Depremin etkilediği Kuzey ve Doğu Suriye kentleri güçlü birlik dayanışması nedeniyle depremzedelerin yaralarının en hızlı sarıldığı bölge oldu. Bu başarılı dayanışma öz güce dayalı özerk sistemi ana omurgaları olan komün ve meclis örgütlenmeleriyle kaydedildi. 2012 yılında Rojava’da kurulan Heyva Sor a Kurd (Kürt Kızılayı) da depremzedelerle dayanışma ve yardımlaşma noktasında başarılı çalışma yapan kuruluşlardandı. Kuzey ve Doğu Suriye’deki depremzedelerin ihtiyaçlarının büyük çoğunluğu karşılandıktan sonra bölgede yaşayan halk ve öz yönetimi Suriye’nin diğer bölgelerine de yardım etmek için hazır olduğunu belirterek, kısa süre içerisindeki yiyecek, tıbbi malzeme ve barınma gibi temel ihtiyaçların yanı sıra akaryakıt gibi birçok ürünü içeren yüzleri bulan yardım tırı ve yakıt tankeri yola çıkardı.
QSD VE ÖZERK YÖNETİM HAREKETE GEÇTİ
Kuzey ve Doğu Suriye’deki Özerk Yönetim ve Demokratik Suriye Güçleri deprem ardından yaptıkları açıklamalarda, Suriye’nin diğer bölgeleri ve Türkiye-Bakurê Kurdistan için yardıma hazır olduklarını belirtti.
Depremin yaşandığı 6 Şubat’ta açıklama yapan QSD, şu ifadeleri kullanmıştı: “Suriye’nin tüm bölgelerindeki halkımızın acısını paylaşıyor, yaşamını yitirenlere rahmet ve yaralılara şifalar diliyoruz.Suriye’nin tüm bölgelerinde meydana gelen depremin etkilerinin azaltmak için güçlerimiz, depremden etkilenen bölgelere acil yardımda bulunmaya ve kurtarma ekiplerini göndermeye hazırdır. Bakurê Kurdistan’ın Mereş, Dîlok ve diğer bölgelerindeki ailelere başsağlığı diliyor, bu zor günlerde onlara desteklerimizi gönderiyoruz.”
YARDIMLAR İÇİN TÜM SINIR KAPILARI AÇILDI
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eş Başkanlığı 8 Şubat 2023’te düzenlediği toplantı ardından yaptığı açıklamada, “Suriye’de depremden etkilenen bütün bölgeler için dışarıdan gelen insani yardımların ulaştırılması için Özerk Yönetim bölgelerindeki tüm kapıların açılması ve Özerk Yönetim’e bağlı kapılardan yardımın ulaştırılması için gerekli desteklerin sağlanması konusunda da anlaşmaya varıldı” diye duyurmuştu.
KAMPANYA BAŞLATILDI
9 Şubat’ta Cizre Bölgesi Özerk Yönetimi ve 12 Şubat’ta Fırat Bölgesi Özerk Yönetimi, Bakurê Kurdistan ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki depremzedelere yardım için “İnsanlık için el ele” kampanyası başlatmıştı. Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm kentlerinde kampanya kapsamında halkın ve bölgedeki kuruluşlarca toplanan yardımlar Suriye’nin diğer bölgelerine geçmek için Um Cilûd (Minbic ve Cerablus arası), El-Tayha (Minbic ve Halep arası) ve Ewn El Dadat (Minbic ve Cerablus arası) sınır kapılarına doğru yola çıktı.
İŞGAL ALTINDAKİ BÖLGELER İÇİN DE YARDIM TOPLANDI
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim bölgelerinde sadece Şam hükümeti bölgeleri için değil Türk devleti ve ona bağlı çete gruplarının işgali altındaki bölgelerdeki depremzedeler için yardımlar toplandı. İlk yardım konvoyu Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü aracılığıyla 13 Şubat’ta Minbic ve Cerablus arasındaki sınır kapılarından işgal altındaki Suriye’nin kuzeyi ve doğusundaki bölgelere geçiş yaptı. 53 kamyon ve araçlardan oluşan ilk yardım konvoyundan sonra gıda, barınma ve tıbbi malzemelerin bulunduğu 66 kamyondan oluşan ikinci konvoy yola çıktı.
