Biraz kibirli, biraz bencil ama tüm zamanlardaki duruşu, asaleti ve direniş geleneðinden hiçbir şey eksik etmeyen Gelidað ya da Ararat Daðı. Güneşin doðuşu kadar, batışının da yarattıðı muhteşem güzelliði seyretmeye doyum olmuyor.
Beş bin metrenin üzerindeki yükseklikleri, dik duruşları ve göðe deðen başları ile dört ülke sınırlarının birleştiði ve görüldüðü yerlerdeki simgesel daðlar. Kürtler onlara Gelidað, Ermeniler Ararat, Mesihi Yunanlar ise ateş fışkıran anlamına gelen Agirî, Türkler ise Aðrı daðı ismi ile anıyor. Geçmişten gelen söylence ve hikâyelere konu olan, kaçakçı ve ‘eşkıya’ya mesken, dengbej ve stranlara ilham, yayladaki çoban ve berivanların dillerindeki sevda türküsü, daðlılara ve yolcuya ev sahipliði geleneðini şimdilerde özgürlük savaşçılarına kucak açan eşsiz daðlar bunlar.
Asaletli duruşları ve maðrurlarına bakıp sessiz ve dilsiz olduklarına bakmayın. Başlarındaki dumanlar onların nede çok şey gördüðünü, nede çok tarihi olaya tanık olduðunu göstermeye yeterde artar bile. Geçmişte olduðu gibi yakın tarihin Mix Tepe, Çiyayê Bêçare, Geliyê Zilan gibi katliamlara yakından tanıklık ettiler. Onların yer üstündeki görkemleri kadar, yer altındaki dehliz, geçit ve tünelleri ile de bir sırlar dünyası olduðu biliniyor. Birçok hikâyeye konu olan Ararat’ın görkem ve gizemini sadece özgürlük yolcuları çözebildi. Bundan olsa gerek en iyi dostlukları da onlar geliştirebildi. Güler yüzlü gerilla komutanı Sidar, Rojhat ve Baver onun suyunda boy verdi. Sırları kadar direniş geleneði ile meşhur olan Gelidaðı merak ettik. Bir süre gözlemleyip izlenimlerimizle sizleri biraz da olsa Aðrı daðında gezdirelim dedik.
LAV AKINTILARI KÝLOMETRELERCE UZAÐA ULAŞMIŞ
Son halinin tarihsel süreç içerisinde kazandıðı karakteri hakkında derin bir araştırma edinme şansına sahip olamadık. Bu eksikliði başka bir çalışmaya bırakarak, sadece coðrafik ve sosyal yapısı ve kimi yakın tarihini ele almaya çalışacaðız. Aðrı daðı bir vücudun yapısı gibi, adeta beyninden çıkmışçasına fışkıran lavların akıntısı dört koldan kuzey ve doðu Kürdistan coðrafyası içinde km’lerce akıp gitmiş. Volkanik patlama sonucunda oluşan lav akıntısının oluşturduðu krakerlere yöre halkı kır diye adlandırıyor. Akıntıların oluşturduðu labirentlerden dolayı kırın etrafında yaşayanlar için hikaye ve anıları oldukça çoktur. Lav akıntıları sonucunda Krêkor ve hallaç kolları Kuzey Kürdistan coðrafyasına, Kirê Dembat, Kırê Bazirgan ve Demirkapıkolları ise Doðu Kürdistan sınırları içinde km’lerce akarak uzayıp gitmiş.
Büyük ve Küçük Aðrı daðları olarak Ýki dað şeklinde yükselen Aðrı Daðı, yanı başındaki Tendürek’in kraker yapısına göre çok daha büyük ve görkem sergiliyor. Bu görkemini sadece coðrafik yapısı ile de deðil, geçmiş Kürt tarihinde olduðu kadar günümüz de de Kürt özgürlük savaşçılarına ev sahipliðinde sergiliyor.
