Hava kirliliği: Her 5 saniyede bir insan ölüyor

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 47 yıldır kutlanan ve bu yıl hava kirliliğine adanan Dünya Çevre Günü vesilesiyle yapılan uyarılarda, özellikle hava kirliliğinin her 5 saniyede bir kişinin yaşamına mal olduğuna dikkat çekiliyor.

Dünya üzerinde hava kirliliğinden kaynaklı 7 milyon erken ölümün en az 3,8 milyonu bireylerin evlerde ısınma, mutfak veya temizlikte kullandığı ürünlerden kaynaklanıyor. Yine dünyada yaşayan her 10 kişiden 9’u kirli hava soluyor.

Araçlardan salınan gazlar, dizel jeneratörler, çöpler ve biyokütle enerjilerin birçok ülkede hava kirliliğine yol açtığına işaret eden uzmanlar, hükümetlerin insanların ‘yaşam hakkını’ garanti alması gerektiğinin altını çiziyor.

TEMİZ HAVA DA BİR İNSAN HAKKI

Bir basın açıklamasıyla durumun aciliyetine işaret eden BM’nin insan hakları ve çevre konusundaki özel raportörlerinden David Boyd’e göre, hava kirliliği dünyada her yıl en az 7 milyon kişinin erken ölümüne neden oluyor. “Temiz bir hava sağlamamak insanların yaşam, sağlık, refah ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının ihlalidir” diyen Boyd, dünya devletlerinin acil önlemlerle hava kirliliğini azaltması için harekete geçmelerinin önemine vurgu yaptı.

Temiz havanın tıpkı su, altyapı, gıda ve diğer tüm yaşamsal konular gibi temiz bir çevrenin vazgeçilmez bileşeni olduğunu söyleyen David Boyd, sağlıklı bir çevre içerisinde yaşamanın dünyanın 150’yi aşkın ülkesinde ulusal veya bölgesel düzeyde hak olarak tanındığını dile getirdi.

Boyd, bu hakkın tüm dünya ülkeleri tarafından evrensel düzeyde tanınması gerektiğini söylerken, hava kirliliğinin önlenebileceğine dair başta Çin olmak üzere birçok ülkeden örnekler olduğunu belirtti.

İNSAN KAYNAKLI KİRLİLİĞİN AZALTILMASI MÜMKÜN

Avrupa’nın birçok şehrinde artık dizel motorlu araçların kent içinde sürülmesi yasaklanırken, Paris gibi şehirlerde bu yasak yılın belirli dönemlerinde uygulanıyor. Ancak motorlu taşıt yasaklarının tek başına sorunu çözemediği ve başta toplu taşıma araçları ile bisiklet kullanımını daha üst düzeye çıkaracak politikaların gerekli olduğu biliniyor.

Dünya Çevre Günü vesilesiyle bir mesaj yayınlayan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de çevre ve atmosferdeki kirliliğin dünyanın geleceğini tehdit ettiğini vurguladı. Atmosfere salınan sera etkili gazların küresel ısınmanın artmasına yol açtığını hatırlatan Guterres, hükümetlere kirliliğe yol açan endüstriyel faaliyetleri vergilendirme, petrol ve kömür gibi fosil enerjilere devlet desteğini geri çekme ve yeni kömür santrallerinin inşasını durdurma gibi birçok önlemi hayata geçirmesi çağrısı yaptı.

TARIM, SANAYİ, ULAŞIM VE ENERJİ SEÇİMİ…

İnsanlık için en büyük tehditlerden biri haline gelen hava kirliliğine yol açan çok fazla etken var ve bunların büyük bir kısmı önlenebilir. Tarımsal faaliyetler atmosfere salınan sera etkili gazların yüzde 24’üne yol açıyor. Hem hayvanların saldığı metan ve amonyak hem de tarımsal dışkı ve atıkların yakılması nedeniyle hava kirliliği artıyor. Uzmanlar, aşırı düzeydeki et ve diğer tarımsal ürünlerin tüketiminin azaltılmasıyla kirliliğin de azaltılabileceğini düşünüyor. Zira başta gelişmiş ülkeler olmak üzere gıdaların önemli bir kısmının hiç satılmadan veya tüketilmeden çöpe atıldığı biliniyor.

Hava kirliliğine yol açan bir diğer önemli insan faaliyeti ise evlerde ısınma, temizlik, mutfak gibi alanlarda kullanılan ürünler. Fosil enerjiler (petrol, kömür, gaz) ile ısınma veya yemek pişirme veya temizlik için kullanılan kimyevi madde içeren ürünler en fazla göze çarpanları. Sadece ev içindeki hava kirliliği nedeniyle her yıl 3,8 milyon kişinin erken yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Bu ölümler daha çok gelişmekte olan ülkelerde yaşanıyor.

Atmosfere salınan sera etkili gazların başında gelen karbondioksitin (CO2) salınımında önde gelen diğer faaliyetler ise sanayi ile ulaşım. Enerji ihtiyacının halen önemli oranda kömür santrallerinden sağlanması veya kırsal alanlarda dizel jeneratörlerin kullanımı da endişe verici boyutta.

Yine salınan karbondioksitin dörtte birine bireysel veya toplu taşıt kullanımı yol açıyor. Trafikteki egzoz gazlarının salınımının her yıl en az 400 bin kişinin erken ölümüne neden olduğu tahmin ediliyor.

Uzmanların işaret ettiği bir diğer faaliyet ise çöplerin yakılması. Dünya genelinde halen çöplerin yüzde 40’ının açık havada yakıldığı biliniyor. Birçok ülkede geri dönüşümün yetersiz olması ve kapalı alanlar yerine açık alanda yapılan yakma işlemleri de atmosferi ciddi bir biçimde kirletiyor.

İnsan kaynaklı olmayan volkan patlamaları, toz bulutları gibi birçok doğal olayın da hava kirliliğini arttırdığı bilinen bir başka gerçek. Ancak insan kaynaklı kirliliğin önlenmesinin bile tek başına milyonlarca insanın yaşamını kurtaracağı biliniyor.