Xerîb Huso: 50 altın yıl 2022 Newroz'unda yankı buldu

Xerîb Huso, Newroz ateşinin Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle Rojava’ya taşındığını, 2022’de halkların Newroz alanlarında Önder Apo’nun 50 yıllık emeği ve yaktığı mücadele ateşine cevap verdiğini söyledi.

Kuzey ve Doğu Suriye halkı, 1979 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye ve Lübnan sahasına geçişiyle birlikte giderek daha yaygın ve kültürleşen bir biçimde Newroz’u karşıladı ve kutladı. 

Rojava Devrimi’ne kadar BAAS rejiminin tüm saldırılarına rağmen yer yer şehitler vererek Newroz’u kutlayan halk, 2012 yılında devrimin başlamasıyla birlikte savaşa rağmen Newrozları özgürce karşıladı. Özerk yönetimin kurulduğu 2014 yılından bu yana Newroz, tüm Kuzey ve Doğu Suriye halklarının özgür irade beyanı olarak görkemli bir şekilde karşılanıyor. 2022 yılı Newrozu’nda da bu irade doruğa çıktı, tüm Kuzey ve Doğu Suriye özerk yönetim halkları, hep bir ağızdan ‘Önder Apo’ya özgürlük zamanıdır’ dedi. 

1984-1985 yıllarında Efrîn ve Halep’in ilk Newroz kutlamalarına katılan ve hazırlanmasında yer alan Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Eşbaşkanı Xerîb Huso, 2022 yılı Newroz’unda da şehirleri işgal altında olan Efrînlilerin direnişini sürdürdüğü Şehba ve Halep’in Şêx Maqsud mahallelerinde katıldı. 

Newroz ruhunun Rojava’ya Önder Apo ve Kürt Özgürlük Hareket ile taşındığını ifade eden Xerîb Huso, ilk Newroz kutlamalarını anlattı, 2022 Newroz’unda özerk yönetim bölgelerinde halkın verdiği mesajı ve ortaya koyduğu özgürlük iradesini ANF’ye değerlendirdi. 

SURİYE BAAS REJİMİ NEWROZLARI YASAKLADI VE SALDIRDI

Suriye’de de yıllarca Newroz’un kutlanması yasaktı. Newroz’u kutlayanlar tutuklandı ve işkence edildi. Birçok kişi bu uğurda katledildi. 

Şam’da ilk defa 1986 yılında Newroz’u kutlamak üzere sokağa çıkan binlerce Kürt’e, Suriye güvenlik güçleri saldırdı, Silêman Adî katledildi. 

Şam’daki saldırıdan yıl sonra Halep’in Haydariye mahallesinde yapılan Newroz kutlamalarına da saldırdı. Bu saldırı esnasında halkın direnişiyle karşılaşan BAAS rejimi, sonrasında birçok kişiyi tutuklayarak hapsetti. 

1988’de 104 sayılı bir kararname yayınlayan BAAS rejimi, 21 Mart’ı “Anneler Günü” ilan etti, 21 Mart’ta bunun dışında bir etkinlik yapılmasını yasakladı. 12 Mart 2004 serhildanı ardından Newroz’u kutlayanlara yönelik baskılarını biraz daha arttırdı. 2008 Newroz’unda Qamişlo’da gece evlerinin önünde ateş yakanlara saldırarak 3 genci daha katletti.

BAAS asayiş güçleri 2010’da Reqa’daki Newroz kutlamalarına saldırarak, Mihemed Nûr isimli bir çocuğu katletti, onlarca kişiyi de yaraladı. Aynı yıl Halep’te yapılan kutlamalarda da binlerce Kürt tutuklandı. Yakalanan kişiler askeri mahkemeler tarafından “karışıklık çıkartma” ve “yasal olmayan örgütlere üye olmak” suçlamalarıyla yargılandı.

DEVRİMLE NEWROZ TÜM HALKLARIN OLDU

Rojava Devrimi’yle birlikte Kürtler ve dostları, savaşa rağmen Newroz’u özgürce kutlamaya başladı. Özerk Yönetimin kuruluşu ardından Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan tüm halklar kitlesel olarak Newroz kutlamalarına katıldı. 2014 yılında Newroz ‘Demokratik Özerk Yönetim, çok renkli Suriye’deki demokratik modeldir’ şiarıyla kutlandı.