NATO DESTEKLÝ EN FAZLA KORUNAN SINIR AÐRI DAÐI
Direnişe ev sahipliðinden dolayı sürekli özgürlük savaşçılarını baðrında saklamanın yanında görkem ve asaleti ile yerli ve yabancı birçok insanın ziyaret etmek istediði bir mekâna dönüşmüştür. Ancak Aðrı Daðı’na Türk devletinin askeri amaçlarla geliştirdiði engellerden dolayı Ýran, Türkiye, Ermenistan ve Nahcivan’dan görünen bu muhteşem güzelliðini seyredip ilham almak isteyen yerli ve yabancı turist ziyaretçilerine maalesef şimdilik istenilen ev sahipliðini yapamıyor.
Ev sahipliðini yapamamaya gerekçe olan süreç Aðrı isyanında Türklerin Ýran devletine Kelareş karşılıðında isyanı bastırmak için Küçük Aðrı daðını sınırlarına dâhil etme ile başlar. Daha sonra Türklerin NATO’ya girmesi ile sosyalist bloða karşı en fazla silah ve teknik donatımı ile doruk noktasına vardırdı. NATO destekli korunan bu sınır ikiye bölünen Celali ve Hayderi aşiretleri için Serhat’ta çekilmez olsa da yoðun şekilde kurulan karakol, mayın, tel ve askeri tedbirlerle bölgede en fazla korunan bir sınır olma özelliðini kazanmış oluyor.
BAÐRINDAN ÇIKAN SU HAYAT VERÝYOR
Aðrı Daðı’nı biçilen bu statü ve sonuçlarını başka bir mecrada tartışmak üzere ara veriyor, daha çok onun gizemini ve coðrafyasını tanımaya dönelim. Biraz bencil dedik Ararat’a. Yüksek olmasından dolayı güneşin doðuşunda ilk ışıkları üstüne çeker. Bu bencilliði batışındaki son ışınları da üstüne çekerekten yaşar. Etrafındaki coðrafyadan sürekli farklılıðını yüksekliði ile sınırlı tutmaz. Büyük Aðrı Daðı’nın üstündeki kristal beyazlıðındaki karları yılın 12 ayında korur. Güneşin ilk ışıkları ile kristal beyazlıðındaki karlar ışıl ışıl parlamaya başlar. Kibrinden mi, yoksa yüceliðinden mi bilinmez sürekli üstünde bulutları toplar. Bu özeliðinden dolayı yer yer yaðmur bulutlarını üstüne çekip etrafındaki coðrafyanın yaðmur sularını almasını bile engeller.
Yükseklikleri soðuk hava ile birleşince yılın 12 ayında büyük kar kütlelerinin üstünde birikmesine neden olur. Öyle ki, bir önceki yılın karı erimeden ertesi yılın karı üstüne geliyor. Bu kar daðlarına güneşin ışınları deyip erittiðinde ise oluşan su derecikleri etrafındaki coðrafyadaki canlılara hayat olarak döner. Agirî’nin karlarından beslenen Karasi ve Aras nehirleri Türkiye, Ermenistan, Nahçivan ve Ýran sınırlarını oluşturarak daha kuzeylere doðru akarak gider. Bu iki büyük nehrin yanında Agirî’nin kuzey yamaçlarından akan sular ise Murat nehrini besler.
Agirî yâda Gelidað coðrafyası daðlık ve yayla olmasından dolayı yörenin de tek geçim kaynaðı hayvancılık için temel mekân oluyor. Sınırların Kürt toplumda oluşturduðu toplumsal parçalanma Gelidað da gelişmiş. 1927 Aðrı isyanları ile askeri mesken haline getirildikten sonra Serhat coðrafyasının en büyük aşiretlerinden olan Celali aşireti de Kuzey ve Doðu olmak üzere yabancı isimlerle ikiye bölünerek, yabancı ülkeler olan Ýran ile Türkiye arasında Kasr-ı Şirin’den sonra kalıcı bir sınır olarak kaldı. Bu suni sınırları tanımayarak ticaret ve aşiret içi kız alıp vermeler devam etse de her seferinde mayın ve askeri operasyonlarla bedel ödemeden edemediler. Asya ve Avrupa kıtalarının geçiş hattı olmasından dolayı yörede halen sınır ticareti kısmi oranda yapılmak istense de Ýran ve Türk devletinin yer yer ortaklaşa gerçekleştirdikleri yoðun askeri tedbirleri sonucu bu kapıda kapanmış oluyor. NATO destekli ve yüksek teknoloji ile korunan sınırlarda ya mayınlardan ya da Türk Ýran devletinin askerlerinin açtıðı ateş sonucu her yıl binlerce Kürt hayatını kaybediyor.
