Dirbêsiyê işgale karşı hazırlanıyor

Türk devletinin işgal tehdidi altındaki Dirbêsiyê’deki savunma hazırlıklarında yer alan komutanlardan Berxwedan Korşit, “Bu toprakların çocukları olarak hazırız, işgale karşı duracağız” dedi.

Cizîrê Bölgesi’ne bağlı Dirbêsiyê kenti halkı, savunma güçlerini oluşturuyor.

Dirbêsiyê savunmasının oluşturulmasında yer alan Dirbêsiyêli komutanlardan Berxwedan Korşit, “Bu şehirde doğdum ve çocukluğumu bu sokaklarda geçirdim. Buraya bırakmayacağız” diye konuştu.

Dirbêsiyê’nin de Türk işgal tehdidiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Berxwedan Korşit, hazırlıklara ilişkin ANF’ye şunları söyledi: “Bölge halkı Efrîn ve Serêkaniyê’de yaşananların tekrar olmaması için saldırılara karşı büyük hazırlıklar yapıyor. Binler kentlerini korumak için bir araya gelip birliklerini oluşturuyor. Sürekli göçebeliğe yeter artık. Hiçbir devlet Efrîn ve Serêkaniyê’de yapılan çağrılara kulak vermedi. Onun için halk kendi kendini koruma görevi üstleniyor. Artık kimseyi beklemiyor. Ben de kentimin, topraklarımın, bu halkın ve değerlerinin savunucusu olarak üstüme düşen görevi yapıyorum.”

DIRBESIYÊ’NİN HEDEF OLMASININ NEDENLERİ

Berxwedan Korşit, Dirbêsiyê’nin de işgal hedefleri arasında olmasını ise şöyle izah etti: “Türk devletinin Dirbêsiyê kentini işgal etme amaçlarından biri, coğrafyası ve tarihidir. Şehrin, köylerinin içerisinde yaşayan halkların uzun bir tarihi var. Türk devletinin işgal ve saldırılarda amacı bu tarihi kaybetmektir. Tarihi toprağa gömmek, halkını ise katletmek istiyor. Zaten daha öncesinde bu şehir ikiye bölünmüş. Serêkaniyê-Ceylanpınar gibi sınırı vurduklarında zaten şehrin yarısını kestiler. Diğer yarısını da işgal etmeyi amaçlıyor.”

HEP BİRLİKTE İŞGALE KARŞI DURACAĞIZ

“Bu savunma görevini yaparken çocukluğum aklıma geliyor ve bundan güç alıyorum. Bu sokaklardaki yürüyüşüm, hareketlerim, arkadaşlarımla şakalaşmalarımız, gülüşmelerimiz vb. birçok anının yaşandığı bu kenti bırakmam” diyen Korşit, şunları ifade etti: “Bu topraklar için can verecek güce ulaşmışım. Eskiden ‘ya zafer ya ölüm’ diyorduk şimdi ölümü de kabul etmiyoruz; ‘ya zafer ya zafer’ diyoruz. Bu toprakların çocukları olarak hazırız. Bu işgale karşı duracağız. Geri adım atmayacağız. Hep birlikte direneceğiz.”