Hesekê kentinin 45 kilometre doğusundaki Hol ilçesinin hemen yanında bulunan Hol Kampı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından 1991 yılında kuruldu. Körfez Savaşı’ndan kaçan Iraklı mülteciler için sığınma adresi olan Hol Kampı, 2003 yılında ABD’nin Irak’a müdahalesiyle bir kez daha mülteciler için sığınma yeri oldu. DAİŞ’in Musul’u işgal etmesinin ardından Iraklıların barınma alanı olan kamp, 2015 yılında Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) denetimine girdi. Mart 2019 yılında DAİŞ’in son kalesi olan Baxoz’un da özgürleştirilmesinin ardından DAİŞ çetelerinin ailelerinin yerleştirildiği kampın nüfusu 4 kat artış gösterdi.
50 ÜLKEDEN 67 BİN KİŞİ KALIYOR
“Dünyadaki en tehlikeli kamplardan biri” olarak nitelendirilen Hol Kampı’nda Irak, Suriye, Özbekistan, Azerbaycan, Türkiye, Türkmenistan, Kırgızistan, Çeçenistan, Doğu Türkistan, Endonezya, Rusya, Almanya, Belçika, Norveç, Hollanda, Finlandiya, Mısır, Fas, Cezayir, Tunus gibi 50 farklı ülkeden 67 bin civarında kişi kalıyor.
'DAİŞ’İN HİLAFET MERKEZİNE' DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENDİ
Baxoz’un ardından on binlerce mülteci ve DAİŞ’li ailenin yerleştirildiği Hol Kampı, son kalesini kaybeden DAİŞ ve destekçileri için yeniden yapılanma adresinin hedefi oldu. Vakit kaybetmeden harekete geçen DAİŞ, kampa mülteci olarak sızan DAİŞ çetelerinden infazlar gerçekleştirerek DAİŞ hükmünün sürdürülmesi talimatını verdi. Ardından DAİŞ çeteleri bir araya getirilerek gizli hücre yapılanmalarına geçildi. Böylece kamp tamamen ‘DAİŞ’in hilafet merkezine’ dönüştürülmek istendi.
Kampta, DAİŞ hilafetinin uygulanması üzerine kurulan “El Hisbe” adlı yapılanmayla örgüt yeniden yapılandırılmak isteniyor. Kendilerinin ‘Cihatçı’ olarak adlandırılan söz konusu yapı kampta bir yandan gizli eğitim düzenlerken bir yandan da mahkemeler kurarak infazlar gerçekleştiriyor.
TALİMATLAR TÜRK İSTİHBARATINDAN
İç Güvenlik Güçleri tarafından düzenlenen ve etkisiz hale getirilen hücre elemanları kampta işledikleri infaz ve işkence vb. suç için talimatı Türkiye işgali altındaki bölgelerden aldıklarını itiraf etmişti.
23 Haziran 2021 tarihinde yayınladığımız itiraflarda, Hol Kampı’na talimatların MİT tarafından kamptan kaçırılan Cerrah Ebu Ömer adlı çete başı tarafından verildiği ortaya çıkmıştı. QSD güçleri tarafından Hol Kampı’nda düzenlenen operasyonda yakalanan 4 kişiden oluşan hücrenin emiri ‘Ebu Velid’ olarak bilinen Mersul Sami Muhammed Necim, Selam Sami Muhammed, Hüsam Tala Feryad ve Mervan Halid Duleymi adlı çeteler, kampta düzenledikleri saldırıların hepsinin talimatlarını işgal altındaki bölgelerde bulunan Türk istihbarat elemanlarından aldıklarını itiraf etmişti.
KAÇIŞ AĞINI MİT VE İHH OLUŞTURUYOR
Hol Kampı’ndaki DAİŞ çeteleri ve ailelerinin kaçırılma görevi de Türk istihbaratı tarafından çetelerle ilişkiler konusunda dosyası kabarık olan İnsani Yardım Vakfı’na (İHH) verildi. Kamptan kaçmak üzereyken yakalanan DAİŞ’liler, tüm masrafların Türk devleti tarafından karşılandığını itiraf etti.
