2015 yılında Paris’te düzenlenen COP21 İklim Konferansı sonunda kabul edilen Birleşmiş Milletler İklim Anlaşması, 2016 yılında dönemin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Barack Obama tarafından imzalanıp, onaylanmıştı. 147 ülkenin kabul ettiği anlaşma, küresel ısınmanın 21’inci yüzyıl sonuna kadar (1880 yılına oranla) 2 dereceyle sınırlandırılmasını ve bu amaçla da atmosfere salınan zararlı gazların azaltılmasını öngörüyor.

Ancak küresel ısınma ve iklimsel değişiklikler konusunda ‘şüpheci’ grupta yer alan yeni Başkan Donald Trump, anlaşmadan çıkılmasını vaat etmişti.

Donald Trump’ın geçtiğimiz hafta sonunda İtalya’daki G7 Zirvesi’nde de ‘ikna edilemediği’ basına yansımıştı. Trump’ın kararını bu hafta içinde vermesi bekleniyor.

KESİNLİKLE ZARURİ BİR ANLAŞMA

Donald Trump’ın kararını vermek üzere olduğu ve bu kararın olumsuz olacağı beklenirken, BM’den üst düzeyde uyarı geldi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İklim Anlaşması’nın küresel ısınmanın önlenebilmesi için ‘kesinlikle zaruri’ olduğunu söyledi.

Anlaşmanın uygulanmaması halinde iklimsel değişikliklere yol açacak ısınmanın önlenemeyeceğine vurgu yapan Guterres, isim vermeden Trump’a seslendi. Guterres, “Eğer bir hükümet bu anlaşmaya yönelik tüm dünyada oluşan istek ve zorunluluğu sorgularsa, bu, diğerleri açısından ‘daha güçlü bir şekilde birlik olmaları’ için bir nedendir” diye konuştu.

YEŞİL EKONOMİYE YÖNELMEYEN ŞİRKETLERİN ‘GELECEKLERİ KARANLIK’

New York Üniversitesi’nde konuşan Guterres, küresel ısınma ve buna yol açan zararlı gazların salınımının aşağıya çekilmesi hedefi için ‘herşeyin yapılması gerektiğinin’ de altını çizdi.

İklim Anlaşması’nı ‘insanlık tarihinin önemli bir anı’ olarak niteleyen Guterres, birçok büyük enerji şirketinin hükümetleri beklemeden yenilenebilir enerjilere yönelmesinin de olumlu bir gelişme olduğunu dile getirdi. Petrol, kömür ve gaz gibi klasik fosil enerjilerde ısrar eden şirketleri de uyaran Guterres, “Yeşil ekonomiye yönelmede başarısız olanlar ‘karanlık bir gelecek görecekler’ diye konuştu.