2015 yılının Newroz gecesinde Hesekê’de iki terör saldırısı gerçekleşti. Saldırıda 53 Hesekêli yaşamını yitirdi. Çoğunun çocuk olduğu 130 kişi de yaralandı. Rojava halkı hiçbir saldırının iradelerini kıramayacağı mesajını Newroz alanlarından vermeye devam etti. Binlerce kişi saldırıda yaşamını yitirenleri uğurlama törenlerine katıldı.

2016 yılına gelindiğinde Newroz, ‘Özgür Rojava’dan demokratik federal Suriye’ye’ şiarıyla kutlandı.

Kuzey Kürdistan’daki direnişe dikkat çekilen 2017 Newroz’unda ‘Kuzey Suriye Federasyonu’nun Newroz ruhuyla Kuzey Kürdistan’daki direnişi diriltelim’ mesajı verildi. Efrîn’in işgal edilmesinin gölgesinde geçen 2018 Newroz’unda ‘Efrîn halkının direnişi halkların Newroz’u olacaktır’ denildi. 2019 yılında Önder Abdullah Öcalan üzerinde devam eden ağırlaştırılmış tecride dikkat çekilerek Newroz alanlarında ‘Newroz ruhuyla tecridi kıralım ve Efrîn’i özgürleştirelim’ mesajı yankılandı. 2022 yılı Newrozunda da Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim Bölgelerinden Şam’a kadar halklar kitlesel olarak alanlara çıkarak "Bu Newroz'da Önder Apo ve Kürdistan’ın özgürlük zamanıdır” dedi. 

‘REJİM ATEŞ YAKMAMIZI BİLE ENGELLERDİ’

1960-1970’li yıllarda Rojava’da Newroz’a neredeyse ateş yakma dışında bir anlam verilmediğine dikkat çeken Xerîb Huso, “Sadece ateş yakma geleneği kalmıştı. O zamanlar Efrîn dağlarının tümünde, Halep’te Kürtlerin yaşadığı mahallelerinde ateş yakılırdı. Ama ateş de gizli yakılırdı. Çünkü BAAS rejimi Newroz’dan 2-3 gün önce alarma geçerdi. Tüm muhtarları, asayişi ve istihbaratçılarını köylere, mahallelere dağıtırdı ki Kürtler ateş yakma fırsatı bulamasın. Buna rağmen kim ateş yakmayı başarırsa hakkında dava açılırdı. BAAS yönetimi sadece ateş yakmayı değil, Kürt dilini, adetlerini yasaklamış ve Arap Kemeri projesini geliştirmişti.

Efrin’de o zaman köylerde yaşıyorduk. Mesela biz bir Êzîdî köyü olan Qestel Cindo’da yaşıyorduk. Köyümüzde gençler gidip gizlice Parse Hatun Dağı’nda ateş yakıyordu. Bu halkın bir çocuğu olarak gece dağlarda ateş yakıldığında çok seviniyorduk. Ama evimizde bir mum yakacak durumda değildik” diye konuştu.

‘ÖNDER APO BİZİ NEWROZLA TANIŞTIRDI’

Xerîb Huso, 1979 yılında Kuzey Kürdistan’dan Suriye ve Ortadoğu sahasına geçen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve yoldaşlarının Rojava halkına unuttukları Newroz tarihi ve kültürünü yeni bir felsefeyle yeniden taşıdığını söyleyerek, “Önder Apo bize ateşin kutsallığını mücadele ateşiyle taşıdı. Özgür ruh, irade ve işgale karşı mücadele bilinciyle bizi Newroz’la yeniden buluşturdu. Kürt Özgürlük Hareketi’nin çıkışı ve gelişiminden önce Rojava’da Newroz kitlesel ve şölen gibi kutlanmıyordu. Korku vardı. Gizlice ateşler yakılırdı ama bir araya gelinemezdi. Ama Önder Apo Rojava’ya geçince Newroz direniş ve zafer günü, yine bir ulusal bayram gibi karşılandı ve  kutlandı. 1979-1981 yılları arasında Efrîn’den bazı insanlarımız Lübnan’da devlete askerlik yapıyordu. Eve izne gelince bize, ‘Biz Newroz kutlamasına gittik” diyorlardı. Yaşlılarımız ‘kim yaptı’ diye sorunca ‘Türkiye’deki Kürtler yaptı’ diye cevap veriyorlardı. Bazen de, ‘Apocular yaptı’ diyorlardı. Lübnan’daki Newroz karşılamaları ve kutlamaları bir kültür olarak Rojava’ya da geçti” dedi.

