Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türk devletinin işgalinin Suriye’deki parçalanmayı kalıcı hale getirdiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, "9 Ekim Serêkaniyê ve Girê Spî işgalinin ikinci yıl dönümüdür. İki yılda ahlak ve vicdan ölçülerinden uzak ihlal ve uygulamalar gerçekleşti. Türk devletinden destek alan çeteler ve radikal gruplar Türkiye’nin koordinesinde Serêkaniyê ve Girê Spî’ye saldırarak bölgenin istikrar ve güvenliğini ortadan kaldırdılar. Daha önce de Efrîn’i de aynı amaçla işgal ettiler" denildi.

'SURİYE'NİN GENELİNE YÖNELİK İŞGAL HEDEFİ VAR'

"Çetelerin işgal edilen bölgelerdeki ihlalleri Türkiye’nin bölgedeki istikrarını, halkın demokratik yapısını ortadan kaldırma niyeti net bir şekilde görülüyor" vurgusunda bulunulan açıklamada, şöyle devam edildi:
"Öte yandan Türk devletinin Suriye’de taraflar arasında gerçekleşecek anlaşmaları engelleme ve Suriye’deki işgalini kalıcılaştırıp parçalama amacı vardır. Bugün gerçekleşenler de işgal ve parçalama durumunu doğruluyor. Bazı kesimler işgalin sadece bir bölgeye yönelik olduğunu, etkisinin sınırlı olduğunu düşünmeleri yanlıştır. Çünkü bu Suriye’nin geneline yönelik düşmanın işgal saldırılarıdır. Bizim için ve herkes için Suriye’nin ulusal değerlerine bağlı olmak, Suriye’nin bir parçasına yönelik işgalin Suriye’nin geneline yönelik bir işgal olduğu anlaşılmalıdır. Bizden istenilen elimizdeki imkânları işgal edilen parçaları özgürleştirerek birleştirmektir.

'SESSİZLİK ZEMİN HAZIRLIYOR'

Özellikle uluslararası toplumun, Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Koalisyon, Rusya ve Şam hükümetinin sessiz kalması Türk devleti ve çetelerinin işgal edilen bölgelerde yaptıklarını doğruluyor. Türk devleti, Suriye’nin yıkılması, Suriye toplumunun parçalanması ve Suriye halkının çıkarına olmayan siyaseti dayatması devam ediyor. Türk devleti ulusal güvenlik, Suriye’deki istikrarı ve muhalefet gücüne destek verdiğine dair iddiası düşmanca yaklaşımları ve Suriye’deki kötü niyetlerini örtme çabasıdır. Suriye’deki bütün ulusal güçler ve uluslararası toplum Suriye halkına yönelik tehlikeli planın farklında olmalıdır. Özellikle Türkiye’nin teröre destek ve DAİŞ’in yeniden diriltilmesi projesi, Suriye’den kaçan binlerce DAİŞ çetesi Türk devleti tarafından Suriye Milli Ordusu adı altında toplamıştır.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak Türk devleti tarafından işgal edilen bölgelerimiz ve Suriye’nin diğer bölgeleri, teröre destek ve sözde Suriye muhalefetini kucaklamak Suriye’nin vücudunda bir hançer olduğunu belirtiyoruz. Eğer işgalci Türk devleti ve çetelerinin ihlal ve suçları çözüme kavuşmazsa Suriye’de istikrar gelişmeyecektir.

Bütün dünyaya ve kamuoyuna, Türk devletinin demografik değiştirme siyaseti, zorla göçe zorlamak ve Osmanlı projesini yeniden hayata geçirmekle bölgedeki istikrarı bozarak Suriye coğrafyasını ve toplumunu parçalamayı amaçladığını doğruluyoruz. Bunun için uluslararası toplum kurumlarına, BM, AB, Rusya ve Şam hükümetine Türkiye’nin Suriye’ye yönelik tehlikeli siyasetine karşı duyarlı olmaları ve Türkiye ile olan özel çıkarları doğrultusunda Suriye ve halkına karşı hesap yapmaktan uzaklaşmaları çağrısında bulunuyoruz."

'ONURLU BİR DÖNÜŞE KADAR MÜCADELE!'

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, açıklamasının sonunda şöyle dedi:
"Kuzey ve Doğu Suriye halkımız özellikle yurtlarından zorla göçertilen Serêkaniyê, Girê Spî ve Efrîn halkımıza onlarla birlikte olduğumuzu, bölgenin özgürleştirilip onurlu bir dönüş gerçekleştirilene kadar mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz. Bu vesileyle kahraman şehitlerimizi ve Türk devleti ve çetelerine karşı kahramanca topraklarını savunan yaralılarımızı anıyoruz. Onların yolundan gideceğimizin, halkımızın amaçlarını, demokratik devrimin zaferini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.”