Ankara’nın ‘Suriyelileri kucaklıyoruz’ siyaseti yine rotar yaptı

işgalci Türk devleti 2022 yılından bugüne kadar 26 bin 480 göçmeni sınır dışı etti.

2010 sonlarında Tunus, Cezayir, Lübnan, Ürdün, Sudan, Yemen vb. Ortadoğu ülkelerinde ‘Arap Baharı’ adıyla başlayan halk isyanları, 15 Mart 2011 tarihinde Suriye’nin Deraa, Humus ve Şam kentlerinde de baş göstermeye başladı. 2011’den bu yana devam eden Suriye krizi ve savaş ortamı, milyonlarca Suriyeli’nin topraklarını terk etmek zorunda bırakarak Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak, Sudan, Yunanistan, Bulgaristan, Almanya, İsveç, Fransa, İspanya ve daha birçok ülkeye göç etmesine neden oldu. Savaş ve kaostan canlarını kurtarmak uğruna yollara düşen Suriyeliler, birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. Kimileri denizlerde boğuldu, kimileri fuhuşa sürüklendi, kimileri organ mafyalarının eline düştü. Can feryadıyla topraklarını bırakıp koşanlar, bu durumdan faydalanmak isteyenlerin siyaset aracı oldu.

En çok Suriyeli mültecinin yaşadığı Türkiye’de bu tablo oldukça vahim. ‘Suriyelilere kucak açıyoruz’ siyasetiyle kendisini yardım meleğiymiş gibi gösteren AKP-MHP faşist rejimi, Suriyeli mültecileri her türlü kirli siyaseti için kullanıyor. Fuhuş ve uyuşturucuyla çeteleştirebildiklerini çeteleştiriyor yapamadığını da ırkçı saldırılarla öldürtüyor.

1 MİLYON 100 BİN SURİYELİ ÖZERK YÖNETİM BÖLGELERİNDE YAŞIYOR

Kuzey ve Doğu Suriye’de istikrar ve huzur ortamının artmasıyla birlikte, savaş nedeniyle topraklarını terk ederek çevre ülkelere sığınan Suriyeli göçmenler de zamanla yönlerini Özerk Yönetim bölgelerine verdi. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Göçmen ve Mülteci Ofisi’nin verilerine göre, Suriye’nin İdlib, Hama, Humus ve Tedmur gibi bölgelerinden 1 milyon 100 bini aşkın göçmen Özerk Yönetim bölgelerinde yaşamlarını sürdürüyor. Özerk Yönetim, bu göçmenler için Minbic, Tebqa ve Reqa kentlerinde kamplar kurdu.

ENGELLEMEK İÇİN YİNE SAVAŞA BAŞVURDULAR

Suriyeli göçmenlerin yönlerini Özerk Yönetim bölgelerine vermesinden rahatsız olan ve Neo-Osmancı hayalleri peşinde koşan AKP rejimi, bunu engellemek için yine en vahşiyane yöntemi olarak savaşa sarıldı. Göçmenlerin yaşadığı kampların yanı sıra Kuzey ve Doğu Suriye kentlerini her gün ağır silahlar ve Silahlı İnsansız Hava Araçlarıyla (SİHA) hedef alarak, korku iklimi yaymak amacıyla huzur içerisinde yaşayanları yeniden göç yollarına düşürmeyi hedefledi.

KÜRTLERE KABUL, ARAPLARA İŞKENCE

Tarihleri boyunca Kürtlere karşı kin besleyen ve Kurdistan’ın dört parçaya bölünmesi için pratik sahadaki öncü aktör Türk devleti, Rojavayê Kurdistan’dan göç etmek isteyenlere karşı bile faşizane bir siyaset yürütüyor. Sınır hatlarından Türkiye tarafına geçen Kürtler, “Rojava’nın Kürtsüzleştirilmesi” siyasetiyle kabul görürken Araplar ise demografik değişim hayalleri çerçevesinde askerlerin işkencesinin ardından sınırdan diğer tarafa atılıyor. Bu durum defalarca kez belgelenmesine rağmen AKP faşist rejiminin yekpare ortakları buna sessiz kalıyor.

İŞGAL ALANLARINA YERLEŞTİRİLİYOR

AKP faşist rejimi, Nisan 2022 tarihinde Suriye’ye bir milyon mülteciyi yerleştireceğini duyurmuştu. O tarihten bugüne işgalci Türk devleti 26 bin 480 göçmeni sınır dışı etti. Özellikle Girê Spî, Ezaz bölgeleri üzerinden geçiriyor. Çoğunlukla İstanbul ve Hatay’dan toplatılan göçmenler, otobüslere doldurulup Riha-Urfa-Harran’a getiriliyor. Burada kendilerine zorla kağıt imzalattırıldıktan sonra Girê Spî’ye gönderiliyor. Toplatılan göçmenlerin büyük bölümü Hema, Haleb ve İdlib’ten göç edenlerdir. Bunların içinde ayrıca, Irak, Tunus, Cezayir ve daha birçok yerden gelen göçmenler de var. 

AKP faşist rejimi şimdiye kadar Girê Spî’nin doğusunda üç köy inşa etmiş. İnşa ettiği bu köylere sınır dışı ettikleri göçmenleri yerleştiriyor. Girê Spî’ye bağlı Suluk, Hamam Türkmen, Ol Elî köyü, Becniye ve Karmazat köylerine yerleştiriliyorlar. 2022 yılından bu yana Girê Spî’ye yaklaşık olarak 22 bin göçmen yerleştirildi. Son üç ay da ise 2 bin 500’e yakın göçmen yine bu kente yerleştirildi.

Son zamanlarda Ezaz/Bermiselame kapısından 200’e yakın insan daha geçirildi. Bunlar, Ezaz, Bab ve Efrîn alanlarına yerleştiriliyor. Yine Hamam kapısından da çok sayıda mültecinin geçirildiği biliniyor. Sadece Haziran ayında İdlib/Babil Hewa kapısından 992 kişi geçirildi. Girê Spî’den de bin 538 kişi geçirildi.

İşgal bölgelerinde Türk devleti ve çetelerinin uygulamalarından dolayı yaşam koşulları kalmayan, Türk devleti tarafından işgal bölgelerine yerleştirilen mültecilerin büyük bir bölümü, Özerk Yönetim alanlarına geçmek istiyor. Ancak geçmek isteyen mülteciler Türk devleti ve çetelerinin işkence ve tehditleriyle karşı karşıya kalıyor.