BAZI PARTİLER ÖNDER APO’DAN ALDIKLARI RUHLA NEWROZ KUTLADI’

Efrîn’de ilk kitlesel Newroz kutlamalarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin etkisiyle 1984-1985 yılında gerçekleştirildiğini söyleyen Xerîb Huso, o süreci şöyle anlattı: “Çok büyük bir kitleler olmasa da ilk kitlesel Newroz kutlaması Efrîn-Qitix’de yapıldı. Qitix su kenarında, ağacı bol bir ovaydı. Benim kanaatime göre 1984 yılında Qitix’de yapılan Newroz kutlamaları da Rojava’daki siyasi partilerin başkanlarının, genel sekreterlerinin Önder Apo’yla tanışmaları ve onunla yaptıkları görüşmeler sonucunda gelişti. Bu görüşmelerde Kürdistan tarihi, Newroz, Kürt serhildanları, Kürt toplumunun neden etkisizleştiği ve haklarını aramadığı, Kürt dirilişinde siyasi partilerin rolünün ne olacağı tartışıldı. Önder Apo, Lübnan ve Suriye sahasına geçtiğinde bunlarla başladı. Toplumu esas alıyor ve Rojava’daki Kürt siyasi partileriyle görüşmeler yapıyordu. Bu partilerle Kürdistan üzerindeki işgal ve sömürgecilikle, Kürt toplumunun yeniden nasıl iradeleştirilebileceğini konuşuyordu. 

Önder Apo’yla diyalogları bu partilere de biraz umut ve ruh verdi. 1984 yılında bir Newroz kutlaması yaptılar. Ama tabii öyle örgütlü, Kürt sembollerinin olduğu bir Newroz değildi. Slogan da yoktu, sadece normal türküler söyleniyor ve halay çekiliyordu. Ben de bu Newroz’a katılmıştım.” 

‘EFRÎN TARİHİNDE İLK DEFA KİTLE SLOGAN ATIYORDU’

Xerîb Huso, Efrîn’de Kürdistan ve Kürt sembollerinin taşındığı, ulusal sloganların atıldığı ilk Newroz kutlamasının, Kürt Özgürlük Hareketi saflarında yurtsever düzeyde yer alan Kürtler tarafından Nebî Xurî alanında geliştirildiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Artık 1984-1985 yıllarında Kürt Özgürlük Hareketi militanları Efrîn ve Halep’e gelmişti. Halk çalışmaları yürütüyorlardı. O yıllarda ben de arkadaşları tanımıştım, onlarla diyalog halindeydim. Diyarbakır Zindanları’ndaki tarihi direnişi, Mazlum Doğan arkadaşın eylemini, Önder Apo’nun Kürt Özgürlük Hareketi ve devrimimizdeki rolünü, hareketin stratejisini dinlemiştim. Bundan sonra biz de hareketin dostları olarak ayrı ve daha örgütlü bir Newroz kutlaması gerçekleştirmeye karar verdik. 21 Mart 1985’te Efrîn’deki Apocu yurtseverler olarak Nebî Xurî’ye gittik. Halep'ten gelen yurtseverler de vardı. Öyle fazla kimseye de haber vermemiştik. Rejimin ciddi baskısı vardı. 

