‘Önderlik bir şahıs değil fikir, kültür ve felsefedir’

Kürt Halk Önderi ile 1986 yılında görüşen Kobanêli Ehmedê Pîrê, “Önderlik, toplumda büyük etki yarattı. Bir şahıs değil fikir, kültür ve felsefedir. Önder Apo’ya dönük ağırlaştırılmış tecritle toplumu ve Önderliği birbirinden koparmak istiyorlar” dedi.

Kobanêli Ehmedê Pîrê, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la tanışmasını ve günümüze kadar etkisini anlattı.

1986 yılından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la buluşan Ehmedê Pîrê, o anı şöyle anlatıyor: “Önderliğimizi görme isteğimizi arkadaşlara söylemiştik. Çünkü öncesinde hiçbir Kürt önderi görmemiştik. Duymuştuk ama görmemiştik. 1986’da arkadaşlar haber gönderdi ve Halep’e giderek Önderliğimizi görebileceğimizi söyledi. Kobanê’den çok sayıda kişi yola koyulduk. Orada bir eve gittik ve Önderlik geldi. Kürtlerin nasıl öldürüldüğünü ve nasıl yeniden diriltebileceğinin yolunu anlattı. Kürt tarihi üzerine değerlendirmeler yaptı. Konuştukça daha da bağlanıyorduk. Önderlik şahıs değil fikir, kültür ve felsefedir. Her zaman halk içerisinde olmak istiyordu, halkı çok seviyordu. Özellikle de kadınlar üzerinde değerlendirmelerde bulunuyordu.”

‘O FELSEFE KADINLARIN RUHUNA İŞLEMİŞTİ’

Milis olarak mücadelesine devam eden Ehmedê Pîrê, 1987 yılındaki ikinci görüşmede Önder Öcalan’ın özellikle erkek egemen zihniyetin kadınlara dönük uygulamalarına dikkat çektiğini belirtiyor Ehmedê Pîrê konuşmasın şöyle sürdürüyor: “1987 civarıydı. Bir kez daha yola koyulduk. O zaman milis çalışmalarına başladık. Yemek sofraları serdik. Bize göre önce erkekler yemek yiyecek, ardından kadınlar kalan yemeği eve götürüp yiyecekti. Önderlik, geldi ve erkeklere 'ayağa kalkın' dedi. Sonra 'kadınlar otursun' dedi. Bize kadınları hiç hesaba katmadığımızı söyledi. Kadınların devrimi yürütebileceğini belirtti. Önderlik, toplumda büyük etki yarattı. Şimdiye kadar da Önderliğimize dönük bağlılığımız Kürt Halk Önderi’ne dönük ağırlaştırılmış tecritle toplumu ve Önderliği birbirinden koparmak istiyorlar. Ancak o bir şahıs değil; fikir ve felsefedir. O felsefe kadınların, çocukların, yaşlıların ruhuna işlemiş. Kimse halkı ve Önderliği birbirinden koparamaz. Önderlik önceden ‘bir gün ben de olmayabilirim’ demişti. 24 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında. Onun şahsında Kürt halkını teslim almak istiyor. Ancak bunu yapamadılar. Çünkü herkes onun fikir ve felsefesine bağlı. Bir çocuk Bijî Serok Apo dediğinde onu görmüş mü? Görmemiş ama ruhuna girmiştir.”

‘ÖNDERLİK SEFERBERLİK ÇAĞRISI YAPMASAYDI ZAFERE ULAŞAMAZDIK’

“Kürt halkı yok edilmeyle karşı karşıyaydı. Nasıl yeniden canlandılar. Önderliğimize dönük Uluslararası Komplo başladığı zaman herkes onun için eyleme geçti” diyen Ehmedê Pîrê nedenlerini şöyle sıralıyor: “Çünkü herkesle güçlü bağı vardı. Önderliğimizi uluslararası güçler pazarlık konusu yaptı. Önderlik, Suriye’nin zarar görmemesi için bölgeden çıktı. Önderliğimizi esir alarak Türkiye’ye teslim ettiler.

Önderlik 24 yıldır İmralı’da direnişini sürdürüyor. Avukatları ve ailesiyle görüştürülmüyor. Devletin korkusu Önderliğin sözleriyle halkın yeniden serhildana kalkmasıdır. Kobanê’ye dönük DAİŞ saldırısı olduğunda Önderlik seferberlik çağrısı yapmasaydı zafere ulaşamazdık. Erdoğan’ın, ‘Kobanê düştü düşecek’ söylemine karşı seferberlik çağrısıyla Kürtler dört parçadan sınırları yıkarak burada mücadele etti.”

‘FİKİRLERİNİ BU TOPRAKLARA SERPİŞTİRDİ’

Rojava Devrimi mimarının Önder Öcalan olduğunu bir kez daha hatırlatan Ehmedê Pîrê “Halkın Önderlikle güçlü bağı var. Önderlik olmasaydı, belki bugün biz Rojava’da yaşayamazdık da. Çünkü Önder Apo, 1979’da Kobanê’ye ayak bastı. Türk devleti o yüzden Kobanê’ye saldırıyor. Kobanê, DAİŞ’i kırdı. 19 Temmuz Devrimi'nin startı Kobanê’de verildi. Bu iradeyi Kobanê üzerinden kırmak istiyorlar. Önderliğin fikirlerinden korkuyorlar. Devlet onun fikir ve felsefesinden korkuyor. Korktukları için de tecridi ağırlaştırıyorlar. İstese istemeseler de Önderlik bu fikirlerini bu topraklara serpmiştir. Onlarca kitabı ve değerlendirmesi var. Önderliğin fikir ve felsefesi iktidar karşıtıdır. Önderlik katledilerek gömülen ve üzerine beton dökülen Kürt halkını yeniden diriltti. Önderliğin tüm dünya için eşit ve demokratik bir yaşam fikrinden korkuyorlar.

‘15 ŞUBAT KÜRTLER İÇİN KARA BİR GÜNDÜR’

Ehmedê Pîrê, Önder Abdullah Öcalan’ın komplo ile esir alındığı gün olan 15 Şubat’a dikkat çekiyor ve konuşmasını şu şekilde noktalıyor: “Tecride ilişkin ise tepkisini şu sözlerle ifade etti:”24 yıldır aralıksız süren bu tecrit tüm kanunlara göre de doğru değildir. Bir tutuklunun ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmeme durumu hak ihlalidir. 15 Şubat’ın yıl dönümündeyiz. 15 Şubat, Kürtler için kara bir gündür. Kürt halkı olarak Önderliğimize daha çok sahip çıkmalıyız. Bunu yapmazsak hem Kürtlere karşı hem de Önderliğimize karşı tecrit daha ağırlaşır. Yoksa bizi iradesiz ve kimliksiz bırakırlar. Hep beraber Önderliğimize sahip çıkarak elde edilen kazanımlarımızı korumak için Devrimci Halk Savaşı’yla alanlarda olalım.”