Son yıllarda yapılan çok sayıda araştırma, böcek ilaçlarının arı nüfusu üzerindeki olumsuz etkilerini doğruladı. Arı nüfusu özellikle Yaşlı Kıta Avrupa’da gerileyerek, biyoçeşitliliği tehdit ediyor.
“Arı öldürücü” olarak adlandırılan böcek ilaçları, arıların yok olmasının nedenlerindenbiri olarak görülüyor.
Ancak Avrupa’nın aksine, Küba’da arıların durumu son derece iyi durumda. Amerikan ambargosu nedeniyle böcek ilaçlarından vazgeçmek zorunda kalan Küba adası, arıcılık cenneti haline geldi. Küba’da bugün 200 bine yakın arı kovanı bulunuyor. Bu sayede 2018’de 10 bin tonu aşkın bal üretildi.
İsviçreli RTS medyasına göre, İsviçre işbirliği halinde olan arıcılardan biri üretilen balın tamamen ekolojik olduğunun altını çiziyor. Arıcı, “Böcek ilaçları, genetiği değiştirilmiş antibiyotikler arı için agresif olan bir atmosfer oluşturuyor. Arı, daha uygun, daha doğal bir atmosfere ihtiyaç duyuyor. Avrupa’da daha fazla ekolojik tehditlere, daha fazla kirliliğe maruz kalıyor” dedi.
Bununla birlikte, böcek ilaçları Küba’daki arıların durumunun iyi olmasının tek faktörü değil. Aremisa bölgesindeki bir arıcı, “Çevresel bir faktör ve yönetme faktörü var. Arıcılıkta örgütleme çok önemlidir ve Küba arıcılık sisteminde örgütlenme vurgu yapmayı bildi” diye kaydetti.
Küba ayrıca arıların korunması için gerçek bir politika uygulamaya koydu. Üretim temel strateji haline getirilirken, yeniden ormanlaşmaya dayanarak, kovan sayısı ve üretimin arttırılması hedeflendi.
Arıcılık açısından Küba cennete dönüşse de, Küba balı önünde doğal afetler tehdit oluşturuyor. Kasırgalar giderek daha sık yaşanıyor ve küresel ısınma her yıl kovanları etkiliyor.