Asuri-Süryaniler diktatörlüğe 'HAYIR' diyecek

İsveç'in başkenti Stockholm'de yaşayan Asuri-Süryaniler, tek adam ve parti diktatörlüğüne giden yolu açan yeni anayasa için yapılacak halk oylamasında 'Hayır' diyeceklerini ve diktatörlüğe prim vermeyeceklerini söylüyor.

İsveç'te yaşayan 100 bin Asuri-Süryaninin büyük bir çoğunluğu Türk devletinin baskılarından kaçanlar oluşturuyor. İsveç liglerinde iki fotbol takımları, parlamentoda 5 milletvekilleri ve belediyelerde onlarca belediye meclis üyeleri, elli civarında kiliseleri ve pek çok dernekleriyle Asuri-Süryaniler, İsveç'e en iyi entegre olan göçmen gruplarının başında yer alıyor.

1980'li yıllarda İsveç'e yerleşen Süleyman Boyacı Stockholm'de kurulu Mezopotamya Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı. Dernek, Asuri-Süryanilerin İsveç'ten kaynaklanan sorunlarıyla uğraşmanın yanı sıra Türkiye, Irak ve Suriye'deki gelişmeleri yakından izliyor ve Süryani ve Kürt Halkı ile dayanışma eylem ve etkinlikleri içinde yer alıyor.

Boyacı ile yaklaşan halk oylaması dolayısyla Türkiye ve Kuzey Kürdistan gelişmeleri Süryanilerin bakışlarını ve taleplerini konu alan bir söyleşi gerçekleştirdik.

HALK OYLAMASININ MEŞRUİYETİ TARTIŞMALI

Boyacı, Türkiye'de OHAL’in ilan edildiği ve ülkenin kanun hükmündeki kararnamelerle keyfi bir biçimde yönetildiği koşullarda yapılacak bir halk oylamasının meşruiyetinin tartışmalı olacağı görüşünde.

Erdoğan'ın ülkeyi tam olarak denetimi altına alabilmek için her türlü yöntemi kullandığını, MHP gibi faşist bir partiyle işbirliği yaptığını söyleyen Boyacı, ”Erdoğan'ın ajandasında ırkçılık ve İslamiyet var. Daha önce Kürt sorununu çözmek için baldıran zehiri içtiğini söyleyen Erdoğan, 7 Haziran 2015'te ezilen halkların iradesini temsil eden HDP'nin gösterdiği başarı karşısında paniğe kapıldı. HDP'yi başkan seçilmesinin ve ülkede tek başına tahakküm kurmasının önünde engel olarak gördü” diyor.

ERDOĞAN VE SADDAM'IN YAPTIKLARI ARASINDA FARK YOK

Bir süre Irak'ta kaldığı için Saddam döneminde olanları yakından izleme fırsatı bulduğunu söyleyen Boyacı, Erdoğan ve Saddam arasındaki benzerliklere şu ifadelerle dikkat çekiyor:

”Saddam, ülkede yaşayan tüm azınlık halklara baskı ve katliam uyguladı. Baas Partisi tek parti, Saddam da tek adamdı. Tüm Irak'a hakimdi. Her türlü muhalefeti ortadan kaldırdı. Erdoğan da aynı şeyleri yapıyor ve yapılacak referandumla Saddamlaşmaya çalışıyor. Saddam ve Erdoğan arasındaki fark Saddam'ın İslamcı olmaması, bu karşın Erdoğan'ın İslamcı olması ve adım adım İslami bir rejimi getirmeye çalışması.”

AKP TÜM KAZANIMLARIMIZI YOK ETTİ

”Türkiye'de tarihte ilk kez Asuri-Süryani halkı parlamento ve belediyelerde temsil edilme şansını HDP sayesinde buldu. Bu halkımıza güç ve moral verdi. Ama 15 Temmuz'dan sonra AKP tüm kazanımlarımızı yok etti. Mardin Belediye Eşbaşkanı Februniye Akyol'u görevden aldı. Belediyelerin levhalara yazdıkları Süryanice köy adlarını sildi. Amed'de belediye önündeki Asuri heykellerini kaldırdı.”

Avrupa ülkelerinde 500 bin civarında Asuri-Süryani olmasına rağmen Türkiye'de sadece 30 bin Süryaninin kaldığına dikkat çeken Boyacı, ”Ülkede sayımız az olduğu ve gücümüz olmadığı için AKP bizi dikkate almıyor. Ama tarih ve coğrafyanın en eski halklarından biriyiz. Türk devleti bizim haklarımıza saygı göstermek zorunda” diyor.

SÜRYANİLER GERİ DÖNMEK İSTEMİYOR

Boyacı, AKP'nin Asuri-Süryani ve Ermeni halklarını Türkiye ve Kürdistan coğrafyasından tamamen silmek istediğini söyledikten sonra ”Erdoğan bunu her gün tek bayrak, tek millet, tek devlet ve tek dil gibi şeyler söyleyerek açığa vuruyor. Bu anlayış yeni anayasa ile yasallaştırılmak isteniyor. Ama sayıca  az da olsak halkımız ve diğer halkların aleyinde olan bu anayasa taslağına hayır diyeceğiz” diyor.

”Yeni anayasanın referandumda kabul edilmesi durumunda halkımızın ülkede kalma koşulları ortadan kalkar. Az sayıda olan Süryaniler de ülkeyi terk eder” diyen Boyacı, sadece Kürt, Asuri-Süryanilere değil, tüm emekçilere tek parti rejimi ve diktatörlüğüne dur demek için hayır oyu kullanmaları çağrısı yapıyor.