Rojava'dan kimyasal saldırılara ve uluslararası sessizliğe tepki

Cizre bölgesindeki Şehit Aileleri Meclisleri ve Halep’teki sivil toplum kurumları, işgalci Türk devletinin kimyasal saldırılarını kınadı.

Halk Savunma Merkezi’nin 17 gerillanın kimyasal saldırılar sonucunda şehit düştüğünü açıklamasının ardından Kuzey ve Doğu Suriye’de de birçok merkezde işgalci Türk devletini protesto eylemleri düzenlendi. Eylemlerde uluslararası güçlerin işgalci Türk devletinin suçlarına karşı sessiz kalmasını kınandı.

HESEKÊ

Hesekê Şehit Aileleri Meclisi, kendi merkezi önünde bir açıklama yaptı. Meclis üyesi Aya Keleş açıklamayı okudu.

Açıklamada şunlara yer verildi: “İşgalci Türk devletinin Kürdistan dağlarındaki savaşçılara karşı kullandığı bu terör uygulamalarını kınıyoruz. Bu saldırılar bölge halkının iradesini hedef alıyor, çünkü gerilla bu halkın çocuklarıdır.”

Ayrıca uluslararası toplumun işgalci Türk devletinin bölge halkına yönelik işlediği suçlara karşı sessiz kalması kınandı.

Til Temir İlçesi Şehit Aileler Meclisi de işgalci Türk devletinin suçlarına karşı bir protesto gösterisi düzenledi. Onlarca yurttaş, siyasi parti ve sivil kurum üyeleri katıldı. Meclis Eş Başkanı Culnar Salih Hesekê Şehit Aileleri Meclisi’nin açıklamasını okuttu.

Aynı açıklama Dirbêsiyê ilçesinde de ilçenin Şehit Aileleri Meclisi Eş başkanı Salim Salim tarafından okundu.

TIRBESPIYÊ

Qamişlo Kantonu’na bağlı Tirbespiyê ilçesindeki yurttaşlar, aynı kapsamda bir açıklama yaparak, 17 gerillanın kimyasal silahlarla şehit edilmesinden Başûrê Kurdistan hükümetini sorumlu gösterdi.

Açıklamada ilçenin kuzeyinde Siyahî Yolu üzerinde Kongra Star Yürütme Üyesi Xaliye Ehmed tarafından okundu. Şehit aileleri, ilçedeki kurumlar, siyasi partiler, Süryani Askeri Meclisi ve Kongra Star üyeleri ile ilçedeki yurttaşlar katıldı.

Açıklamada, işgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’nda askeri ve siyasi olarak yenilmesinin ardından kimyasal silah kullandığına işaret edildi.

Ayrıca Kurdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) işgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarındaki işbirliği ve Başûrê Kurdistan’da işgalcilerin önünde yol açmaları kınandı ve “Kürt davasına ihanet” olarak adlandırıldı.

Açıklamanın sonunda Kuzey ve Doğu Suriye halklarının gerillanın yanında olacağı belirtilerek, “Kimyasal silahların kullanılması ve artan saldırılar mücadelemizi zayıflatmayacak, ancak binlerce kişi şehitlerin silahlarını alarak intikamlarını alacaktır” denildi.

QAMIŞLO

Kuzey ve Doğu Suriye Halk İnisiyatifi, kimyasal silah saldırısında şehadete ulaşan 17 şehitten biri olan Şehit Osman Ebdî’nin taziye çadırı önünde açıklama yaptı. Qamişlo Kantonu Meclisi Eş Başkanı Perwîn Yûsif açıklamayı okudu.

Açıklamada işgalci Türk devletinin Başûrê Kurdistan’daki Medya Savunma Alanları’na yönelik kimyasal silah saldırıları ve insanlık dışı suçları kınandı.

Ayrıca uluslararası toplumun Kuzey ve Doğu Suriye ve Başûrê Kurdistan halklarına yönelik bu saldırılarak karşı sessiz kalması saldırılara destek olarak adlandırılarak, “Bu topraklarda katliam, suç ve kimyasal silahların kullanılmasına kadar, insan hakları örgütleri nerededir?” diye soruldu.

Açıklamada şunlara yer verildi: “ İşgalci Türk devleti bizim irademizi ve gücümüzü kıramaz ve güçlerimizi asla terk etmeyeceğiz. Şehitlerimizin ve Önder Öcalan’ın felsefesini takip etmeye devam edeceğiz.”

HELEB

Aynı kapsamda, Halep’in Şêxmeqsûd Mahallesi’nde Sivil Toplum Kurumları, mahallenin doğusundaki merkezleri önünde bir açıklama yaptı. Halep Kültür Birliği Eş Bakanı Leyla Xalid açıklamayı okudu.

Açıklamada, işgalci Türk devletinin kuruluşundan bu yana Gelêyê Zîlan, Dêrsim, Maraş ve Roboskî gibi katliamlarla Kürtleri hedef aldığı belirtildi.

Açıklamada, uluslararası güçlerin sessizliği ve NATO’nun desteği sonucu işgalci Türk devletinin kimyasal silah kullanmasını sağladığı ve sonuç olarak en az 17 gerillanın şehit düştüğü kaydedildi.

Sivil Toplum Kurumları açıklamasında şunlara yer verdi: “Bu radikal faşist zihniyetler tüm sert yöntemlere rağmen Kürtleri ve özgürlük hareketlerini yenemezler. Kürtler ve hareketlerinden dolayı fikirlere, örgütlenmelere ve direniş güçlerine dayanan özel bir paradigmaya sahiptirler.

Açıklamanın sonunda, AKP-MHP hükümetinin ekonomik ve ahlaki açıdan ciddi bir kriz içinde olduğu ve siyasal İslam'a dayalı Yeni Osmanlı projesinin başarısızlığa uğradığı belirtildi. Artık demokratik modernite savaşçıları fikir alanında önemli bir güçtür ve onlar olmadan bölgede hiçbir sorun çözülemez.

Sivil Toplum Kurumları yaptıkları açıklamada, insan hakları örgütlerine sessizliklerinden çıkmaları, insani ve ahlaki görevlerine sahip çıkmaları ve işgalci Türk devletinin özgürlüklere ve doğal gerillalara karşı işlediği suçlara karşı net bir duruş sergilemeleri çağrısında bulundu.