Onunki Aksaray'dan başlayıp Sibirya'ya oradan da Tuna nehrine uzanan bir savaş öyküsü. Aksaray-Ekecik Kürtlerinden Gelesinli Mustafa Şimşek, 1.Dünya Savaşından Ruslara esir düşen binlerce Osmanlı askerinden biriydi. 1915 yılında ise Avusturyalılar Kürt Mustafa ve arkadaşlarını kurtarıp Viyana'ya götürdü. 7 yıl süren esir kamp hayatının ardından Mustafa'ya Viyana'da fabrikatör kızı Maria aşık olur...
1. Dünya Savaşı'nın ilk yılında Ruslar on binlerce Osmanlı askerini esir alıp Sibirya gönderdi. Rus Kafkas Ordu komutanlıðı esirleri cepheden Rusya'nın içlerindeki esir kamplarına taşımaya karar vermişti. Esirler trenlerle taşınır. Birkaç hafta süren yolculukta vagonların kilitleri açılınca esirlerin çoðunun açlık ve havasızlıktan ölmüştü.
Ruslar hayatta kalan esirleri Hazar Denizi’ndeki kıraç ve susuz Nargin (Nergis) Adası’na, Varnavino, Sibirya’daki Krasnoyarsk, Priamur, Novanikolaievsk, Novosibirsk, Omsk kamplarına götürdü. Nargin Adası’ndakiler susuzluk ve zehirli yılan gibi aðır yaşam koşulları yüzünden daha ilk yıllarda öldü.
Diðer kamplardakiler daha şanslıydılar. Fakat sað kalmayı başaranlar, aðır işkencelere maruz kalmış, yıllar sonra ülkelerine dönebilmişlerdi. 23 Mayıs 1915'de Rusya ile Avusturya imparatorluðu arasında savaş kararı alınmasıyla Avusturya imparatorluðu 150 kilometre Rusya'nın iç kesimlerine kadar girdi ve binlerce Rus askeri ile Rusların elindeki esir Osmanlı askerlerini esir aldı.
BAYERN'E YOLCULUK...
Macaristan üzeri Viyana'ya oradan da trenler ile o zamanlar Bayern Eyaletine baðlı Salzburg şehrinin sınırlarında yer alan Untersberg daðı eteklerinde, 2 Ocak 1915'te Grödig kasabasında kurulan ve 290 barakadan oluşun esir kamplarına getirilir. Esir kampları üç ayrı kamptan oluşuyordu. Daha sonraki yıllarda bu kamplarda kalan esir asker sayısı 30.000 buldu. Kampın güvenliði saðlayan askerler ile sivil mültecilerin sayısı ise on bin civarındaydı.
Geceleri her barakayı aydınlatmak için üç adet asma gaz lambası kullanılırdı. Barakalarda kalan esirler ise neredeyse üst üste yatıyordu. Barakalarda kalan esirler tuvalet ihtiyaçlarını kampın kenarına konulmuş fıçıları kullanarak gideriyordu.
Beslenme durumları ise kötüydü. Bazen yiyecek ekmek bile bulamıyorlardı. Kampta mutfak, banyo, marangoz, dikimevleri, spor, tiyatro salonu vardı. Ayrıca Katolikler, Protestanlar, Yahudiler, Sırp Ortodoksları ve Müslümanlar için ayrı ayrı dini ibadethane bölümleri bulunurdu.
Kamp içindeki esirlerin muayenesini çoðunlukla esir asker doktorlar yapıyordu. Esirler mesleklerine göre köprü, tünel, taş ocaðı, inşaat, metal, orman, çiftçilik, tarım, yol, demir yollarının döşemesi ve Tuna nehrinin su kanal inşaatlarında, yük gemilerinin yükleme ve boşaltma işlerinde çalıştırıldı.
ÇAVUŞ HÝTLER KAMPIN SORUMLUSU!
Avusturya'nın Sigmundsherberg, Katzenau, Knittelfeld, Freistad, Mauthausen, St.Leoanhard, Ebensee, Bürmoos ,Grödig esir kampi ile Bayern eyalet sınırında yer alan Traunstein'daki esir kampı buraya yarım saat uzaklıðındaydı. Traunstein'daki esir kamp karargahında askerlik görevini yapanlardan biri de gönüllü Çavuş rütbesindeki 25 yaşlarındaki Adolf Hitler'di.
1915 ile 1920 yıllarına kadar Traunstein esir kampında binlerce Rus, Fransız ve Ýtalyan esir asker çalıştırıldı. Ne hikmetse Hitler, başa geldiðinde bu kampları unutmamıştır. Hitler'in hüküm sürdüðü 1933 ile 1945 yılları arasında bu bölgedeki kamplar Nazi Subay okulları olarak tekrar faaliyete geçer.
Mart 1933'te kurulan Nazilerin ilk toplama kampı Dachau toplama kampına baðlı Salzburg bölgesindeki Bad Vigaun - Kuchl Steinberg taş ocaðında Nazi faşizmine karşı çıkan ve Yahudi olmayan yüzden fazla siyasi tutsak zorla çalıştırıldı. Savaştan sonra, 1946'da bu okulları yıkan Salzburg - Grödig belediyesi 5 binden fazla esire ait mezarlıkta esirlerin anısına bir anıt dikti.
