Zafer ruhunun en büyük emsali

Zafer ruhunun en büyük emsali olan Tolhildan Tekman, yoldaşlarına izinden gidebileceği Apoculuk dolu bir miras bıraktı.

Kürt halkı için varlık yokluk savaşının söz konusu olduğu bu dönemde Önder Apo öncülüğünde özgürlük savaşçıları ve Kürt halkı destansı bir mücadele yürütüyor. Bunu hazmedemeyen ve Kürt'ü bitiremeyeceğini anlayan faşist Türk Devleti, en barbar bir şekilde gerillaya karşı savaş suçları işliyor.

Kürt halkı yaşadığı her yerde, her şehirde, her köyde sömürgeci sistem karşısında Kürt davasının kazanımı için daimi bir mücadele sürdürüyor. Kürt kanı emmekten asla doymayan faşizm, insani olmayan ve hiçbir kanuna sığmayan uygulamalarla Kürt halkının değerlerine, evlatlarının cenazelerine, şehitliklere saldırıyor. Bu saldırılar onların ne kadar zavallı olduğunun ve tükenmişliklerinin en somut örneğidir.

Kurdistan’da her gün bu olaylar rutinleştirilmiş bir biçimde bütün acımasızlığıyla yaşatılıyor. En son 3 yıl önce şehit düşen HPG gerillası Tolhildan Tekman’ın (Yılmaz Uzun) cenazesinin; daha doğrusu kemiklerinin bir kutu içinde ailesine verilmesi bu vahşiliğin sadece bir örneğidir.

KÜRT DEĞERLERİNİ KORUMAK ADINA KENDİNİ DEVRİME ADAYAN YİĞİT BİR EVLAT

Tolhildan, Serxetli olup yurtsever değer yargılarına bağlı bir ailede doğar; kültürüne, Kürtlüğüne bağlı bir aile ortamında kişilik kazanır.

Daha küçük yaşlarda düşman gerçekliğine şahitlik eden Tolhildan, buna büyük bir öfke duyar. Daha o yaşlarda düşman gerçekliğinin bilincine varıp, anadili bile yasak olan topraklarında amansız bir mücadele içerisine girer. Serxet halkının direniş, serhildan destanlarıyla büyüyen Tolhildan, her anında bu gerçeklik ile yaşar.

Dayanılmaz bir hal alan faşizme karşı arayış içerisine giren Tolhildan Tekman, Bakurê Kurdistan’da gerilla saflarına katılır. Savaşın yoğun olduğu o süreçlerde gerilla saflarında çok çabuk yetkin olur ve kendini bir bütün olarak mücadeleye adar. Halkı için savaştığının bilincinde olup, en ön saflarda gözünü bile kırpmadan düşmanına karşı Egîd ruhu ile savaşır. Çok kısa bir sürede öncü bir gerilla, aktif bir savaşçı, yenilmez bir militan olur.

Tolhildan Tekman, zafer ruhunun en büyük emsali olur. Ve yoldaşlarına izinden gidebileceği Apoculuk dolu bir miras bırakır. 15 Eylül 2020 günü Garzan’da Türk ordusu ile yaşanan çatışmada 4 yoldaşı ile şehitler kervanına katılır. Duruşu ile bu yola çıkma nedeninin değerler uğruna olduğunu herkese gösterir ve bunun için verdiği söze layık bir militanı olarak yaşar.

BABASININ SON SÖZLERİ ZALİMLERE KARŞI HAYKIRIŞ, ONURLU OLMAYA ÇAĞRIYDI

Kürt halkı o kadar barbarlara, zalimlere şahit olmuştur ki, ne kadar acı çekseler de bununla büyümeyi bilmişlerdir. Hele ki bir Kürt, Kürtlüğünün bilincinde ise her türlü acıyı kaldırabilecek güce sahiptir. Bir anne, baba için en acı şey, onur yolunda şehit düşen evlatlarının cenazesinin verilmemesi, kimsesizler mezarlıklarında gömülerek yıllar sonra kemiklerinin bir kutuda verilmesi değil midir? Fakat bizler başı dik, onurluca bunu karşılayan halkın şahidi oluyoruz. Bir an bile bundan pişman olmayıp evladının kutsal yolda canını feda ettiğinin bilincinde olan baba, en zalimin bile vicdana dokunacak sözleri yüreğinden akıtıp evladının toprağı ile konuşuyor. Ey şehit! Annenin sana selamları var. Ey şehit! Yoldaşlarının sana selamları var. Ey şehit ey şehit! Bu sözler zalimlere karşı bir öfke tufanıydı. Elbet gün gelecek, bu tufan, zalimlerin sonu olacaktır.

Şehit Tolhildan şahsında yaşanan bu olaylar, her gün Kurdistan’da farklı biçimlerde yaşanmaktadır. Faşist Türk devleti hiçbir şekilde sonuç alamayacağını bilse de, en vahşi saldırılarla irade kırabileceğini düşünse de bu tür politikalarından sonuç alamamaktadırlar. Asla alamayacaklar da.