Kuzey ve Doğu Suriye’de Özerk Yönetim ve QSD, depremlerin ardından halka hizmete ağırlık verdi. Özerk Yönetim, bu kapsamda deprem bölgelerine insani yardımlar hazırlayarak sınır kapılarına götürdü fakat Şam hükümeti ve Türk devleti yardımların geçişine engel oldu.

QSD ise tüm askeri faaliyetlerini durdurarak acil toplumsal-insani durumlar için özel ekipler oluşturdu. QSD aynı zamanda depremin ardından Şam hükümeti bölgeleri ile ve TC’nin işgali altındaki tüm bölgelerde enkaz altında kalanları kurtarmak için özel ekipleri geçirmeye hazır olduğunu da kaydetti.

Türk devleti ve Şam hükümeti, özel ekiplerin deprem bölgelerine geçmesine engel olurken, Türk devleti ve çetelerinin saldırıları felakete rağmen arttı. 18 günde düzenlenen 2 hava ve 18 kara saldırısında 2 sivil şehit düşerken, çok sayıda kişi ise yaralandı.  Şehitlerden biri depremin ardından Halep’ten Şehba’ya geçen 70 yaşındaki bir yurtsever.

'TÜRK DEVLETİ KARARIMIZI KÖTÜYE KULLANDI'

ANHA'nın haberine göre, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Basın İrtibat Merkezi Sorumlusu Ferhad Şamî, "Türk devleti, askeri faaliyetleri durdurma kararımızı kötüye kullandı. Türk devleti halkımıza ve bölgelerimize karşı savaşı hiçbir zaman durdurmadı. Şimdiye kadar bölgedeki uluslararası güçleri eleştirdik, şimdi de eleştiriyoruz. Şüphesiz onların tutumu ve sessizliği Türk devletinin daha da cesaretlenip saldırılarına devam etmesinin önünü açıyor” dedi.

Türk devletinin böylesi bir durumda bile bölgesel ve uluslararası güçlerin insani çağrılarını savaşa alet ettiğini kaydeden Şamî, saldırıların amacının bölgeyi işgal etmek, QSD'yi zayıflatmak ve halkı umutsuzluğa sürüklemek olduğunu vurguladı.

Ferhad Şamî, "Bu saldırı, başta Erdoğan hükümeti olmak üzere Türk devletinin korkusunun bir sonucudur" dedi.