Kobanêli Suad Eldimer, Önder Abdullah Öcalan’la ilk tanışmasını ve sonrasında hayatının nasıl şekillendiğini, komplo ve tecritle yapılmak istenenlere karşı yürütecekleri mücadelelerini ajansımıza değerlendirdi.
İLK TANIŞMA VE LÜBNAN’A GEÇİŞ
1994 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la tanıştığını söyleyen Suad, “Kobanê’de milis olarak çalışma yürütmüyordum. Sonradan Lübnan’a Mahsum Korkmaz Akademisi’ne geçerek 3 aylık bir eğitim devresine dahil oldum. 25 civarında kadındık. Eğitimdeki bazı kadın arkadaşlar özgür dağlara geçerken benim gibi bazı kadınlarda örgütleme çalışmaları için kentlere dağıldı. Şam’da çalışmalar yürütürken Önder APO sürekli bizimle toplantılar yapıyordu. Önderliği ve eğitimini görmek bizim için kutsal ve tarihi bir durumdu” sözleriyle o dönemi anlattı.
Suad, görüşmenin gerçekleşmesiyle yaşadıklarına ilişkin ise şunları belirtti: “Onu göreceğimizi tahmin etmiyorduk. O kadar bahsediyorlardı ki onu görmek artık hayal, umut olmuştu. 24 saat boyunca toplum için hareket halindeydi. Bize sürekli kadınların durumundan bahsediyordu. Bize, ‘Annem şahsında kadının evi de devrimi de yürütebileceğini gördüm’ ve ‘Tarihe bakınca kadınların sürekli eritildiğini yok edildiğini görüyorum, o yüzden kadınların yanında durmak istiyorum’ diyordu. PKK fikrine başladığımız zaman Dersimli zengin bir ailenin kızı olan Sakine Cansız, üniversite okurken hareketimiz ve fikrimizle tanışarak hareketimize katılıyor diyordu. Sakine’nin katılımıyla birlikte binlerce kadın ve erkeğin harekete katıldığını belirtiyordu. Önderlik, diğer halkların önderlerinden farklıydı. Gece gündüz çalışıyordu. Tüm halkları kucaklıyor. Herkese saygı duyuyor. Kadınlara dönük düşüncelerinden çok etkileniyorduk. Bu sözlerinden kopmak istemiyorduk. Birlikte yemek yiyorduk, oturuyor, sohbetler ediyorduk.”
KÜRT HALKI VE MÜCADELESİNİN İMHASI HEDEFLENDİ
Uluslararası komplonun Kürt halkı ve mücadelesinin imhası üzerine gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Önderliğimize dönük yürütülen uluslararası komployla Önder Abdullah Öcalan’ı esir alarak Kürt halkının fikrini çürütmeyi ve PKK hareketini temelinden yıkabileceklerini hesapladılar. Önderlik buradan çıktığı zaman, ‘Benim yüzümden Suriye’nin zarar görmesini istemiyorum’ dedi. Çünkü Türk devleti Suriye’ye baskı yapıyor, saldırıyordu. Türk devletinin Suriye rejimine baskısıyla başlayan bu komplo süreciyle Önderliği buradan çıkartarak Kürtleri imha etmek istediler. Çünkü öncesinde halkımıza dönük her türlü saldırı PKK hareketi ve fikirleri sayesinde boşa çıkartılıyordu. Önderlik Suriye’den çıktığı zaman her ülke başka bir ülkeye geçirtti. Uluslararası güçler, Önderliğe dönük komployu gerçekleştirdi. Önderlik uçağa bindiği zaman, ‘İhanet kokusu geliyordu. Komplo yapıldığını fark etmiştim’ dedi. Önderliğin esir alınmasıyla PKK hareketini temelden ortadan kaldırmayı hedefliyorlardı. Ancak Önderliğin fikirlerinden aldığımız güç sayesinde Kürtler olarak eskisi gibi değiliz; Dersim, Şêx Saîd, Mahabad ve Agirî isyanları gibi tasfiye edilmeyiz.”
‘ZİHİNLERİMİZDE CANLI’
Suad, komplocuların başaramamalarının temel kaynağının Abdullah Öcalan’ın fikirleri olduğuna vurgu yaparak, “Önderlik, fikirleriyle tüm Kürt halkını, savaşçılarını ve kadınları eğitti. Bizde bugün bu hareket üzerinden düşmedik. Önderlik 24 saat boyunca zihinlerimizde canlı. Kitabı, sözleriyle gün ve gün büyük direniyor hareketimizi büyütüyoruz. Düşman, bu hareketi yok etmek için Önderliği esir aldı. Bugün komploya ve tecride rağmen istedikleri sonucu alamadılar. Çünkü Kürtler gün ve gün Önderliğin fikirleriyle Demokratik Ulus projesiyle tüm halk birleşenleriyle daha da güçleniyor. Komplonun bir amacı da Demokratik Ulus projesiydi. Önderliğe dönük yürütülen tecrit Kürt halkına dönük yapılıyor. İmralı’da tecrit arttıkça bize karşı da artıyor. Mücadele yürüterek Önderliğimize sahip çıkmalıyız” diye konuştu.
‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ, ALANLARDA OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ’
24 yıldır süren tecride karşı yoğun bir mücadele izlenilmesi gerektiğinin altını çizen Suad, şunları ekledi: “24 saat boyunca alanlarda olarak Önderliğin fikirleriyle daha da güçlenmeliyiz. Dünyada kimsenin karşısında duramadığı DAİŞ çetelerine karşı Kobanê’de verilen eşsiz direniş ve zaferde Önderliğin mucizevi fikirlerinden biriydi. Bugün Önderliğin fikirleriyle daha da güçleneceğiz. Kürt halkı olarak Önder APO gibi bir önderliğe sahip olmak bizim için büyük bir fırsat. Kadınlar olarak Önderliğimize sahip çıkma ruhuyla 24 saat alanlarda olacağız. Dört yıldır Önderliğimizden haber alamıyoruz. 23 aydır Önderliğimize dönük tecrit ağırlaştırıyor. Dört parça Kurdistan ve yurtsever halkımız, kadınlarla birlikte geri adım atmayacak alanlarda olmaya devam edeceğiz. Önderliğimizi fiziki olarak aramızda istiyoruz. Bunu sağlayana kadar mücadele içerisinde olacağız.”