DAİŞ, 3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldırarak 2 bin 213 Êzidî’yi katletti, 7 bin Êzidî’yi kaçırdı, kadınlar köle pazarlarında satıldı, yaklaşık 3 bin kadın ve çocuğun akıbeti ise halen bilinmiyor. Kasım 2015’te kendilerini Şengal Direniş Birlikleri (Yekîneyên Berxwedana Şengalê-YBŞ) ve Şengal Kadın Birlikleri (Yekîneyên Jinên Şengalê-YJŞ) olarak özerk yönetim ve savunma güçlerini oluşturan Şengalli Êzîdiler, 25 Nisan 2017’den bu yana Türk devleti tarafından hedef alınıyor.
ABD, BM, KDP ve Irak’ın istemiyle Irak ve KDP arasında 9 Ekim 2020’deki Şengal Anlaşması ardından Türk devleti Şengal’e hava saldırılarını artırdı. Temmuz 2021’de Hollanda ve Belçika parlamentoları, DAİŞ’in Şengal’de geliştirdiği katliamları soykırım olarak tanırken Türkiye, 16 Ağustos’ta YBŞ sorumlusu Seîd Hesen’i ve yeğenini, bir gün sonra ise resmi olarak Irak hükümetine bağlı Sikêniyê Hastanesini uçaklarla vurdu, 8 Êzidî ve sağlık çalışanını katletti. 2 Eylül günü de Êzîdxan Asayişi’ne bağlı bir kontrol noktasını yine insansız hava uçaklarıyla hedef aldı.
Türk devletinin Osmanlı sürecinden itibaren Êzidî soykırımı yaptığına dikkat çeken Rojavalı Êzidî temsilcilerinden Rojava Êzidî Kadınlar Birliği Sözcüsü Suad Hiso, Efrîn Êzidîler Birliği Eşbaşkanı Hisên Hesen ve Cizîr Bölgesi Êzidî Evî Eşbaşkanı Faruq Tozo, bugün de DAİŞ’in tümden başaramadığı Êzidî Soykırımı’nı KDP’nin desteğiyle tamamlamak istediğini söyledi.
Rojavalı Êzidîler, Türk devletinin işgal ettiği Serêkaniyê ve Efrîn’de de başta Êzidîler olmak üzere DAİŞ gibi Kürtlere karşı soykırım saldırısı gerçekleştirdiğini belirterek, dünya devletlerinin sessizlikleriyle soykırıma ortak olduklarını dile getirdi.
Kendi toprakları üzerinde özgür ve iradeli yaşamakta ısrar edeceklerini ifade eden Rojavalı Êzidîler, Şengal halkının Türkiye’nin KDP ve Irak ortaklığıyla geliştirdiği, dünyanın da sessizliğiyle onayladığı soykırım planı ve saldırılarına karşı direnişini selamladı.
SUAD HISO: TÜRKİYE DAİŞ SOYKIRIMINI GÜNCELLİYOR
Rojava Êzidî Kadınlar Birliği Sözcüsü Suad Hiso, Şengal’de Êzidîleri hedef alan saldırıları kınayarak, şehit olan Êzidî önderleri ve halkı andı. Türk devletinin Şengalli Êzidîlere yönelik saldırılarının yeni olmadığına dikkat çeken Suad Hiso, “DAİŞ, 2014’te gerçekleştirdiği saldırı ve katliamlarla Êzidîleri yok etmeyi başaramadı. Şengal’i bir Êzidî toprağı ve mekanı olmaktan çıkaramadı. Türkiye, DAİŞ soykırımını güncellemek ve tamamlamak istiyor” dedi.