ÝBLÝSÝN IŞIÐINDAKÝ GERDANLIK
Agirî isyanından sonra Türkler Kelareş karşılıðında Küçük Aðrı’yı sınırlarını dahil ettiðini söylemiştik. Küçük Aðrı’yı sınırlarına dahil edip, katliam sonrasında o ünlü ‘hayali Kürdistan burada meftundur’ karikatürünü çizdikten itibaren her yıl yeni askeri tedbirlerle çizilen sınırlar ‘geçilemez’ hale getirilmek istendi. Türk devleti NATO’ya dahil olduktan sonra da Sosyalist Rusya’ ya karşı bir askeri hat ve gözetleme merkezine dönüştürülen Aðrı daðının Doðu yamaçlarındaki etekleri tel, mayın tuzak ve askeri araçlarla donatılıp, tüm sınır boyunu aydınlatan bir elektrik şebeke hattı kuruldu. Agirî sınırı boyunca çekilen bu elektrik hattı gece olup aydınlatıldıðında büyük Agirî’nin asaleti altında küçük yıldızlar olarak sönük olsalar da daha aşaðılardan bakıldıðında bir gelinin gerdanlıðını andırıyor. Ancak bu ‘görgüsüzce’ ye kaçan cazibe Kürdistan’ı parçalayan sınırların bir gerçekliði olarak gözlere batmaktan öteye bir anlam ifade etmiyor.
MEZARDAN DÝRENÝŞE DÖNEM MEKÂN ARARAT
Bir çok tarihi direnişe tanıklık eden Ararat Daðı 1928 yılında Ýhsan Nuri Paşa önderliðinde Kürt direnişçilerinin başlattıðı ve tarihe Aðrı isyanı olarak geçen isyanı bastırmak için Türkler ile Ýran arasında yapılan anlaşma ile Küçük Aðrı Türk sınırları içine dahil edilir. Bu anlaşmadan sonra tarihin ünlü ‘Muhayyel Kürdistan burada meftundur’ sözünün yazılı olduðu karikatür çizilmişti. Ancak tarihi tekerrür edemeyecek derecede bir özgürlük yürüyüşünü başlatan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan Kürdistan seferini 1977 yılında Doðubayazıt’ın Ortulu köyünden başlatması tesadüf olmasa gerek.
Aðrı Daðı’nın plato uzantısının Erzurum’a kadar uzandıðı söyleniyor. Bu karakterinden mi bilinmez Öcalan’ın buradan başlattıðı özgürlük yürüyüşü de dalga dalga Kürdistan’ın diðer alanlarına yayılmıştı.
Aðrı daðının sınırları Kuzey Kürdistan’da Aðrı, Van, Iðdır’ı içine alır. Doðuda ise Mako şehri ve ona baðlı geniş coðrafyayı etrafta barındırıyor. Volkanik Tendürek daðına oranla daha yüksek olan Agirî paralel bir şekilde iki dað şeklinde yükselir. Ve farklı açılardan bakıldıðında ise yüksekliklerindeki görüntü deðişmektedir.
ÇAÐDAŞ DÝRENÝŞ MEKÂNINDA ARARAT
20.yy. Kürdistan tarihinin önemli direnişlerinden olan 1928 yılındaki Ýhsan Nuri Paşa direnişi ile simgeleşen Agirî yâda Gelidað Türk ve Ýran egemen devletlerinin baskı ve zulmünden kaçan Kürt direnişçileri sürekli bu daðı mesken edindi. Türk devleti 1928 yılında isyanı bastırmak için Ýran’a Kelareş alanını Ýran’a vererek Küçük Aðrı Daðı’nı da içine alan imha operasyonu düzenleyip katliam yaptıktan sonra ünlü karikatür olan ‘muhayyel Kürdistan burada meftundur’ çizdi.