Bir müzik grubumuz vardı. Saz çalıp Koma Berxwedan’ın şarkılarını söylüyorlardı. Gerilla ve mücadele üzerine şarkılar söylüyorlardı. O zaman elimizde sadece 1982 Amed Zindan Direnişi şehitlerinin resimleri vardı. Onlar da siyah beyaz ve küçüktü; onları astık. Bir de baktık halk etrafımızda toplanıyor, sloganlar atılıyor. Efrîn tarihinde ilk kez, ‘Bijî Kurd û Kurdistan’, ‘Bijî Serok Apo’, ‘Bijî gerîla’ sloganları atıldı. Halay çekildi. Sayımız ilkin bin civarındaydı. Sonra her müzik ve slogan seslerini duyan ve etrafta Newroz kutlayan gruplar etrafımızda toplandı ve sayımız çok yükseldi” diye konuştu.

‘1986’DAN İTİBAREN HAZIRLIKLARIMIZI GİZLİ YAPMAYA BAŞLADIK’

1986’ya gelindiğinde Kürt Özgürlük Hareketi’nin dostlarının Rojava ve Suriye’deki Newroz kutlamalarını çok daha örgütlü ve hazırlıklı bir şekilde yapma kararı alındığını dile getiren Xerîb Huso, Efrînlilerin yoğun yaşadığı Halep’te de kitlesel Newroz kutlamaları geliştirme kararı aldıklarını söyledi. 

Halep’teki ilk Newroz’un hazırlık komitesinde yer alan ve burada Newroz’u kutlayan Huso, “1984-1985’deki Newroz kutlamalarını öyle doğalında toplanarak yapmıştık. Herhangi bir hazırlık yapmıyorduk ama 1986’dan başlayarak sonraki Newrozları ciddi hazırlıklarla yaptık. O zaman hareketin dostları olarak, Suriye rejiminin baskılarından dolayı her şeyi gizli yürütüyorduk. Newroz’dan 1,5 ay önce harekete geçtik. Sahne yapımı için tahta temini ve monte edilmesi için arkadaşlar görevlendirdik. Bir esas, bir de yedek jeneratör, elektrikçi, cihaz sorumlusu vs.  hepsini görevlendirdik. Disiplin ve savunma grubu hazırladık. Ben de bunlardan biriydim. 2-3 arkadaş alana toplanacak 2-3 bin kişilik kitleyi korumak için el ele tutuşup zincir oluşturacaktı. Her mahalle, bu zincirde yer alacak kişileri belirledi. Tüm hazırlıklar kadınlı erkekli birlikte yapıldı. Spikerden konuşmacılara, neler konuşulacağına kadar her şeyi belirledik. Her şey devletten gizli yapıldı. Bilgi almışlardı; sahne için tahta alacağımız yerleri, cihaz alacağımız, ateş yakacağımız tekerlekleri temin edeceğimiz yerlerin sahiplerini bile tehdit etmişlerdi. O gün Newroz kutlayabilmek için ne gerekiyorsa 2-3 gün öncesinden Newroz sahasının yakınlarında sakladık ve rejim, kutlamaya engel olmayı başaramadı” diye konuştu.  

HALEP GÖRKEMLİ NEWROZLAR YAPMAYA BAŞLADI

Xerîb Huso, 1986 yılında Halep’teki ilk Newroz kutlamalarının iki ayrı noktada yapıldığını kaydederek, Newroz kutlamalarını ve Suriye devletinin saldırılarını şöyle anlattı: “Halep büyük bir yerdi. Bu nedenle iki noktada kutlama kararı aldık. Halep'in doğusundaki mahalleler için Haydariye tarafındaki büyük tepeyi belirledik. Halep’in batısındaki mahalleler de Şêx Maqsud’da ‘Hakil Rami’ olarak isimlendirilen alanda kutladı. Her iki alan da 1,5 ay önce hazırlığa başlamış, Newroz’a birkaç gün kala hazırlık yapanlar ve kitle bu alanların çevresine yerleşmişti. İlk kutlamalara yaklaşık 100 bin kişi katılmıştı.