Türk devletinin birkaç yıldır DAİŞ’ten özgürleştirilen Şengal’i ve başta Êzidî önderleri olmak üzere halkını hedef aldığını dile getiren Suad Hiso, “Toplumumuzu öncüsüz bırakmak suretiyle örgütsüz bırakmak için öncülerimizi hedef aldılar. Mam Zeki’yi, komutan Zerdeşt Şengalî’yi şehit ettiler. Büyük yurtsever ve Êzidî öncü Seîd Hesen’i ve yeğenini şehit ettiler. Bununla da yetinmediler, hastaneyi ve hastaları vurdular. Biz Êzidîler olarak bu katliamları kınıyor ve kabul etmiyoruz. Hedeflerinin farkındayız” diye konuştu.
‘EFRÎN’DE DE FARKLI BİÇİMLERDE SOYKIRIM YAPIYORLAR’
Suad Hiso, bugün Şengal’de soykırım politikası yürüten Türk devletinin, işgal ettiği diğer alanlarda da başta Êzidîler olmak üzere Kürtlere dönük soykırım uygulamaları geliştirdiğine dikkat çekti: “Efrîn’de Türk devletinin saldırıları nedeniyle yerimizden yurdumuzdan olduk. Daha önce 25 bin civarında Êzidî’nin yaşadığı Efrîn’de şu anda 2 bin civarında Êzidî kalmış. İşgalciler insanlarımızı kaçırdı, katletti. Êzidî köylerine çete aileleri için büyük briket kamplar, camiler yaptılar, dini okullar açtılar. Efrîn’de kalan Êzidî kadınları, tıpkı DAİŞ’in yaptığı gibi çarşafa zorluyorlar. İnsanlarımıza zorla İslam’ı dayatıyorlar. Êzidî çocuklarına zorla İslami eğitim veriyorlar. Efrîn işgal edildiği için şehrimizden göçmek zorunda kaldık. Kamplarda, çadırlarda zor koşullarda yaşıyoruz. Üstüne üstlük Türk devleti hemen hemen her gün Şehba’yı bombalıyor. Evlerimize DAİŞ çetelerini ve ailelerini yerleştiriyor. 30 Ağustos günü iki Êzidî köyü olan Qimar ve Tirinde arasında çete aileleri için briketten yaptıkları 350 evden oluşan kampın açılışını yaptılar. İçinde camisinden, Kur-an kursuna kadar her şey var. Bu, demografiyi ve kültürü değiştirmektir. Biz Êzidîler hiçbir dine karşı değiliz. Ama herkes kendi toprağında, kendi inancıyla yaşamalı. Gelip Kürtlerin, Êzidîlerin topraklarını işgal etmeleri, Êzidîlere İslam’ı dayatmaları acı bir durumdur.”
HEPSİ ANLAŞMIŞ
Türk devletinin Şengal ve Rojava’da işgal ettiği alanlarda Kürt ve Êzidî soykırımı geliştirmesinin kabul edilemez olduğunu yineleyen Suad Hiso, şunları kaydetti: “74 ferman yaşadık ama dinimizi ve topraklarımızı bırakmadık. Bundan sonra da bırakmayacağız. Êzidîler kendi toprakları üzerinde kendi iradeleri, sistemleri ve inançlarıyla özgürce yaşamak istiyor. Ama Türkiye nasıl Efrîn’i işgal edip demografisini değiştirdiyse Şengal’e de aynısını yapmak istiyor.
Dünyanın gözleri önünde Şengal’de DAİŞ’in soykırımından geçmiş Êzidîler, bugün de Türk uçaklarıyla bombalanıyor. İki gün önce yine Şengal’i, Êzdîxan asayişine bağlı bir noktayı vurdular. Ama dünya devletleri, Irak ve KDP sesini çıkarmıyor. Öyle anlaşılıyor ki hepsi anlaşmış ve toplumumuzu soykırımdan geçirmek istiyorlar. Sadece kendi iradesiyle yaşamak isteyen Êzidîler değil, KDP’ye yakın Êzidîler de vuruluyor. Qadiya kampında KDP yetkilisi bir Êzidî’nin evi vuruldu. KDP bunu bile kınamadı. Aksine sanki böyle bir şey yokmuş gibi bir izlenim yaratmak istiyor. Êzidîleri Şengal’den kaçırtmak ve Avrupa yollarına çıkarmak istiyorlar. Nasıl ki Türkiye’de devlet eliyle 4 bin köy yakıldı, uluslararası devletler bu duruma gözlerini yumdu, yine aynı şeyi yapıyorlar. Biz de dünyadaki insanlığa, insan hakları örgütlerine çağrı yapıyoruz; artık bu soykırımlara hep birlikte dur diyelim.”