Ýhsan Nuri Paşanın direnişinden 55 yıl sonra aynı mekanda gerilla savaşını ademi merkezi bir şekilde yürüten Ahmet Kesip (Mahir)’in ardından kesintisiz bir şekilde gerilla aðrı daðı ve çevresinde gerilla direniş mücadelesini yürüttü.
KÜRT KLASÝK MÜZÝÐÝNÝ MEKÂNIDIR SERHAT
Genel anlamda coðrafik olarak yöre Serhat olarak tanınsa da Serhat’ın simgesi olan Ararat’ı anmadan geçen, onunla bir anı ve hikâyesi olmayan bir Serhatlı’ya rastlanmaz. Serhat büyük oranda yayla olduðundan hayvancılıkta burada yaygındır. Yayla ve meralarının ünlüleri kadar dengbêjleri de ünlüdür. Türk özel savaşının Serhat’ta hayvancılıðı sınırlayıcı ve yok edici yaklaşımlarını bir kenarda tutarsak hayvancılık yörenin neredeyse tek geçim kaynaðı. Karların fazla olmasından dolayı yaylaları meşhur olur Serhat’ın. Buna zozanlardan akan sütbeyazı soðuk suları, Berivanların saðdıkları sütün taze peynir ve ayranlarına dengbêjlerin klamlarını da eklemek gerekir. Serhat yöresinin dengbêj kültürünün yaygın oluşu ile ulaşan klasik müzik kültürünün burada köklü oluşunu coðrafik yapısından kaynaðını aldıðını söylemek gerekir. Şakiro, Avdalê Zeynikê. Tahiro, Zahiro ve öte taraftaki Xerapetê Xaço bunlardan bir kaçı. Bu dengbêjler sözlü Kürt edebiyatının geçmişten günümüze taşıyan birer köprü olmuşlardır. Halen dinlemekten usanmadıðımız birçok klam bu dengbêjlerin seslendirdiði eserlerdir. Her biri gerçek bir olaydan esinlenerek seslendirilen klam ve ezgilerin tümünde bir tarihi kesitini oluşturuyor.
AGÝRÝ’NÝN YANI BAŞINDAKÝ TARÝHÝ MEKÂN AHMEDÊ XÂNÊ
Serhat ve Gelidaðı anlatıp Ahmedê Xânê yâda halkın deyimi ile Xânê Baba’yı anmadan geçilmez. Yazılı Kürt edebiyatının en eski eseri Mem û Zin’i yazan Xânê babanın mezarı Aðrı daðının yanı başında Doðubayazıt’ta bulunuyor. Ne yazık ki, işgalci Türk güçlerinin Kürdistan coðrafyası ve tarihi mekânlarına uyguladıkları ambargo ve yasaklardan Aðrı Daðı gibi Xânê Babada nasibini alıyor.
Farklı açılardan bakıldıðından farklı görünen Aðrı daðların güzelliðini görmek isteyen ve Xanê baba gibi tarihi mekânları ziyaret etmek isteyen birçok yerli ve yabancı turist ve ziyaretçi engellemelere raðmen ziyaretler azda olsa devam ediyor. Ancak onun her anı ayrı bir güzellik taşıyan Geli Daðı’nın güzelliklerine tanıklık etmek ve gizemli hallerini görmek için onunla yaşamak gerekir. Bu hülyayı yerli ve yabancı ziyaretçiler Türk devletinin askeri yasaklarından dolayı şimdilik yaşamamaktadır. Bu ayrıcalık şimdilik hem direniş, hem de Agirî’yi yaşamsal gerekçeleri haline getiren ve bu amaçla daðları özgürlük mekanı edinen güneşin çocuklarına nasip olmaktadır.