Reqa’nın DAİŞ çetelerinden özgürleştirilmesinin 4’üncü yıldönümü El-Beledî Stadı’nda düzenlenen etkinlikle kutlandı.

Kutlamaya QSD komutanları, Kuzey ve Doğu Suriye’deki aşiretlerin kanaat önderleri, Özerk Yönetim ve Suriye Gelecek Partisi üyeleri ile sivil ve askeri kurum üyeleri katıldı.

Kutlama programında konuşan Kuzey ve Doğu Suriye Eşbaşkan Yardımcısı  Hemdan El Ebid, QSD’nin bütün dünyanın yerine DAİŞ’e karşı savaştığını belirterek, “Reqa’nın özgürleştirilmesi DAİŞ için büyük bir yenilgiydi. Çünkü Reqa sözde halifeliğin başkentiydi. QSD’nin fedakarlıkları sayesinde karanlık ve korku bitti, kentte sevgi ve barış egemen oldu” dedi.

Hemdan El Ebid, “Bizi Suriye’yi içte ve dışta parçalamakla suçlayanlar, Suriye hükümeti başta olmak üzere tüm dünyanın yerine bütün dünyayı tehdit eden DAİŞ’e karşı savaştığımızı bilsinler” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE TERÖRÜN MERKEZİ’

Cebhet El Nusra ve DAİŞ’in Türkiye’nin içinde ve sınır bölgelerinde olduğunu kaydeden Hemid El Ebid, “AKP yaptığı açıklamalarda QSD güçlerinin olduğu bölgeleri terörist bölgeler olduğunu iddia ediyor. Bu açıklamalarla hedef alınan bizleriz. Çünkü AKP’nin DAİŞ gibi kanatları onun amaçlarını yerine getiremiyordu. Türk devleti Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’yi işgal ettikten sonra DAİŞ çetelerini ve ailelerini kurtartmak için yönünü Eyn İsa Kampı’na  çevirdi. Daha sonra da Hol Kampı’na ulaşmak için Hesekê’ye girmeye çalıştı. Ancak başarılı olamadı. Bütün bunlar Türk devletinin hedeflerini ortaya koyuyor” dedi.

‘SURİYE KRİZİNE HİÇBİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ YAPILMADI’

Suriye krizinin çözümü için yapılan bütün toplantıların başarısız olduğunu şuana kadar kriz için bir çözüm önerisi yapılmadığını kaydeden Hemid El Ebid, “Bölgede özellikle de Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde herkes kendi çıkarlarına göre hareket ediyor. Bölgenin Önder Abdullah Öcalan’ın fikirleri temelinde yönetildiğini biliyorlar. Önder Öcalan’ın fikirleri yalnızca bir ulusu değil bütün ulusu içinde barındırıyor ve halkların kardeşliğini, ortak yaşamı esas alıyor. Ülke toprakları Türkiye’deki baldan daha tatlıdır. Her bir Suriyeli şunu çok iyi bilmelidir ki Türkiye toprakları onlara kalmaz. Suriye hükümetine savaş değil barış istediğimizi belirtiyoruz. Bizler diyalog için hazırız. Savaş istemiyoruz. Diyalog için hazırız. Gelin mermi sesleri olmadan diyalog kuralım, çocuklarımıza yurtseverliği, bilimi ve felsefeyi öğretelim” ifadelerini kullandı.

Suriye Gelecek Partisi Başkanı Îbrahîm El-Qeftan ise  DAİŞ tarafından “Hilafetin Başkenti” olarak görülen Reqa’nın özgürleştirilmesinin önemine dikkat çekerek, “Bölge halkına dini ırkçılık öğretildi, ancak Reqa halkı, çetelerin halk arasında kurmaya çalıştığı terör düşüncesini ortak yaşam ve demokrasi yolu ile bunun tam tersini kanıtladı” şeklinde konuştu.

 ‘SURİYE KRİZİNDE ASKERİ ÇÖZÜMLER HİÇBİR FAYDA SAĞLAMAZ’

Suriye’deki olayların Şam hükümetinin ve muhaliflerin inkar politikalarından dolayı ortaya çıkdığını ifade eden Îbrahîm El-Qeftan, Suriye halklarının haklarından mahrum bırakılmasını suç olarak nitelendirdi.

Şam hükümetinin Suriye krizini askeri yöntemlerle çözmek istediğini belirten İbrahim El Qeftan, “Suriye’nin bir bölümünü işgal eden İşgalci Türk devleti’nin bölgede demografik yapıyı değiştirme siyaseti uygulaması Suriye krizinde askeri çözümlerin hiçbir fayda sağlamayacağını kanıtlıyor” şeklinde konuştu.

‘ULUSLAR ARASI TOPLUM SURİYELİLERİN ÇIKARLARINA GÖRE HAREKET ETMİYOR’

Uluslar arası toplumun çözüm konusundaki sessizliğini eleştiren Îbrahîm El-Qeftan, çıkarları doğrultusunda tüm ulusal yolları tıkadığını ve Suriye halkını da insani yardım haklarından mahrum bıraktığını dile getirdi.

Îbrahîm El-Qeftan, “Başta Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olmak üzere Suriyelilerin kriz çözümünden uzaklaştırılması ve uluslararası bir rolün olmaması, Suriye çatışmasının ömrünü uzatıyor ve kendisiyle bir çözüm getirmiyor” dedi.

Kutlamalar, Reqa ve Tebqa müzik grupları şarkıları ve katılımcıların halaylarıyla sona erdi.