HESEN: ÊZİDÎ SOYKIRIMINI TAMAMLAMAK İSTİYORLAR
Efrîn Êzidîler Birliği Eşbaşkanı Hisên Hesen, Türk devletinin DAİŞ’in Ağustos 2014’te gerçekleştirdiği Êzidî Soykırımını tamamlamak istediğini kaydederek, “2014’te HPG, YJA-STAR, YPG, YPJ güçleri, Şengalli Êzidîleri bu soykırımdan kurtardı. Ciddi katliam yaşansa da halkın büyük bölümü bu güçler sayesinde DAİŞ’in eline düşmekten kurtuldu. Türk devleti şimdi yarım kalan bu soykırımı tamamlamak istiyor. Bu nedenle son süreçte neredeyse günlük olarak Şengal’deki halkımız hedef alınıyor. Bu saldırılarla Şengalli Êzidîlerin iradesi kırılmak isteniyor. Çünkü Êzidîler kadim Kürtlerdir ve Ortadoğu’nun kadim ve mazlum halkıdır.
Biz Türk devletinin DAİŞ’in soykırımını güncellemek istediğini belirtiyoruz. Fakat DAİŞ’ten de önce Êzidîlere gerçekleştirilen soykırımlar, Türk devletinin ataları Osmanlılar tarafından gerçekleştirildi. Osmanlı’dan bu yana bu soykırımlara ara verilmedi. Bugün de Türk devleti bir yandan Şengal’e saldırırken diğer yandan Efrîn ve Serêkaniyê’de Êzidî ve Kürt soykırımını tamamlamak istiyorlar. Bir yandan da işgal nedeniyle buralardan göç etmek zorunda kalmış halka işgal ettikleri bölgelerden top atışları yapıyorlar. Neredeyse her gün Şehba, Til Temir, Zirgan’da yaşayan halkı bombalıyorlar” diye konuştu.
‘DİRENEN ÊZİDÎLERİN SESİ OLALIM’
Türk devleti ve vekil güçlerinin Êzidîler başta olmak üzere Kürt halkına hiç ara vermeden saldırdığını söyleyen Hisên Hesen, sömürgeci devletlerin ve KDP’nin Kürt soykırımına ortak olduğuna dikkat çekti. KDP’nin, Şengal’de Êzidîleri soykırıma terk ettiğini hatırlatan Hesen, şunları belirtti: “Şimdi de soykırımdan kurtulmuş Şengal halkını Türk devletine hedef gösteriyor. Türk devleti de, KDP de Êzidîlerin irade olmasını, kendi yaşamlarını ve yönetimlerini kurmasını, kendi savunmalarını yapmasını kabullenmiyor. Bu iradeyi kırmak için çabalıyorlar. Zaten uluslararası güçlerin de bu saldırılara sessiz bir onayı var. Bu insanlık için utanç verici bir durumdur. Mazlum bir halk katledilmek ve topraklarından sürülmek isteniyor. Bu duruma karşı biz Efrînli Êzidîler olarak tüm Kürdistan ve dünyadaki Êzidîlere çağrı yapıyoruz. Şengal’e ve halkımıza sahip çıkalım. Dünyanın neresinde olursak olalım, Türk devletinin soykırım ve göçertme saldırılarına maruz kalan Êzidîlerin sesi olalım. Bunları dünya halklarının gündemine taşıyalım ve hep birlikte bu saldırıları durduralım.”
