Hesekê’de dün başlayan Lozan Çalıştayı’nın oturumları sürüyor. Oturumlarda Kürtlerin siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal durumu, karşılaştıkları sorunlar ele alındı.

'TARİHİN EN KÖTÜ ANTLAŞMALARINDAN'

Oturumun birinci bölümüne online olarak katılan YNK İdeoloji ve Danışmanlık Bürosu Sorumlusu Arêz Ebdullah, Lozan Antlaşması'nın etkilerine değinerek, “Lozan Kurdistan’ı parçalamak için imzalanmış, Kurdistan ismini ortadan kaldırmıştır. Kürt sorununu da bir güvenlik sorununa dönüştürdü. Bu nedenle tarihin en kötü antlaşmalarından biridir. Kürtler bu antlaşmanın tehlikelerinin gördükleri için çok sayıda serhildan geliştirmiş. Şêx Seîd, Seyid Riza serhildanları ile Mahabat Cumhuriyeti önemli olanlardandır. Kürtler Kurdistan uğruna büyük fedakarlıklarda bulundu ve halen de devam ediyorlar” dedi.

 'DÖRT PARÇADA KÜRTLERİN ÇIKARINI GÖZETMELİYİZ'

“Kürtler klasik mücadele yöntemlerinden uzak durarak, yeni bir görüş, stratejik ve mücadele yöntemini esas almalı” diyen Ebdullah; “Yeni bir mücadeleye ihtiyacımız var. Kurdistan'ı işgal eden 4 devlet arasındaki çelişkileri Kürt çıkarları temelinde kullanmalıyız. Yurt dışındaki Kürtler de bu mücadeleye katılmalı” şeklinde konuştu.
Çözüm için ayrı görüşleri bir araya getirecek bir çatıya ihtiyaç olduğuna işaret eden Ebdullah, şöyle konuştu: “Kurdistan bölgesindeki (Başur) statü Kürtler için çok önemli. Kurdistan’ın diğer parçaları da bu statünün Kürtler için öneminin farkına varmalı. Burada Kurdistan Bölgesindeki siyasetten bahsetmiyorum, statü durumundan bahsediyorum. Kuzey ve Doğu Suriye’deki tecrübe de çok önemli, korunması da o kadar önemli. Partiler arasındaki çelişkiler ortadan kaldırılmalı, bu mücadele fırsatını iyi değerlendirmeliyiz.”  

'TÜRK DEVLETİ TEHLİKE YARATIYOR'

Oturumun ikinci bölümünde ise Viyana Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Thomas Schmedinger, Kürtlerin dört parça Kurdistan’da karşılaştıkları sorunlara değinerek  Lozan Antlaşması ile Kurdistan'ın 4 parçaya bölünmesinin bölgedeki siyasi parçalanmışlığı da arttırdığına dikkat çekti.

Kurdistan’ı işgal eden dört devletten Türkiye’nin en milliyetçi ve tehlikelisi olduğuna vurgu yapan Schmedinger; “Mustafa Kemal Atatürk ilk önce Kürtleri Türkiye’nin çıkarları için seferber etmeye çalıştı. Ancak bağımsızlık savaşını kazanmasının ve Lozan Antlaşması'nın imzalanmasının ardından Türk hükümetleri çok renkliliği ve çok kültürlülüğü kendileri için tehdit olarak gördü” dedi.  

 “Kürt sorununun çözümü ulusal devlet kurmada değil, bölgede inşa edilecek federalizm ile çözülebilir” diyen Schmedinger, “Lozan sadece Kurdistan’ı parçalamadı, tüm Ortadoğu’yu baskısı ulus devletlere böldü. Bu antlaşmanın ardından oluşturulan rejimler sadece Kürtlere zarar vermedi, diğer azınlıklara ve kültürlere de zarar verdi” şeklinde konuştu.

 Konuşmanın ardından katılımcılar da konuya ilişkin görüşlerini dile getirerek, Kürt sorununun çözümünde demokratik yöntemlerin önemine vurgu yaptı.

Çalıştay, Kürtlere yönelik soykırım politikalarına karşı geliştirilmesi gereken yol ve yöntemler üzerine yapılan konuşmalarla sürüyor.