TEV-DEM: Kobanê’deki saldırıdan Rusya ve Koalisyon sorumlu
Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Türk devletinin Kobanê’de 20 Ekim günü sivilleri hedef alan saldırısından Rusya ve Uluslararası Koalisyonu sorumlu tuttu.
Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Türk devletinin Kobanê’de 20 Ekim günü sivilleri hedef alan saldırısından Rusya ve Uluslararası Koalisyonu sorumlu tuttu.
Kobanê’de sivil bir araca insansız hava aracı ile düzenlenen saldırıda iki sivil hayatını kaybetmişti.
TEV-DEM yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye’nin terörüne karşı sınır koyamayan Uluslararası Koalisyon ve Rusya’yı sorumlu tutuyoruz” tepkisinde bulundu.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Yanlış ve çözüm bulamayan politikalar izleyen ve bölgeye yönelik tüm çabaları başarısız olan işgalci Türk devleti her gün Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi’ne yönelik tehditlerde bulunuyor. Ekonomik, siyasi ve sosyal koşulların çökmesi ile birlikte Türkiye, içte ve dışta şu anda en derin krizi yaşıyor.
Ancak faşist AKP-MHP hükümeti halklara yönelik soykırımlar gerçekleştirerek, halkların varlıklarını inkar ederek, insan haklarını ihlal ederek iktidarını uzatmaya çalışıyor.
Faşist işgalci Türk devletinin dün gerçekleştirdiği saldırı, Demokratik Özerk Yönetimi tarafından temsil edilen demokratik sistem projesini inkar etmesine, projenin bölge ve dünya üzerindeki etkisine karşı tahammülsüzlüğünü gösteriyor. Bu bağlamda Türk devleti dün Kobanê’ye silahlı insansız hava aracıyla saldırarak, 2 kişinin şehit düşmesine neden oldu. Kuzey ve Doğu Suriye halkının iradesine karşı devam eden Türkiye saldırılarını, Türkiye’ye bağlı özel savaş güçleri tarafından planlanan terörist ve barbarca bir eylem olarak görüyoruz. Kendileriyle işbirliği yapan ve onlara modern silahlar verenler bu katliamın en büyük suç ortağı, bölgenin güvenliğini ve istikrarını, irademizi yok etmek isteyenlerdir.
TEV-DEM olarak, halkımızın iradesine yönelik tekrarlanan suçlar ve Kobanê’ye yapılan hava saldırısından Türkiye’nin terörüne karşı sınır koyamayan Uluslararası Koalisyon ve Rusya’yı sorumlu tutuyoruz. Türkiye'nin tehditlerinin sadece Kürtlere değil, her şeyden önce bölgedeki halkların kazanımlarına ve iradesine karşı olduğunu bilmeliyiz. Bu nedenle her türlü tehdide karşı ulusal ve onurlu bir tavır almalıyız."