TÜM YÜK QSD VE ÖZERK YÖNETİME BIRAKILDI
Özerk Yönetim ve Demokratik Suriye güçleri yetkililerin sürekli çetelerin vatandaşı olduğu ülkelere çağrılar yaparak bu kadar çetenin bir arada yargılanmadan tutulmasının büyük tehlike oluşturduğunu belirtti. Özerk Yönetim, tüm ülkelere birlikte uluslararası mahkeme kurmayı ya da her ülkenin vatandaşlarını alıp yargılamasını önerdi. Bu konuda önemli diplomatik çalışmalar yürüttü. Ancak bu konuda şu ana kadar atılan pratik bir adım yok.
İNSANİ VE GÜVENLİK OPERASYONUNUN İLK AŞAMASI
Kuzey-Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri öncülüğünde QSD, YPG ve YPJ güçlerinin de katılımıyla, 28 Mart 2021 tarihinde DAİŞ gizli hücre yapılanmalarının arttığı kampa ‘İnsani ve Güvenlik Operasyonu’ adıyla bir operasyon başlatılmıştı. Operasyon sonucunda onlarca hücre çökertilirken aralarında DAİŞ emirlerinin de bulunduğu 300’e yakın çete mensubu yakalanmıştı.
SONRASINDA NASIL YENİDEN ÖRGÜTLENDİRİLDİ?
Operasyonun ardından az bir süre de olsa mültecilerin rahat bir nefes aldığı kampta, kaosun ve DAİŞ faaliyetlerinin yeniden toparlanması için düğmeye basıldı. Operasyonda büyük darbe alan DAİŞ, mülteciler içerisinde sızan ve pasif olan çete mensuplarını ‘yeniden örgütlenme’ için harekete geçirdi. 20 Ocak 2022 tarihinde DAİŞ çetelerinin tutulduğu Sinaa Cezaevine dönük saldırıyla birlikte kampta da olası bir hareketin olacağı konusu gündeme geldi. Konuya ilişkin bölgede yoğun güvenlik önlemleri alan güvenlik güçleri olası saldırıların önünü aldı.
Saldırıların ara vermeden devam ettiği kampa silahlar nereden mi getiriliyor? MİT, ÖSO ve DAİŞ hücrelerinin ortak çalışmaları sonucu su depoları ve tankerleri aracılığıyla silahların kampa aktarıldığı bilgisi var. 4 Aralık 2021 tarihinde “MİT’in Hol Kampı ağına darbe” başlığıyla ANF’de paylaştığımız haberde, Hol Kampı’na silah ve mühimmat aktarmaya çalışırken İç Güvenlik Güçleri tarafından yakalanan çete elemanları, Türk devletinin planlamasını deşifre etti. Çeteler, “Silahlar ve mühimmatlar Girê Spî’den geldi. Daha da gelecek, bu konuda büyük bir hareketlilik var” dedi.
OPERASYONUN İKİNCİ AŞAMASI
Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı, 25 Ağustos 2022 tarihinde Hol Kampı’nın DAİŞ tehdidinden kurtarılması amacıyla “İnsani ve Güvenlik Operasyonu”nun ikinci aşamasını başlattıklarını duyurdu. Hol Kampı’nın DAİŞ’e bağlı ailelerin ve hücrelerin merkezine dönüştüğünü belirten İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı, kampta bu yıl içerisinde 43 terörist saldırı gerçekleştirildiği, aralarında 14 kadın ve çocuğun bulunduğu 44 kişinin katledildiği bilgisini paylaştı.
https://firatnews.com/rojava-surIye/hol-operasyonu-bilancosu-53-daIS-li-yakalandi-154454
https://firatnews.com/rojava-surIye/mIt-in-hol-kampi-agina-darbe-164230