Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı, 25 Ağustos’ta Hol Kampı’nda DAİŞ hücrelerine karşı başlatılan İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin sona erdiğini açıkladı.

Basın açıklamasına QSD, YPG ve YPJ komutanları da katıldı. Hol Kampı’nda DAİŞ hücrelerine dönük başlatılan hamlenin ikinci aşamasının sona erdiği fakat tehlikeye karşı durulacağı vurgulandı.

Türk devleti ve DAİŞ arasındaki güçlü bağa dikkat açıklamada, DAİŞ hücrelerinin Suriye’nin Türk işgali altındaki bölgelerinden destek ve perspektif aldığı ifade edildi.

Genel Komutanlığı, uluslararası güçlere de DAİŞ tehlikesine karşı sorumluluklarını hatırlatırken, işgalci Türk devletine destek veren güçlere de işaret etti.

HAMLE İKİ SAVAŞÇIYA ADANDI

Kuzey ve Doğu Suriye iç Güvenlik Güçleri Üyesi Sozdar Xelîl tarafından okunan açıklama şöyle:

“Öncelikli olarak, Hol Kampı’nda devam eden İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nde silahlı terörist hücreyle çıkan çatışmada şehit düşen Cesûr Xebat ve Ûdey Cûneydiyê yoldaşlarımızı anıyoruz.

25 Ağustos’ta güçlerimiz, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve DAİŞ’e Karşı Uluslararası Koalisyon’nun desteğiyle Hesekê’nin doğusundaki Hol Kampı’nda İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin ikinci aşamasını başlattı. DAİŞ hücrelerini takip edip faydalandıkları yerleri ve koşulları ortadan kaldırmak için başlattığımız hamle 24 gün sürdü.

ÇETELER HOL KAMPI’NI KONTROL ALTAINA ALMAK İSTİYORDU

Birçok sonuç aldığımız hamlenin detayları şöyle;

İşgalci Türk devletinin bölgeye dönük saldırı ve tehditleriyle, güçlerimizin bölgeyi ve halkımızı savunduğu süreç göz önünde bulundurularak hamle ertelenmişti. Bu da DAİŞ hücrelerinin çoğalması endişelerini arttırdı.

Gereklilikler; Hamle terörist hücrelerin kamp sakinlerine dönük işlediği işkence ve cinayet suçlarının artmasının ardından başladı. Bu hücreler kamp sakinlerine idam cezası veriyor aralarına korku ve terör yayıyordu. Hücrelere katılmaması durumda işkence ve öldürmeyle karşı karşıya kalacakları yönünde tehdit ediyordu. Sadece bu yıl kampta kurban edilenlerin sayısı 44’e ulaştı. Terörist hücreler ve özellikle örgütteki kadınlar son zamanlarda çok sayıda kadın, çocuk ve kamp sakinini tehdit ediyor ve baskı yapıyordu.

DAİŞ’in kontrol altına almak istediği Hol Kampı, çetelerin planının bir parçasıydı. Sinaa Ceazaevi’ne saldırı düzenlendiği zaman terörist hücreler kampta geçmeye çalıştı. Fakat güçlerimiz ve QSD derhal harekete geçerek bu planlı saldırıyı boşa çıkardı. DAİŞ hücreleri planlarını gerçekleştirmek için hareketliliğe devam etti. Özellikle Türk devletinin saldırı ve tehditlerinin olduğu dönemde artan hareketlilik taraflar arasındaki işbirliğini bir kez daha kanıtlıyor.

DAİŞ 8 YAŞ ALTI ÇOCUKLARI İSTİSMAR ETTİ

Güçlerimiz kampta yürütülen operasyonlarda, doğrudan sonuçlar aldı. Bu bağlamda cinayet işleyen, işkence yapan ve kampa terör yapan çeteler yakalandı. DAİŞ’in tasfiye listesinde yer alan ve hayatı tehlikede olan çok sayıda kişinin güvenliği sağlandı.

DAİŞ örgütü özellikle 8 yaş altı olan çocukları istismar etti. Onları olası bir savaş için hazırlıyor ve ‘Eşbal El Xilafê’ adı altındaki örgütle onları eğitmeye çalışıyor. Öte yandan kamptaki diğer kadın ve çocuklarla bağlantıyı artırdı, duygu veya sözlü tehditlerle aralarına almaya çalıştı.

Güçlerimiz, terör ideolojisi için ayrılan çok sayıda çadırı kaldırdı. Son dönemlerde eğitimin yanı sıra kamp için ve dışındaki eğitim görevini üstlenen tehlikeli kadınları ile ‘Hesba a jinan’ ve ‘Eşbal El Xîlafê’ sorumlularını yakaladı.

DAİŞ’Lİ KADINLAR TEHDİT OLUŞTURUYOR

DAİŞ’li kadınlar sunulan kaynakları kötü bir şekilde kullandı. Özellikle para ve ev aktarma, hücreleri teşvik etme, Türk devletinin işgali altındaki bölgelerden talimat alma ve kampta kaos çıkarmak, hücrelerin kaçmasını sağlama gibi suçlar işledi.

Güçlerimiz ilk araştırmalarında terör hücrelerinin finansman operasyonlarını ve kamptaki para transferini kolaylaştıran bazı kişilerin adres ve isimlerini de ele geçirdi. QSD ve Uluslararası Koalisyon ile yürüttüğümüz ortak operasyonda Hesekê ve Hol’de 3 kadın yakalandı.