TOZO: TÜRKİYE’NİN YAPTIĞI SOYKIRIM DEĞİL Mİ?
Cizîr Bölgesi Êzidî Evî Eşbaşkanı Faruq Tozo da işgalci Türk devletinin birkaç yıldır Şengal’e saldırdığını, ancak Ağustos ayından bu yana saldırılarını artırdığına dikkat çekerek, “Dünya çapında bir hastaneyi hedef alan saldırı örneği çok azdır. Hele hele 21. yüzyılda insanlık ahlakı açısından da, devletlerin savaş yasalarına göre de kabul edilecek bir durum değildir. Fakat Türk devletinin insanlık suçlarına hiçbir dünya devleti, uluslararası kurum ses çıkarmıyor. Katliamların önünde durmuyor” diye konuştu.
‘MİSAK-I MİLLİ PLANI ÇERÇEVESİNDEDİR’
Türk devletinin Misak-ı Milli temelinde bütün Kürdistan’ı olduğu gibi Şengal’i de işgal etmek istediğini vurgulayan Faruq Tozo, “Türk devleti neden Kürtlerden nefret ediyor?” sorusunu sorarak, şöyle devam etti: “Çünkü Kürtler, bu toprakların kadim halkıdır. Bu halkı Osmanlı sınırlarına ulaşma planı önünde tehlike olarak görüyor. Aslında sadece Kürtleri değil, bu topraklar üzerinde yaşayan bütün halkları soykırıma uğratmak ve tarihleriyle oynamak istiyor. Türk devletinin Efrîn işgaliyle Êzidîler başta olmak üzere tüm Kürtlere yaptıklarını gördük. Efrîn’de mezarlarımızı dahi hedef aldı. Serêkaniyê’de 13 civarında Êzidî köyü vardı. Türk işgaliyle birlikte burada tek bir Êzidî kalmadı. Evlerimizi talan ettiler. 2019’daki işgali öncesinde de 2012-2013 yıllarında Cephet El Nusra’ya destek verdi, Serêkaniyê’ye saldırttı. Burada ilk başta Êzidîleri şehit ettiler.”
Faruq Tozo, Şengallilerin DAİŞ’in uygulamalarının soykırım olarak tanınması için çabalarken, Efrîn ve Serêkaniyê’de Türk devleti eliyle Kürtlere yönelik soykırım gerçekleştirildiğini vurgulayarak, “DAİŞ soykırımından kurtulan Êzidîler Türk uçaklarıyla katlediliyorlar. Dünya devletlerine soruyorum; acaba sizin için ‘soykırım’ ne anlama geliyor? Soykırımı sadece DAİŞ yapınca mı tanıyorsunuz? Türk DAİŞ’in yaptıklarını neden görmek istemiyorsunuz?” diye sordu.
‘YAŞAMAKTA KARARLIYIZ’
Êzîdîlerin Türk devleti eliyle soykırıma uğramasında Irak ve KDP’nin payı bulunduğunu belirten Faruq Tozo, şunları kaydetti: “Efrîn’in, Serêkaniyê’nin durumu ortadadır. Bugün Şengal’i de yeniden aynı duruma getirmek istiyorlar. Tüm dünya, Irak, Türkiye, KDP bilsin ki biz Êzidîler olarak kendi topraklarımızda, irademiz, öz yönetimimiz ve özsavunmamızla yaşamakta kararlıyız. Bugün tüm saldırılara karşı Rojava’da direniyoruz, Şengal’de direniyoruz. Şengal’deki Êzidîlerin de Türk devleti ve ortaklarının iradesizleştirme ve soykırım saldırılarına karşı direnişlerini, özgür yaşam ısrarını selamlıyorum. Her zaman yanlarında olacağız.”