Nairobi merkezli Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve verileri listeleyen Columbia Üniversitesi'ndeki Sabin İklim Değişikliği Yasası Merkezi'nin raporu iklimi kurtarma mücadelesinin artık mahkemelerden geçtiğine dikkat çekiyor.
Rapora göre dünyadaki iklim anlaşmazlıklarının sayısındaki artış 2017 ile 2022 arasında iki kattan daha fazla oldu. Rapor, iklimle ilgili dava sayısının 2017'de 884'ten 2022'nin sonunda 2180'e yükseldiğini kayda geçirdi.
Hükümetlerin iklim meselelerindeki eylemsizliğini veya büyük şirketlerin çevreyi kirleten politikalarını kınanırken, vatandaşların giderek artan şekilde uluslararası, bölgesel veya yerel yargı mercilerine başvurdukları belirtiliyor.
BM Çevre Direktörü Inger Andersen'e göre, hükümetleri ve özel sektörü eylemsizliklerinden veya zararlı eylemlerinden sorumlu tutan yasal işlem, iklim kriziyle mücadelede kilit bir mekanizma haline geliyor.
Bu iklim davaları hala ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde açılırken, dünyanın geri kalanına da yayılmaya başladı.
Geçen yıl bu yargı prosedürlerinin yüzde 17'si gelişmekte olan ülkeler ve özellikle de hayatta kalma mücadelesi veren küçük ada devletlerinden geldi.
Örneğin, CO2 salan büyük devletleri hedef alarak emisyonlarını azaltmaya zorlanıyorlar ya da yükselen deniz seviyeleri veya mercan resifleri ve biyolojik çeşitliliğin yok olmasıyla karşı karşıya kalan çevreyi kirleten şirketler çevrecilerin hedefi oluyor.