İşgalci Türk devletinin 20 Ocak 2018 yılında Efrîn’e yapmış olduğu işgal saldırısından dolayı 16 Mart 2018 tarihinde Efrîn halkı topraklarını terk edip Şehba ve Şerewa alanına yerleşmek zorunda kaldı. Efrîn halkı ise tüm zorluklara ve imkansızlıklara rağmen hiçbir şekilde pes etmedi ve demokratik komünal yaşamını kendi gücü ve imkanlarıyla kurmaya çalıştı. Bir taraftan Efrîn’e dönüş için direnişlerini sürdürürken, diğer taraftan da eğitimden, sağlığa, belediyeden, komün ve meclislere kadar tüm yaşamını demokratik kominal bir sistem temeli üzerinde kurmaya çalışıyor.

Efrînli öğretmenlerde KPC demokratik çatısı altında örgütlenerek Efrînli çocukların eğitimden geri kalmamaları için tüm zorluklara ve imkansızlıklara rağmen çalışmalarına devam ediyor. Eğitimin ilk yılını kamplarda kurdukları çadırlarda iki ay gördükten sonra, ikinci yılında bir kısmı çadırlarda ve bir kısmı da savaştan dolayı yıkılmış okullarda tamamlayan öğretmenler yaz tatili boyunca 3. yıla hazırlanmak için kendi imkanlarıyla açtıkları akademi, branş devreleri ve materyal eğitimini aldılar. KPC-Demokratik eşbaşkanı Mamoste Hamıd Risto, Şehba’da yaptıkları eğitim çalışmaları, öğretmenlerin yaz boyunca hazırlanma düzeyleri ve 3. eğitim yılı ihtiyaçları üzerine konuştu.

Hamid Rısto ilk yıl geldiklerinde hiçbir şey olmamasına rağmen kendi imkanlarıyla her şeye sıfırdan başladıklarını belirterek şunları ifade etti; "KPC olarak bizim buradaki tek amacımız, öğrencilerimizi daha iyi eğitebilmektir. Önder Apo da defalarca eğitimin önemine vurgu yapmıştır. Elbette her toplum için eğitimin çok büyük bir önemi vardır. Ancak, özellikle Kürt halkı için eğitimin çok büyük bir önemi vardır. Kürt halkı olarak yüzyıllarca uyutulduk. Ve eğer bugün kendimizi ideolojik, felsefik, kısacası her alanda eğitemezsek hiçbir şekilde başarıya ulaşamayız. Eğer bir halk sağlam bir eğitim sistemini oluşturamazsa o halkın geleceği olamaz."

REJİM GELEN DERS KİTAPLARIN GEÇMESİNE BİLE İZİN VERMİYORDU

Efrîn’den çıktıklarında KPC olarak çok zorlandıklarını belirten, Hamid Risto, "Geldiğimiz Şehba alanında okul yoktu, kitap yoktu. Olan okullarda çeteler tarafından yıkılmıştı. Bu nedenle ilk olarak kamplarda okulları kurmak zorunda kaldık. Çadırlarda masa ve oturma sıraları bile yoktu. Öğrenciler yerlerde oturarak ders görüyorlardı. Yönetimimizin ve halkın yardımıyla bir düzeye kadar eğitimimize başlamayı başardık. Ders kitaplarımız olmadığı için, biz ders verebilmeleri için öğretmenlerimize PDF üzerine konuları dağıttık, öğretmenler dersleri PDF üzeri telefondan veriyordu. Ne öğretmenlerin ne de öğrencilerin kitapları vardı.

Cizre’den bize kitap gönderdiler fakat gelen kitaplar aylarca Suriye rejimine bağlı kontrol noktalarında bekletildi. Geçmelerine izin verilmiyordu. Geldiği zamanda ihtiyacımız olan kitapların büyük bölümü eksikti. Yine, öğretmenlerimizin zorlandığı noktalar üzerinde duruldu. İlk okul öğretmenlerimiz için meteryal eğitimleri verildi. Orta ve lise öğretmenlerimiz için de branş eğitimleri açıldı. Bunun yanında ideolojik, felsefik ve teorik olarak eğitim veren iki akademi açıldı. Bunlardan biri genel diğeri ise özgündü. Artık öğretmenlerimiz yeni eğitim yılına hazırlar. Birçok sınıfta ders verebilirler.

Yine, kendi kitaplarımızı kendimiz yapmak için çabalarımız var ancak bunu daha yapamadık. Bunun yanında bir kırtasiye hazırlığımız var. Amacımız ailelerin üzerinde hiçbir yük bırakmamak. Defterden kaleme, kitap ve elbiseye kadar kendimiz temin etmek istiyoruz. Bu şekilde öğrencinin aile üzerindeki maliyeti olmamış olur. Ayrıca, ilk, orta ve lise olmak üzere elbiseleri de yapmak istiyoruz ancak şimdilik bizim buna maddi gücümüz yok. Bizim tek istediğimiz, Avrupa ve diğer yerlerdeki halkımızın bize maddi destek vermeleri. KPC olarak bizim çok fazla masrafımız var ve biz bunu karşılayamıyoruz. Halkımızdan okullarımıza yardım etmelerini bekliyoruz" diye konuştu.

YARDIM KURUMLARINDAN DESTEK GELMİYOR

İlk dönem zorlanmalara rağmen öğretmenlerin ve öğrencilerin büyük bir istek ve moralle eğitime başladıklarını belirten Ehrez ilçesinin okul yönetiminde yer alan Sabah Cirnes de şunları belirtti: "İlk yıl Şehba’ya geçtiğimizde zorlandık elbette. Çünkü, her bir öğretmenimiz bir yere dağılmıştı. Birbirimizden haberimiz yoktu. Daha sonra toplandılar. Kominler oluşturuldu. Her öğretmen bulunduğu yerde toplanıp grup halinde çalışmaya başladılar. KPC yeniden toparlanmaya başladı. Meclis kuruldu. Her köyde örgütlenmeye başlandı. Ondan sonra artık öğrencileri toplamaya başladık.

Bunun yanında materyalleri de toplayıp bir araya getirmeye çalıştık. O zamanın koşullarına rağmen çok iyi bir şekilde öğrenciler toplanmıştı. Biz bile bu kadarını beklemiyorduk. İlk iki ay bu şekilde geçti. İkinci yılda öğretmenler bir taraftan öğrencileri eğitirken bir taraftan da kendilerini eğitiyorlardı. Ama bu sene okulların tatil olmasıyla birlikte öğretmenlerin eğitimleri başladı. İki akademi açıldı. Yine materyal ve branş eğitimleri verildi. Bu şekilde öğretmenler yeni eğitim yılına çok daha iyi hazırlanarak ve daha başarılı başlayacaklar.

Bu önümüzdeki hafta artık öğretmenlerimizin düzenlemeleri başlayacak. Zaten gidecekleri okulları belli olan öğretmenler şimdiden yerlerine geçtiler. Şimdi okulların hazırlıkları devam ediyor. Öğrenci kayıtları devam ediyor. Bizim en çok zorlandığımız nokta, kırtasiye eksikliğimiz çok fazla, okullarımız güvenli değil, eski ve yıkıklar. Bizler kendi imkanlarımızla yapmaya çalıştık ancak çok yetersiz. Şimdiye kadar hiçbir yardım kuruluşundan bize yardım gelmemiş. Söz vermişler ama hiçbiri sözünü yerine getirmemiştir."