Kuzey ve Doğu Suriye Heyva Sor a Kurd Genel Yönetimi Sozdar Ehmed, kurumsal dayanışmalarına ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı.
KOLEKTİF ÇALIŞMA
Sozdar Ehmed, deprem nedeniyle olağanüstü hâl kapsamında harekete geçtiklerini belirterek, “Deprem bölgemizde etkili olduğu için ister istemez halkın içerisinde korku yarattı. Halkın Heyva Sor a Kurd'dan beklentisi yüksekti ve biz de bu beklentiye cevap olmak istedik. Özerk Yönetim, Halk Belediyesi, İç Güvenlik Güçleri, Öz Savunma Güçleri, Sağlık Komitesiyle olağanüstü bir toplantı gerçekleştirilerek dayanışma içerisinde kolektif çalışma yürütüldü. Bu toplantı ardından arabalarında kalan halk için çadırlar kurulması kararı aldık” dedi.
Depremzedeler için yapılanlara da değinen Sozdar Ehmed, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dêrîk’ten Minbic’e kadar halkımız için insani yardım süreci başlattık. Depremle birlikte yurttaşlar arabalarında konaklamaya başlamıştı. Araçları olmayanlarda da sokaklarda kalmıştı. Kısa süre içerisinde Dêrîk’ten Minbic’e kadar tüm kentlerde yurttaşların konaklamaları için çadırlar kurduk. Yurttaşlara battaniyeler dağıtıldı. 10 kentte nüfusa göre acil yardım ekipleri sevk ettik. Ağır hastaların hastanelere sevkiyatlarının yapılması için de ayrıca bir sağlık ekibi görevlendirildi.”
ŞEHBA VE HALEP İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ
Sozdar Ehmed, Şam hükümetinin ambargo politikası nedeniyle Şehba ve Halep’e yardımları 7 Şubat’ta gönderebildiklerini, sonrasında bizzat bölgeye gitmek için seferber olduklarını ancak engellemelerin yine sürdüğünü belirterek şunları aktardı: “24 saat içerisinde Şehba ve Halep’e çok sayıda çadır ve battaniye gönderdik. Bu bölgeler için sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte ortak yardım çalışmaları yürütüldü. Kısmi miktarda para yardımında da bulunduk. Heyva Sor a Kurd olarak elimizdeki tüm imkanları seferber ettik. Ekibimizle, bölgenin gıda, çadır, battaniye, tıbbi malzeme ve yakıt ihtiyacını karşılamak için Şehba ve Halep’e geçme kararı aldık. 6 gündür sınır kapılarında bekliyoruz fakat Şam hükümeti bölgeye geçmemizi kabul etmiyor. Suriye halklarının ihtiyaçlarını karşılamak için sağlık ekiplerimizin hazır olduğu açıklamasını sürekli yaptık. Tüm kurum ve kuruluşlara seslenmemize rağmen kapılar açılmadı. Efrîn’den Şam’a kadar yardım ulaştırmak için hazır olduğumuz belirttik fakat Şam hükümeti kapıları açmıyor. Şu ana kadar Minbic-Halep arasındaki Tayha kapısında bekliyoruz, geri adım atmaya niyetimiz yok, adımlarımız her zaman ilerite dönük olacak.”
DEPREM ALANLARI İÇİN 6 AYLIK PROJE
Sozdar Ehmed, konuşmasının sonunda deprem bölgeleri için 6 aylık proje hazırladıkları bilgisini de paylaşarak, “Heyva Sor a Kurdistan’a bağlı ve bölgeyle de ilişkilenen bir doktor ekibi, ayın 20’sinde bölgeye gelecek. Fırat Bölgesi için 3 ay Cizre Bölgesi için 15 gün ve Halep ve Şehba’da ise 6 aylık projeler yapıldı. Projelerin önceliği halkın beslenme, ısınma ve yaşam ihtiyaçlarının karşılanması. İkinci aşama ise hasar gören yerlerin tadilatı. Bu ihtiyaçlar için uluslararası kurum ve kuruluşlara da başvurduk ve az da olsa yardımlaşma söz konusu” dedi.