KÜRT MUSTAFA'NIN KAMP GÜNLERÝ...
Avusturya'nın merkez esir kampı olan Salzburg – Grödig’deki esirler, ülkenin diger kentlerindeki iş gücünün giderilmesi için, esirleri mesleklerine göre ayırmıştı. Ýş gücünün gerektiði kentlere gönderilen esirlerden biri de Çavuş Mustafa Şimşek'ti. Aksaray-Ekecik Kürtlerinden Gelesinli Mustafa Şimşek, Viyana'daki Tuna nehrinde gemilerinde bir gurup esir asker ile yükleme ve boşaltma işlerinde yıllarca çalıştırıldı.
1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Avusturya-Macaristan Ýmparatorluðu, 3 Kasım 1918 yılında Ýtalya'nın Padua kentinde, Ýtilaf Devletleri ile barış antlaşması imzaladı. 20 Kasım 1919 yılında Ýtilaf Devletleri tarafından Mondros Mütarekesi Antlaşması gereði Avusturya'daki esir askerler ülkelerine iadesine karar verildi.
Avusturya-Macaristan Ýmparatoru Franz Joseph Hanedanlıðı'nın emriyle Çavuş Mustafa Şimşek Viyana’da özgürlüne kavuştu. Ancak memleketine dönme niyetinde deðildir. Ero aşiretinden Erdoðanlara mensup gençlik yıllarından beri sevdiði Zeynep ile evlenmesi için para biriktirmesi gerekmektedir. Bundan dolayı Viyana’da tanınan Austria Metallwarenfabrik A.G.'deki metal fabrikasında işe başlar.
FABRÝKATÖR KIZI MARÝA ÝLE AŞKI...
Mustafa’nın zekası, azmi işinde başarılı olması gözden kaçmaz. Fabrika sahibi kendisine çok yakın ilgi gösterir. Bu samimiyetini onu bir akşam yemeðine davet ederek pekiştirir. Çok sevdiði Mustafa’yı ailesi de benimser. Bu tanışma aynı zamanda Ingeneur Langer’in kızı Maria için yeni bir dönemin başlangıcıdır. Mustafa’nın dürüst kişiliðini beðenen Maria ona aşık olur.
Maria iş yerine giderek Mustafa’yı daha sık görmeye başlar. Mustafa da Maria’nin ilgisine karşılıksız deðildir. Ingeneur Langer’in kızı ve Mustafa’nın evlenmesini hatta hisselerini kızına devir etmeyi bile planlar. Ancak Mustafa her şeye raðmen seçimini özlemini duyduðu gençlik yıllarında sevdiði Zeynep’ten yana yapar.
Aksaraylı Mustafa, Ingeneur Langer ve kızı Maria’nın bütün ısrarlarına raðmen 1921 yılının Mart ayında memleketi Gelesin köyüne dönmek için yola çıktı. Viyana’dan aylarca sürecek zorlu bir yolculuk sonucunda köyüne varan Mustafa, Ero aşiretine mensup köyün ileri gelenlerinden Halil Ýbrahim Erdoðan'ın yeðenlerinden Zeynep ile evlendi.
Bir oðlan ve iki kız çocukları olur. Oðlu Mehmet 1930 yılında dünyaya gelmişti. Kızlarının ismi ise Ayşe ve Altın'dı. Sonraki yıllarda Mustafa Şimşek, Mala Avdilere (Yalçın)’lara mensup köyde Üttan ile ikinci evliliðini yaptı. Bundan da Sevim adli bir kız çocuðu dünyaya geldi. Birinci eşi Zeynep'ten dünyaya gelen Mehmet ise Büyük Pörnek´ten (Talo) ailesine mensup Haci ÝsmaIl Çicek (Haysmel)'lin küçük kızı Ayşe ile evlendi.
1923 yıllında Türkiye Cumhuriyeti ilan olduktan sonra köyde muhtarlık seçimleri yapılmıştı. Köylüler Mustafa Şimşek’i esir kaldıðı yıllardaki bilgi ve tecrübeleri göz önüne alarak onu muhtar olarak seçtiler. Mustafa, iki dönem arka arkaya muhtarlık yaptı.
Mustafa, biriktirdiði paraların bir kısmını hemen harcamıştı. Geriye kalanlar ise Avusturya-Macaristan Ýmparatorluðu’unun daðılmasının ardından geçerliliðini yitirmişti. Bu paralar çocukları tarafından uzun bir süre saklandı. Daha sonra deðerini kaybettiðine kani olup Mustafa'nın Viyana'daki metal fabrikasında emeðinin karşılıðında aldıðı o paraları yaktılar
1892 yılında Gelesinde dünyaya gelen, 20 yaşındayken askere alınan ve Çavuş iken 1914 ile 1921 yılları arasında 7 yıllık esaret hayatı yaşayan Mustafa Şimşek, 75 yaşındayken 1967'de Gelesin Köyü’nde hayata gözlerini yumdu.
ANF NEWS AGENCY