Açlık grevindeki aileler: Nasıl sessiz kalabiliyorsunuz?

Şakran Cezaevi’nde 56 gündür devam eden açlık grevine destek için İzmir’de aileler de açlık grevine başladı. "Nasıl bu kadar sessiz kalabiliyorsunuz" diye soran aileler, gerekirse açlık grevini süresi- dönüşümsüze çevireceklerine dikkat çektiler.

İzmir Aliağa’da bulunan Şakran Kampüs Cezaevi’ndeki siyasi tutsakların, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevindeki ağır hak ihlallerinin son bulması” için 15 Şubat’ta başlattıkları süresiz-dönüşümsüz açlık grevi, 56’ncı gününde devam ediyor. 

Açlık grevlerine birçok cezaevinden katılım sürüyor.

İzmir’de bir araya gelen aileler de, açlık grevine destek olmak için DBP İl Örgütü binasında bir hafta dönüşümlü sürecek açlık grevine başladı. Açlık grevinde olanlara destek gün gün büyüyerek devam ediyor. 

‘GEREKİRSE SÜRESİZ/DÖNÜŞÜMSÜZE ÇEVİRİRİZ’ 

Coşkulu geçen eylemdeki ailelerden Süleyman Duman, cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine destek için süresiz-dönüşümlü açlık grevine başladıklarını ifade ederek, ilk açlık grevlerine başlayanların 56’ncı güne geldiğine dikkat çekti. Duman, şöyle konuştu: “Her an tabutlar çıkabilir, her an birileri ölebilir. Bu anlamıyla tüm kamuoyunu ve yetkilileri duyarlı olmaya çağırıyoruz. Devletin adım atmasını istiyoruz. Büyük tahribatlar olmasın. Hükümetin kulağını tıkadığı gibi bir hal de var ortada. Görünen o ki ‘çökertme planı’nın içerideki tutsaklar üzerinde de uygulandığı açık. Hiçbir şekilde geri adım atmayacağız ve geri adım atılmayacağı herkes tarafından bilinmeli. Talepler gayet insanidir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kalkması ve tüm siyasi tutsakların taleplerinin kabul edilmesi gerekiyor. Birkaç gün içerisinde görüşmeler başlamazsa dönüşümsüz süresiz açlık grevlerine dönüştüreceğiz. Hiçbir şekilde tutsakları yalnız bırakmayacağız. Zindandaki direnişi buradan selamlıyoruz. Onların yanındayız."

Ayşe Tunç, ölümler olmadan açlık grevi taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Biz Başkan'ın, milletvekilleri ve tutsakların özgürlüğünü istiyoruz. Bu zulüm ve haksızlık son bulsun. Açlık grevine de devam edeceğiz. Eğer talepler kabul edilmezse biz de onlar gibi süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlayacağız” dedi.

'DUYARLI HERKES SAHİPLENMELİ'

Dılgeş Aydın ise şunları ifade etti: "Yaşanan hak ihlali ve zulme karşı başlatılan açlık grevleri 56’ncı gününe girdi. Bizler de ses getirmek için başladık bu açlık grevine. Duyarlı bütün insanları bu açlık grevlerini sahiplenmeye ve sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bizler bu açlık grevlerini sahiplenmezsek cezaevlerine çıkan tabutlardan sorumlu oluruz. Buna engel olmak için destek olmaya çağırıyoruz. Yapılan açlık grevlerini selamlıyoruz."

'TALEPLER KABUL EDİLMELİ'

Tutsaklara destek için açlık grevine başladığını aktaran Feri Kara, "Bizler de ölüm orucuna başlarız. Nasıl evde sessiz kalıyorlar, anlamadım? Bizlerin vicdanları mı kurudu? Çocuklarımızın talepleri bizim taleplerimizdir. Onların sorunlarını daha da görünür kılacağız. Cezaevlerinde olup bitenden kimsenin haberi olmuyordu, şimdi herkes duydu. Kimse 'haberimiz yok' diyemez. Bir an önce kamuoyu oluşturulup cezaevlerindeki talepler kabul ettirilmeli" diye belirtti.

‘SAĞLIKLARI BOZULMADAN ÇÖZÜM BULUNMALI’ 

DBP PM Üyesi Fuat Mikailoğlu da şunları dile getirdi: "Yaşam koşullarının iyileştirilmesi, baskıların azaltılması, 12 Eylül’ün karanlık günlerinin yeniden toplumun bütün kesimlerine yansıtılmasına engel olmak için başlatılan bir hak arayışı var. Bizler de 56’ncı günde içerideki tutsakların talep ettikleri hakları, Türkiye’nin de imzaladığı AİHM yasalarını yerine getirmesini istiyoruz. Ancak bizler daha önce cezaevi süreçlerini yaşadığımız için devlet sürekli sağlık sorunları sıkıntıya düştükten sonra çözüm taleplerini önüne alıp öyle değerlendirmeye çalışıyor. Bizler de bu sıkıntıların ortaya çıkmaması, sağlık sorunları ortaya çıkmaması için aileler olarak destek veriyoruz. Bu taleplerinin yerini bulması, ölümlerin yaşanmaması için kamuoyunun duyarlı olması gerektiğini yineliyoruz."