Onur Direnişi dokuzuncu gününü doldurmak üzereydi. 200 saat boyunca insana hayal gibi gelen, akılları zorlayan ama gerçek olan devasa bir saldırıya karşı direnenler, yaralı siviller ve yoldaşları için bir karar vermek zorundaydı. Çünkü işgalciler hastaneyi yoğun bir şekilde bombalıyordu. Jeneratörün bombalanmasından kaynaklı bazı direnişçiler şehit düşmüştü bile. Tıbbi malzemelerin yokluğu yetmiyormuş gibi bu kez elektrikler de kesilmişti. Onlarca yaralı hastanede bekliyordu. Durumu ağır olanlar vardı. Yaralılar bile sonuna kadar direnme mesajı veriyordu. Nasıl bir iradeydi? Son nefesini verenler bile direnişten, mücadeleden bahsediyordu.
Dışarıdan birileri zaten karar vermişti. Ateşkes komplosu çoktan devreye sokulmuştu. O zamanki duruma bakılırsa bu komplo, işgal planları hazırlanırken tasarlanmıştı. Ne zaman tasarlandığı net bilinmeyen komplo, 17 Ekim’de ABD, 22 Ekim’de Rusya garantörlüğünde devreye konuldu.
ANLAŞMA MI KOMPLO MU?
17 Ekim 2019’da ABD-Türk devleti arasında, 22 Ekim 2019’da ise Rusya-Türk devleti arasında varılan ateşkes bir anlaşmadan çok komploydu. Öyle adlandırılması gerekiyordu. Neden mi komploydu? Çünkü tüm tekniği, mühimmat envanteri, kimyasal silahları, binlerce çetesiyle her türlü yöntemi denemesine rağmen tarihi direnişe çarpan Türk devleti ve arkasındaki küresel güçler umdukları sonucu bulamayınca böyle bir yola başvurmuşlardı. Belki de o ‘ateşkes’ kabul edilmeseydi bugün Serêkaniyê işgal altında olmazdı.
ATEŞKES AÇIKLAMALARI
Demokratik Suriye Güçleri (QSD), ateşkese ilişkin şunları belirtmişti: ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence tarafından temsil edilen ABD’nin arabuluculuğu ve QSD’nin isteği ve onayına bağlı olarak, bugün Demokratik Suriye Güçleri ile Türkiye arasında acil ateşkes anlaşmasına varılmıştır. Bu anlaşma, Girê Spî ve Serêkaniyê arasındaki bölgeyi kapsamaktadır. Ateşkes 22:00'dan sonra yürürlüğe girecektir.
Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda görüşen ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, iki ülkenin Suriye'de ateşkes için anlaştığını açıkladı. Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise “Bu bir ateşkes değildir” dedi.
QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, ABD-Türkiye arasında varılan ateşkes anlaşmasına ilişkin, “Bu ateşkes direnişimizin, kahramanca mücadele eden QSD’nin Kürt, Arap, Süryani savaşçıların sonucunda gerçekleşmiştir. Yine mücadele eden tüm halkların, halkımıza destek veren tüm devletlerin mücadelesinin sonucudur” ifadelerini kullanmıştı.
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl ise, Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinde karşılaştığı direniş karşısında duramayan Türk devleti ile ABD arasında gerçekleşen ateşkese ilişkin, “Direniş, böyle bir sonuç ortaya çıkardı” demişti.