Küçük bir coğrafyada evrensel bir devrim: Rojava-II

Rojava Özerk Bölgesi’nin en eski yerleşim yeri Amûdê, yerinden edilenlerin yuvası Hesekê, Kurdistan dağları arasındaki geçiş güzergahı Dirbêsiyê ve Türk işgali altındaki tarihi pınar kent Serêkaniyê’yi tanıyalım.

Dosyamızın ikinci bölümünde Kuzey ve Doğu Suriye’nin en büyük kantonu olan Cizîrê Kantonu’nun en büyük kenti olan ve yüz binlerce göçmenin yaşadığı Hesêkê kenti, yine bölgenin en eski yerleşim yeri olan Amûdê, Kurdistan dağları arasındaki geçiş kapısı Dirbêsiyê ile Ekim 2019’dan beri Türk işgali altında bulunan Serêkaniyê kentine değindik.

GÖÇMENLERİN YUVASI: HESEKÊ

Yerinden edilenlerin sığınma yuvası olarak da nitelendirilen Hesekê kenti, Rojava 'nın tam göbeğinde yer almaktadır. Cizîr ve Fırat kantonlarının geçiş güzergâhı olan ve 1 milyon nüfusu bulunan kentte Kürtler ağırlıkta iken Araplar, Süryaniler, Ermeniler, Asuriler ve Çeçenler de yaşıyor. Hesekê, Kuzey ve Doğu Suriye hatta Suriye’nin en çok göçmen ve mülteciyi barındırdığı bir kent. Şu anda Serêkaniyê ve Efrînli işgal mağduru göçmenlerin yanı sıra tarihte de soykırımdan kaçan Süryaniler ve Ermenilere kucak açmış bir kent.

Kentin kuzeyini çevreleyen Çiyayê Kizwan dağları çevresinde Akad, Asur ve Babil dönemlerine ait yerleşim yerleri bulunuyor. Xabûr Nehri’nin kent merkezinin içinden geçmesinden dolayı uzun bir süre hayvancılık ve tarımcılık, geçim kaynağıydı. Şu anda Türk devletinin suyu kesmesinden dolayı hayvan ve tarım yetiştiriciliği gerilemiştir. Kentin büyük çoğunluğunda Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri güvenliği sağlarken Süryani ve Asuri güçlerine ait kontrol noktaları da bulunmaktadır. Kentin merkezi çarşı kısmında ise Şam hükümet güçleri konumlanıyor. Kentte ayrıca 10 bin DAİŞ’li tutuklunun bulunduğu cezaevleri de yer alıyor. Hesekê'ye bağlı Hol ilçesinde bulunan kampta da 60 binin üzerinde DAİŞ’li aile barınıyor. 

ROJAVA’NIN EN ESKİ YERLEŞİM YERİ: AMÛDÊ

Qamişlo’nun batısı ve Dirbêsiyê kentleri arasında bulunan Amûdê ilçesi, Kanî Dara adıyla da biliniyor. Kentin Asurlular dönemindeki adı ise Til Amada. Amûdê ismi Kürtçede "hazır" anlamındaki "amade"den  geliyor; o dönem yaşanan savaşlarda "askeri birliklerin hazır olduğu tepe" maksadıyla söylenegelmiş. Rojavayê Kurdistan’ın en eski yerleşim yerlerinden olan Amûdê'de de büyük çoğunlukta Kürtler yaşarken çok az sayıda da Araplar ve Ermeniler var. İlçe sınırlarında bulunan Til Mozan ve Til Hittin gibi birçok tarihi höyük bulunuyor. Temel geçim kaynağı tarımcılık ve sebze yetiştiriciliği olan kent, ticaret yolu olarak da kullanılmıştır.

DIRBESIYÊ BİNXETÊ

Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesi karşısında bulunan kentin adı "geçiş yeri" demek. Mêrdin ve Qerejdax arasında geçiş güzergahı olan kente Dirbêsiyê Binxetê (Aşağı Dirbêsiyê) karşısındaki Qoser ilçesine ise Dirbêsiyê Serxetê (Yukarı Dirbêsiyê) deniliyor. Demiryolu ile ikiye bölünen kent, tarım merkezi olarak da biliniyor. Kürtlerin yanı sıra Araplar, Süryaniler ve Ermeniler yaşıyor.

TIL TEMIR

1933-1935 yılları arasında gerçekleştirilen Simele katliamından kurtulan Asuri ve Kürtler tarafından kurulan Til Temir ya da Kürtçe adıyla Girê Xurma, Hesekê’nin 40 km kuzeyine düşüyor. Xabûr Nehri üzerinde bulunan ilçede Kürtler ve Arapların yanı sıra 1915 soykırımından kaçan Asuri ve Süryaniler de ağırlıkta yaşıyor. Hesêkê Kantonu’na bağlı olan ilçenin güvenliği, Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri’nin yanı sıra Süryani ve Asuri güçler tarafından sağlanıyor. Serêkaniyê’nin Türk devleti tarafından işgal edildiği Ekim 2019'dan bu yana adı, sürekli yapılan bombardıman ve çatışmalarla gündeme geliyor.

SERÊKANIYÊ

Cizîr Kantonu’nun bir diğer önemli kenti de Serêkaniyê’dir. Waşokanî adıyla da bilinen ilçenin karşısında bulunan Riha’nın Serêkanî (Ceylanpınar) ilçesinin diğer parçasıdır. İnsanlığın ilk yerleşim yerlerinden olan tarihi Til Xelef Höyüğü'nün bulunduğu kentte Ekim 2019 öncesine kadar Kürtler, Araplar, Ermeniler, Süryaniler, Asuriler, Türkmenler, Çerkesler ve Çeçenler birlik içerisinde yaşıyordu. Ekim 2019’da “Barış Pınarı Harekâtı” adıyla işgal harekatı başlatan Türk devleti, kenti yoğun bombardımanlar ve vahşiyane saldırılarla işgal ederken bölge halkı da işgalcilerden korunmak göç yollarına düşerek Hesekê ve çevresine yerleşti.

Tarihi yerleri ve pınarlarıyla ünlü olan kent, tarım ve hayvancılık için bir cazibe merkeziydi.