen direnişini sürdüren bir özgür basın gerçekliğinden bahsetmek mümkün. Sonrası, yani 22 yıllık AKP iktidarı döneminin özellikle son 10 yılında basını getirdikleri nokta ortada. Bugün, özgür basın geleneğinden gelen gazeteciler ile kalemini satmayan gazeteciler haricinde diğer basın yayın organları ve çalışanları neredeyse devletin gösterdiği dışında haber yapamaz konuma gelmiş durumda" denildi.
'ONLARCA GAZETECİ TUTSAK'
Açıklamada şunlar da kaydedildi:
"Onuruyla bu mücadeleyi sürdüren gazeteciler ise özgürlükleri pahasına, canları pahasına gerçeklerden taviz vermeden çalışma yürütme çabasında. Tabii durum böyle olunca direkt baskıların hedefi haline geliyorlar. Sahada, haber takibi sırasında önlerine türlü engeller çıkarılıyor. Baskıcı sistem, sahada engelleyemediği gazetecileri, yargıyı kullanarak, engellemeye çalışıyor. Yargı organları da tamamen hukuksuz kararlara imza atarak, hukuku katleden bir pozisyon içerisine giriyor. Nitekim 2023 yılında yaşanan hak ihlallerine baktığımızda gazeteci yargılamalarının tavan yaptığını gözlemleyebiliyoruz. Bu da Türkiye’de gazetecilik yapmanın ne kadar zor olduğunu gözler önüne seriyor.
Böylesi bir tabloda Adalet Bakanı göz göre göre 'cezaevlerinde gazeteci yok' diyebiliyor. Oysa veriler ortada. Halen hapishanelerde 50’nin üzerinde gazeteci var. Bunlardan biri de Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu. 2022-23 yılı içerisinde onlarca gazeteci tutuklandı, serbest bırakıldı. Halen içlerinde tutuklu olanlar var. Hüküm giymiş olan gazeteciler var. Yılın son günlerinde dahi gazeteciler tutuklandı. Furkan Karabay daha yeni tahliye oldu. Gazeteciler için bu özel bir gün olan bugün dahi 6 kadın gazeteci arkadaşımız hakim karşısına çıkacak. Sırf tutuklu meslektaşları için ses yükselttikleri için dayak yediler, gözaltına alındılar, haklarında dava açıldı. İşte bu yüzden, yani tüm bu yaşananlar ışığında ‘gazeteciliği resmen katleden bir iktidar gerçekliğiyle’ karşı karşıyayız diyoruz. Tüm bu yaşananlara rağmen yine de tüm onurlu gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyoruz. ’Özgür basın, özgür toplum’ şiarıyla ve dayanışmayı daha da büyüterek bu zorbalığın, bu zulmün de üstesinden geleceğimize inanıyoruz.”
'KADIN GAZETECİLER HER TÜRLÜ BASKIYA UĞRUYOR'
MKG ise şunları kaydetti:
"Özelde kadın gazeteciler, genel anlamda özgür basın emekçilerine dönük saldırılar, gözaltılar ve tutuklamalar her gün yenileri ekleniyor. Mesleğini icra etmek isteyen özgür basın emekçisi kadın gazetecilerin maruz kaldığı baskılara karşı direniş sürüyor. Direnişini sürdüren gazetecilerden biri olan DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, 257 gündür cezaevinde. Şu anda toplamda 10 kadın gazetecinin cezaevinde olduğunu kamuoyu ile yeniden paylaşmak istiyoruz. Bugün kadın gazeteciler, ‘çalışamayacak’ şekilde her türlü baskıya maruz kalıyor. MKG olarak ‘çalışamayan’ meslektaşlarımız ile dayanışmaya devam edeceğimizi yineliyoruz.”