Türk devletine ait keşif uçaklarının 24 saat saat alanda dolaştığını; arabaların, evlerin vurulduğunu, her türlü silahın kullanıldığını ve bütün bunların bölgedeki devletlerin gözü önünde olduğunu belirten Girê Spî Kantonu Eşbaşkanlık Yardımcısı Sabri Nebo, halkın şunu söylediğini aktardı: “Kendi topraklarımızda kalarak, her şeye rağmen direnişi esas almak bizim tek çıkış yolumuzdur.”

Türk devleti, Eyn Îsa, Girê Spî, Til Temir ve Şehba’ya yönelik saldırılarını sürdürüyor. Son bir ay içinde Eyn Îsa köylerine yaptığı saldırılarda birçok sivil zarar gördü. Bir süre önce Safawiyê köyünde bir aile katledildi. Birkaç gün önce Dibis köyünde katliam yaptı. M4 karayolu her gün bombalanıyor. Yolun yanındaki köyler her gün saldırılara maruz kalıyor. Sınıra uzak köyleri de, Girê Spî’nin güneyindeki tüm köyleri bombalıyor.

Girê Spî Kantonu Eşbaşkanlık Yardımcısı Sabri Nebo, Türk devletinin aslında bir soykırım savaşı geliştirdiğini ve bunun tüm dünyanın gözü önünde olduğunu söyledi. Türk devletinin kesintisiz saldırı ve bombardımanla asıl amacının, insanların içinde korku salarak, yerlerini terk etmelerini sağlamak ve böylelikle istediği demografik yapıyı değiştirme planını daha rahat gerçekleştirmek olduğunu vurgulayan Nebo, “Zaten işgal ettiği bölgelerde bunu yapıyor. Aynı şeyi şimdi buralarda da yapmak istiyor. Türk devletinin bölgede yürütmüş olduğu bir soykırım savaşıdır. Bölgedeki tüm halklara karşı bu soykırım savaşını yürütüyor. Safawiyê ve Dibis köyünde katlettiği siviller Arap’tı. İşgalini genişletmek için herkesi öldürmeyi mübah görüyor. Genç, çocuk, kadın, yaşlı fark etmiyor onun için. Tüm bunlar elbette dünyanın gözü önünde oluyor ve dünya sessiz. Türk devletine tüm bunları yapması için zaten yeşil ışık yakan onlar. Yoksa öyle Türk devleti bu kadar rahat bir şekilde katliam yapamazdı” dedi.

KİMSE YERİNİ TERK ETMEYECEK

Türk devletinin, DAİŞ gibi insanların yüreklerine korku salarak, yerlerini terk edebileceğini sandığını, ancak dönemlerinin artık geçtiğini belirten Nebo, şöyle devam etti: “Köylerine, evlerine saldırdıkça, insanlar daha çok topraklarına bağlanıyor. Hatta halk ısrarla işgal edilen bölgelerinde özgürleştirilmesini istiyor. Halk eski halk değil, o korkuyu aştı artık. Şu anda halkın istediği tek şey, Türk devleti ve çeteleri tarafından işgal edilen topraklarının bir an önce özgürleştirilmesidir.

RUSYA’YA TEPKİ VAR

Halkın bu katliamlara yönelik tepkileri daha çok alanda garantör olarak bulunan Rusya’ya karşı gelişiyor. Rusların buradaki üslerinin önünde halk çok defa protesto etti, basın açıklamaları yaptı, heyetler gönderdi. Rusya sadece izlemekle yetiniyor. Şimdiye kadar somut bir cevap vermiş değiller. ‘Biz burada Türk devleti ileri gelmesin diye varız’ diyorlar ama Türk devleti katliam yapıyor. Buna karşı da sessiz kalıyorlar. Bu nedenle halk, onların burada varlıklarının aslında hiçbir anlam ifade etmediğini, olup olmamalarının pek bir şeyi değiştirmediğini ifade ediyor.”

HER ŞEYE RAĞMEN DİRENİŞ

Türk devletine ait keşif uçaklarının 24 saat saat alanda dolaştığını; arabaların, evlerin vurulduğunu, her türlü silahın kullanıldığını ve bütün bunların göz önünde olduğunu belirten Nebo, “Bu nedenle halk artık, ‘bizim kimseden beklentimiz yok. Ancak biz kendimiz kendi yaralarımıza derman olabiliriz. Kendi topraklarımızda kalarak, her şeye rağmen direnişi esas almak bizim tek çıkış yolumuzdur’ diyor. Bunda da kararlı” şeklinde konuştu.