Kongra Star Avrupa Koordinasyonu, Beşar Esad rejiminin yıkılmasından sonra Suriye’de yaşananlara ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

Kasım ayı sonunda Suriye'de başlayan ani gelişmelerle birlikte yıkılan Beşar Esad rejiminin ardından Heyet Tehrîr El-Şam’ın (HTŞ) iktidara geldiğine vurgu yapılan açıklamada; “Esad ardında yıkılmış bir ülke ve temel haklarından mahrum bırakılan milyonlarca insanı bırakıp Moskova'ya kaçtı. Yaşananların ardından Türk devleti de Til Rifat’a ve işgal ettiği Efrîn’den Şehba’ya göç etmek zorunda kalan halkımıza yönelik bir saldırı başlattı. Türk devletine bağlı çetelerin saldırılarının ardından halkımız bir kez daha göç etmek zorunda kalarak Kuzey-Doğu Suriye’nin güvenli bölgelerine geçti. Faşist Türk devleti ve ona bağlı grupların saldırıları hala devam ediyor. Minbiç bölgesindeki güvenlik kaosu, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu sivillere yapılan işkenceler, halkın mallarının, mülklerinin talan edilmesi, Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü gibi bölgedeki önemli alanların hedef alınması, Suriye’deki halkların temel haklarının ihlal edilmesi gelen iktidarın baskıcı, zalim, ırkçı Baas rejimi (özellikle kadınlar için) kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor.

Diğer yandan Batılı ülkeler ise yeni rejimi kendi çıkarları doğrultusunda en iyi alternatif olarak sunmaya çalışıyor, bu durum her zamankinden daha fazla endişe yaratıyor. Kürt halkı olarak bizler Suriye'nin zengin demografisinin temel bileşeniyiz; uzun süren bir mücadelenin ve verilen büyük bedellerin sonucu kadın devrimi olan Rojava Devrimi’ni gerçekleştirdik. Devrimin ardından adaleti, eşitliği, demokrasiyi ve birlikte yaşamı esas alan Demokratik Özerk Yönetim sistemi kuruldu. Bugün bu kazanımlar tehlikede, Türk ordusu ve ona bağlı çeteler, Minbiç, Eyn Îsa, Til Temir’den tutun DAİŞ çetelerinden temizlenen Kobanê’ye kadar her tarafı kuşatarak saldırıyor. Ama kadın devrimini ortadan kaldırmak ve bölge halkların bir arada yaşamalarını engellemektir. Suriye başta olmak üzere bölgede yaşanan kaos sürecinde Kürt halkı olarak ortak bir tutum sergilememiz ve ulusal birlik bilinciyle düşmana karşı mücadele etmemiz gerekir” denildi.

KAÇIRILAN KADINLARIN AKIBETİ ORTAYA ÇIKARILMALI

Özellikle çeteler tarafından kaçırılan kadınların akıbetinin ortaya çıkarılması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Kongra Star Avrupa Koordinasyonu olarak yaşanan olayların doğrudan merkezinde olmayabiliriz ama nerede olursak olalım, mücadelemizi tüm toplumsal, siyasi ve diplomatik mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu süreçte üzerimize düşen görevleri yerine getirmek, kadın devrimini ve Suriye’deki tüm kadınların sesini uluslararası kurumlara ve dünya kadınlarına ulaştırmak için mücadele edeceğiz. Suriye'nin her yerinde kaçırılan ve kaybedilen kadınları unutmuyoruz. Uluslararası kuruluşlara, insan hakları kurumlarına çağrımızdır; artık bu vahşete sessiz kalmayın, insan haklarına ve uluslararası anlaşmalara uygun hareket edin. Kaçırılan kadınların akıbetini ortaya çıkarın ve sorumlularından hesap sorun.

Kürtler olarak aramızda birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, özerk bölgelerde yaşayan siviller için insani yardımların geçmesi gereken Sêmalka-Fîşxabûr sınır kapısının KDP tarafından kapatılmasını kınıyoruz. Onlara da buradan çağrıda bulunuyoruz; şahsi ve parti çıkarlarınızı bir kenara bırakın ve birbirinize destek olun, halkınıza düşmanlık etmekten vazgeçin. Son olarak bu kutsal günlerde, tüm Hıristiyanların Noel Bayramı’nı kutluyor, bayramların barışa ve huzura vesile olmasını diliyoruz. Bu vesileyle başta Kürt kadınları ve Suriyeli kadınlar olmak üzere, tüm kadınlar, demokratik, sosyalist ve devrimci kadın hareketleri güçlerini birleştirmeli ve özgür bir gelecek inşa etmek için ortak mücadele etmeli. Kadın kazanımlarını yok etmeyi hedefleyen Türk devletine karşı Rojava Devrimi desteklenmelidir. Kadınların birleşmesiyle tüm yaşam alanlarını mücadele ve direniş alanına dönüştüreceğiz.”