1987’de biz geceden Hakil Rami’ye gittik ve taşları temizledik. Sabah saatlerinde devlet bize saldırdı, Newroz kutlamasında kullanacağımız araçlara el koymaya çalıştı. Biz de taşlarla karşılık verdik. 1-2 saat sonra çok büyük bir güçle alana girdi. Sayımız ve taşlarımız yetmiyordu, dağılmak zorunda kaldık. Sonra Newroz kutlamasını örgütleyenleri bulmak için yerel ve resmi istihbaratçılarını harekete geçirdi. O süreçte birçok insanımızı yakaladı, yargıladı, tutukladı. Birçok insanımız sürgün edildi. Artık orada Newroz kutlayamadık. 88’den itibaren bütün Newrozları Şêx Maqsud Hakil Rami’de Halep’in tüm halklarıyla kutladık. Yine o tarihten itibaren Efrînli ve Halepliler açısından Newroz, artık bir kültüre dönüştü. Tüm halklar geliyordu. Haydariye’deki o tepenin adı da 1987’den itibaren halk arasında ‘Newroz Dağı’ olarak kaldı.”

‘KİTLELER ÖNDER APO’NUN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTEDİ’

2022 Newroz kutlamalarına 100 binden fazla Efrînlinin yaşadığı Şehba kenti ve Halep’in Şexmaqsud mahallelerinde katılan Xerîb Huso, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Alanlarında yaşayan halklar ve Efrînlilerin mesajını şöyle değerlendirdi:  “2022 yılı Newroz’u alanlarımızda çok kitlesel ve coşkulu geçti. Önder Apo’nun felsefesi, bu halk kitlelerinde ve katılımda ifade buldu. Kuzey ve Doğu Suriye şehirlerinden Şam’a kadar kitlesel geçti. Bence herkese ‘Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü olmadan yaşam da olmaz, siyaset de’ mesajını verdi. Bu katılım, dünyada yaşanan kaosun siyasi krizin sonucu olduğunu; en makul ve doğru çözümün özgürlüğü için mücadele eden toplumlarda olduğunu gösterdi. Bunun en somut örneği Şehba Newrozu’dur. Şehba’da yaklaşık 100 bin Efrînli mülteci yaşıyor. Dünya tarafından unutulmuş ve Türk devletinin saldırıları nedeniyle büyük bir tehlike altında. Hiçbir dünya kurumu ve BM bu halka sahip çıkmıyor. Fakat özgür iradesiyle, Efrîn’in işgalden özgürleştirilmesi ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması umuduyla büyük bir coşkuyla Newrozlarını kutladılar. 

Aynı şey Halep için de geçerli. Yüz binlerce Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Halebi, Türkmen hep birlikte büyük bir coşku ve tek sloganla Newroz’u kutladı. Ben de Halep Newroz’undaydım; kitledeki coşkuyu gördüm. Ben Halep’te birçok Newroz’a katıldım ama 11 yıldır böyle büyük bir kitle ve coşku görmemiştim. Gördüm ki artık hiçbir şey halkların iradesini kıramaz. Sabahtan akşama kadar öyle ayakta, Önder Apo’nun özgürlüğü için sloganlar hiç durmadı. Çünkü halkların özgür yaşam umudu Önder Apo’dur. Tüm halklar bunun farkındadır. Gerçekten Kürt Özgürlük Hareketinin 50 altın yılı ve Önder Apo’nun başarısı bu halkta dile geldi.”

4 NİSAN DA BU KARARLILIKLA KARŞILANACAK 

Xerîb Huso, Kahramanlık Haftası ve Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’ın da aynı ruh, coşku ve kararlılıkla karşılanacağına işaret ederek, “Belki 2 bin 634 yıl önce Kürtler Newroz başarısının öncülüğünü yaptılar. Ama Mezopotamya’nın diğer halkları da bu serhildanın, bu başarının ortağıdırlar. 

Daha önce biz Mezopotamya halkları diyorduk, bugün ‘Ortadoğu Halkları’ diyoruz. Bugün Ortadoğu halkları Rêber Apo’nun direniş ruhu, kahramanlığı ve felsefesiyle bir oluyor. Newrozla birlikte yeni bir destan ve ruh öne çıkıyor. Özgür irade, özgür ortak yaşam için mücadele ön plana çıkıyor. Bu da faşist işgalci devletlere de, Suriye krizine müdahil uluslararası güçlere de mesajını verdi. Bu irade bu kararlılıkla halklar Önder Apo’nun ve halkımızın doğum günü olan 4 Nisan’ı da karşılayacak” dedi.