Yoğun bombardıman ve çatışmaların yaşandığı Kobanê’de toz bulutları yükselirken sınırın öbür tarafında da kadınların zılgıtları yükseliyordu. Suruç-Kobanê sınırında toplanan binlerce kişi, muazzam direnişin yaşandığı Kobanê’ye geçmek için sınırları aşıyordu. Kobanê’de mücadele büyüdükçe Kurdistan’ın dört bir yanında gençler ve kadınlar sınırları yıkarak yönünü direnişin kentine veriyordu. Hüsrana uğrayan DAİŞ çetelerine moral vermek için ise Erdoğan devreye girdi. Teknikle yapamadıklarını psikolojik özel savaşla yapmak istediler. Yine de başaramadılar.
ABDULLAH ÖCALAN’DAN SEFERBERLİK ÇAĞRISI
10 Temmuz 2014 tarihinde İmralı’da HDP heyetiyle görüşen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, DAİŞ’e karşı seferberlik çağrısı yaparak, “Bu ölüm çetelerine kolaylık sağlayanlar, meydan verenler ve kullanmaya çalışanlar, bu tutumlarının bölge barışı başta olmak üzere halkların geleceğini tehlikeye atmakta olduğunu bilmelidir” ifadelerini kullanmıştı.
22 Eylül 2014 tarihinde avukatlarıyla görüşme yapan Abdullah Öcalan ise Kobanê’de yaşanan duruma ilişkin Kurdistan halklarını harekete geçmeye çağırarak şu ifadeleri kullanmıştı: “DAİŞ saldırıları konusunda da tüm halkımız özellikle devam eden yüksek yoğunluklu savaşa karşı yaşamını şekillendirmesi gerekiyor. Şu an Kurdistan’da devam eden yüksek yoğunluklu savaş var. Sadece Rojava halkı değil, Kuzey ve tüm parçalardaki Kürt halkının buna göre yaşamını şekillendirmesi gerekiyor. Bütün Kürt halkını topyekûn bu yüksek yoğunluklu savaşa karşı direnişe geçmeye çağırıyorum.”
6 Ekim 2014 tarihinde ise Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan’la yapmış olduğu görüşmeden sonra “Sonuna kadar direniş olmalı” demişti.
SINIRLAR KALDIRILDI, YÖNLER KOBANÊ’YE ÇEVRİLDİ
Kobanê’de direniş büyüdükçe Bakur, Başûr ve Rojhilatê Kurdistan’dan başta gençler ve kadınlar olmak üzere Kürtler, Abdullah Öcalan’ın seferberlik çağrısı üzerine sınırları yıkarak yönünü Kobanê’ye veriyordu. Türk devletinin sınır hattında DAİŞ çetelerinin geçişine izin verirken Kobanê’deki direnişe destek verenlere geçiş vermemesi üzerine kitleler, Türk ordu kuvvetlerinin engellerini aşarak Kobanê’ye geçti.
Kobanê’de YPG-YPJ'li savaşçıların, halkın ve HPG gerillalarının tarihi direnişi sürerken dünyadan da tepkiler yükselmeye başladı. 93 ülkede milyonlarca insan, Kobanê ve Bakûrê Kurdistan’daki direniş için alanlara çıktı. Latin Amerika, Asya ve Avrupa’da kitlesel gösteriler düzenlenerek, devletlere harekete geçme ve Kobanê’deki son mahallede direnen savaşçılara destek olması çağrısında bulundu.
ERDOĞAN DAİŞ GÜZERGÂHINDAN SESLENDİ
DAİŞ lideri Ebubekir Bağdadi’nin Reqa’da ‘halifelik’ ilanında bulunmasıyla, sözde devlet kurdukları propagandasını yapıyorlardı. Suriye ve Irak’ta ilerlediği gibi Kobanê’de ilerlemeyen DAİŞ çetelerinin yaşadığı hezimeti örtbas etmek için Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan devreye girdi. Erdoğan, 7 Ekim 2014 tarihinde DAİŞ çetelerinin Suriye’ye geçiş güzergâhı olarak kullandığı Antep’te yaptığı konuşmada, "Şu anda Ayn-el Arab da, diğer adıyla Kobani de, buyrun, düştü düşüyor" açıklaması yaptı.
‘6-8 EKİM OLAYLARI’
Erdoğan'ın bu sözleri sonrası özellikle Bakûrê Kurdistan olmak üzere Kurdistan’ın ve dünyanın dört bir yanında Kobanê'ye destek eylemleri başladı. 7’den 70’e Kurdistanlılar serhildana geçerek meydanlara akın etti. ‘6-8 Ekim olayları’ olarak tarihe geçen bu süreçte, eylemler kısa sürede Bakûrê Kurdistan ve Türkiye’nin 35 il ve 96 ilçesine yayıldı. 3 kent ve 29 ilçede sokağa çıkma yasağı ilan edilerek Hizbulkontra çeteleriyle ve Türk ordu güçleri eylemcilere saldırtıldı.
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) olaylara ilişkin 14 Ekim tarihli raporunda, “7-12 Ekim 2014 tarihleri arasında Kobanê eylemlerinde ülke genelinde 46 kişi yaşamını yitirdi, 682 kişi yaralandı ve 323 kişi tutuklandı. Ölümlerin büyük bölümü, polis ve askerlerin açtığı ateş sonucu yaşandı” denildi. Eylemler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla durdu.
YARIN: Bayram namazında Kobanê Camii'nde neler yaşandı?