ELE GEÇİRİLEN SİLAHLAR

Bulunan silahlar; Operasyonlarda bomba, orta ağırlıklı silah, susturucu silah ve çok sayıda mermi ele geçirildi. Öte yandan çetelerin silah veya cinayet aletlerini saklamak ve kaçmak için kullandığı tünel ve hendekler de bulundu.

Yapılan soruşturmalarda; kamptaki terörist hücrelerin elinde bulunan üç silah kaynağı tespit edildi. İlk kaynak, Behar Örgütü’nün bazı çalışanları DAİŞ hücrelerine silah, para ve üye kaçakçılığı yapıyordu. İkinci kaynak ise bireysel silah ve bombalar. Bunlar ise Baxoz’dan kampa aktarılan kadın ve çocukların aracılığıyla getirildi. Üçüncü kaynak ise; sunulan tüm imkanlar kullanıldı ve kamp sakinlerinin korkutulup teslim alınması için her yönteme başvuruldu.

KURTARILAN KADINLAR

Kaçırılan Êzidî kadınlar: İnsani ve Güvenlik Hamlesi çerçevesinde, Kadın Savunma Birliği (YPJ) 2 Êzidî kadını DAİŞ çetelerinin elinden kurtardı. Kurtarılan çok sayıda kadın ve çocuk güvenli bir ortama götürüldü.  Geçtiğimiz 4 yıl içerisinde 200’den fazla Êzidî kadın YPJ tarafından kurtarıldı.

YPJ, bu kadınlara ulaşabilmek ve onları kurtarmak için birçok engelle karşılaştı. Bunlardan en önemlisi, kadınların kimliklerini açıklayamama korkusu ve kendi kimlikleri tanıyamamasıydı. DAİŞ’li kadınların tehditleri, kadınlara ait veri, fotoğraf ve parmak izlerinin olmaması, Iraklı yetkililerin bu konuda gerekli işbirliğini yapmaması olumsuz etkilerdi.

YPJ aynı zamanda DAİŞ’li kadınlar tarafından zincire bağlanan ve vahşice işkence gören 4 kadını da kurtardı. Bu olayın aydınlatılması için yürütülen soruşturmalar devam ediyor.

İnsani kısım; Güçlerimiz arama-temizleme operasyonu sürecinde terör hücrelerinin tehditleriyle karşılaştı, kamptakilere çok hassas yaklaşılmış ve insani yardımın devam etmesi için pratik garantiler vermiştir. Aynı hız ve seviyede, bazı ihtiyaç sahibi ailelere ek yardım da gönderildi.

Operasyonu boşa çıkarmak ve karmaşık hale getirmek isteyen, terör hücrelerinin saklayıp kaçmasına yardımcı olmak için güçlerimizi sorunlarla meşgul etmeye çalışan başta DAİŞ’li kadınlar olmak üzere çeteler tarafından yapılan tüm provokasyonlara rağmen İnsani ve Güvenlik Hamlesi eksiksiz bir şekilde tamamlandı. Güvenlik teknolojisi bu tür olaylarla başa çıkmak içim yeterli değil, terör hücreleri saklanmak için kadın kıyafetleri giymek zorunda kaldı ancak bu, güçlerimizin onları tespit etmesine, hareketlerini felç etmesine engel olmadı.

TÜRK DEVLETİ VE DAİŞ ARASINDAKİ ORGANİK BAĞI GÖRÜN

Uluslararası sorumluluklar; Güçlerimiz ve QSD, Hol Kampı’ndaki bombanın patlamaması için Türk devleti ve çetelerinin saldırılarına yanıt veriyor. İnsani ve Güvenlik Hamlesi’ne rağmen kamptaki tehlike halen devam ediyor. Bu bağlamda uluslararası toplum ciddi adımlar atmalı. Vatandaşları kampta olan tüm devletlere bunları alması çağrısı yapıyoruz. Ayrıca ilgili uluslararası tarafları, Türk istihbaratı ile DAİŞ çetelerinin hem kamp içinde hem de kamp dışındaki hücreleri arasındaki son organik ilişkiyi görmeye çağırıyoruz.

Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı olarak, kendi güçlerimize bağlı üyelerle hamleye katılan güçlerin katılımlarına, disiplinlerine ve hamlenin üst düzeyde yapılmasına saygı duyuyoruz. Güvenlik, insanlığı korumak ve DAİŞ çetelerinin kamptan faydalanmasını engellemek için büyük fedakarlıklar yaptılar.

Bir kez daha operasyonda şehit düşenlerin ailelerine ve yoldaşlarına başsağlığı diliyor, çalışmalarını iki katına çıkartan kamp yönetime de teşekkür ediyoruz. Öte yandan YPJ, YPG, QSD ve Uluslararası Koalisyona’a etkili yardımlarından dolayı teşekkür ediyoruz.

Sonuç olarak Hol Kampı’nda gerçekleşen İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin ikinci aşamasını sonlandığını duyuruyoruz.

226 DAİŞ’Lİ TUTUKLANDI

Kampta yakalanan DAİŞ çeteleri ve ele geçirilen silahların bilançosu;

-Öldürme ve tehdit suçlarına karışmış 36 kadın olmak üzere 226 kişi tutuklandı

-25 tünel ve hendek tespit edildi

-3 adet AK-47 silahı, mühimmatıyla birlikte 2 tane RPG silahı, 2 tabanca, 25 el bombası, 25 kg TNT patlayıcısı, 11 susturucu silah, 388 AK-47 mermisi, 10 AK-47 şarjörü, 9 hücum yeleği, çok sayıda kesici ve işkence aletleri, iletişim malzemeleri ele geçirildi.”