PKK, 46 yıldır Kürt’ü Kürt’e kazandırıyor!

Kürt birleşti, Kürt barıştı, Kürt bilinçlendi, iradeleşti ve ne istediğini çok iyi biliyor. Bakur’dan Başûr’a, Rojava’dan Rojhılat’a, dağ doruklarından Avrupa’dakilere kadar hepsi tek bir ağızdan “Bijî Serok Apo” şîariyla yürek atışlarını birleştiriyor.

27 KASIM

27 Kasım 1978’de, Kürdistan’ın başkenti Amed’te kurulan PKK, 46 yıl aradan sonra adını ve Kürt mücadelesini dünyanın dört bir yanına duyurmayı başardı. Sindirilmişliğe başkaldıran Kürt, kendini PKK ile müthiş bir örgütlenmenin ve her adımında mutlaka kazandıran bir mücadele mekaniğinin içerisinde buldu. 46 yıl içinde Kürtlük, en geri bir konumdan gelip bugün dünyanın dört bir yanındaki kadın mücadelesine öncülük edecek düzeye ulaştı. Önder Apo’nun, Kürt’ün kara talihini değiştirmek için tüm dünya gericiliğini karşısına alarak içine girdiği özgürlük arayışı ve geliştirdiği Demokratik Modernite’nin toplum modeli, bugün bilge ve filozofların ilerisinde bir dünya alternatifi olmuş durumda. 46 yılda yaşanan değişim, gerçek ve dürüst bir mücadelenin mutlaka kazandıracağını en somut biçimde ifşa etti ve etmeye devam ediyor. Kendi özünü kazanan Kürt, tüm özgürlüklerin zaferinin bir özeti oluyor.

“Sonu gelmemiş bir roman” olan PKK’nin 46 yıllık geçmişinde Kürtler hangi bedelleri verdi ve hangi kazanımları elde etti diye baktığımızda, bedellerin de kazanımların da çok değerli olduğunu görüyoruz. Bedellerin bedel edilecek nitelikte olması ve Kürt’ün tereddütsüz bir şekilde en sevdiğini, en sevdiklerini bedel verecek ruhu yaşaması bile başlı başına en değerli kazanımlardan oluyor. Kürt, Kürtlüğün utanç değil de iftihar kaynağı olduğuna PKK gerçeğiyle ikna oldu. Ezilip büzülen, kendinden kaçan, kendini inkar eden Kürtlük intihar etti ve yerine, zindanlardan dağ doruklarına, yurdun dört bir yanından yurt dışına kadar tek bir yürek olmuşçasına direnen Kürtlük doğdu. En aydın kesiminin dahi Kürtlük adına iki kelimeyi bir araya getiremediği düzeyden, bugün 7’den 70’e kadını ve erkeğiyle tüm Kürtler, politik tartışmalar yürütecek, kendini en yalın ve doğru bir biçimde ifade edip cesurca hakkını savunacak duruma geldi. Bugün, 50 yıl öncesine kadar “sofradaki yeri sarı öküzden sonra gelir” denilen analarımız, TBMM’de Cumhurbaşkanını laflarının altında bırakacak kadar cesur, yalın ve objektif bir konuşma yapıyor. Bugün, biri kadın biri erkek 2 Kürt genci bir araya gelip Kürt halkının ve Kürt’ü Kürt’e kazandıran Önderliğinin özgürlüğü adına, bir deprem misali Ankara’nın kalbinde, Kürt’ün imhasına çalışan katliam mezbahasını köklerinden sarsabilecek kudrette. Kaldı ki, her Kürt genci bugün faşizme ve sömürgeciliğe karşı potansiyel olarak Asyalaşacak ve Rojgerleşecek nitelikte. Bu potansiyelin açığa çıkması da muazzam bir kazanımdır kesinlikle.

KÜRT HALKI DÜŞMANA İNAT BÜYÜK BİR HIZLA GELİŞMELER YAŞADI

Kürt halkı büyük bedeller verdi ve elbette PKK, bu bedellerin bir yaratımıdır. PKK, maddi ve manevi anlamda Kürt halkının özgürlük ve onur adına verdiği bedellerin bileşkesidir. Kendinden en çok ödün veren, en muazzam bir şekilde kendine yüklenen ve iğne ucu kadar bile bir rahatı kendisi için kabul etmeyen bir Önder’in, kahraman bir halkın evlatları ile kurduğu partinin adıdır PKK. Bunun için yenilmez, bunun için yıkılmaz ve düşmanca erişilmezdir PKK. Ardımızda bıraktığımız 46 yıl boyunca ilmek ilmek Kürt’ün yeni kimliği örüldü. Maku’da doğan bir Kürt, Kobani’nin özgürlüğü için canını verdi. Dersim’li Cudi de, Ranya’lı Serhed de canını feda etti. Dört sınır, Kürdistan’ın birleşmesini engelleyemedi. Avaşîn’de, Zap’ta, Metîna’da kimyasal silahlar ile katledilen gerilla bedeni, tüm Avrupa’yı; Paris’te katledilen bir Kürt ise bütün Kürdistan’ı ayağa kaldırdı. Kürt birleşti, Kürt barıştı, Kürt bilinçlendi, iradeleşti ve şimdi ne istediğini çok iyi biliyor. Bakur’dan Başûr’a, Rojava’dan Rojhılat’a, dağ doruklarından Avrupa’dakilere kadar hepsi tek bir ağızdan “Bijî Serok Apo” şîariyla yürek atışlarını birbiriyle birleştiriyor. Kürt, giderek başkalarının askeri olmaktan, düşmanının sevdalısı olmaktan çıktı, kendini kendine kazandırdı. PKK, 46 yıldır Kürt’ü Kürt’e kazandırıyor. Onun için düşmanını kahredecek bir gelişmeyi yaşadı ve dizginlenemez bir hızla yaşamaya devam ediyor. Çünkü eski Kürt, biraz da zalimin tahtını sırtında taşıyan Kürt’tü ve bu Kürt, o tahtın altından çekildikçe zalimlerin tahtı sarsıldı. Fakat, “Özgürlüğün Sosyolojisi”ni yazan bir Önderliğin yarattığı Kürt, kendisi olmanın ve kendisine hizmet etmenin yüceliğine ulaştı ve bir daha teslimiyeti kabul etmesi mümkün olmadığı gibi, bugün bu Kürt, tüm halklar ve haklıların davası için model olan bir duruşun ve mücadelenin sahibi olmuş durumdadır. Bugün bizlere bunu kazandıran büyük şehitler partisi PKK’nin 46’ncı kuruluş yıldönümünü başta yaratıcı güç Önder Apo’ya ve bütün Kürt halkına kutluyor ve yaşasın 46 yıldır bizi bize kazandıran PKK diyoruz.