Kurdistan’da her yemeğin bir hikâyesi var

Kurdistan’daki yöresel yemekleri ve tatları araştırarak Amedlilere sunan Şehriban Matyar ve Şimel Beyik, her yemeğin kendine ait bir hikâyesinin olduğunu söylüyor.

Her yerelin tarihsel ve kültürel kodları olduğu gibi Kurdistan’ın da kendine özgü kodları var. Bunlardan biri de yemek kültürüdür. Amed, Serhad, Xerzan ve Botan’da yemeklerin mutlaka bir hikayesi veya o yöredeki tatlardan (bitki vb.) oluşan bir altyapısı var.

Şehriban Matyar ve Şimel Beyik, Amed’de açtıkları işletmelerinde Kurdistan’daki yöresel yiyecekleri kentlilere sunuyor. Matyar ve Şimel, yeni tatlar üreterek de Kürt kültürüne katkıda bulunuyor.


Matyar, kendi imkânlarıyla Kurdistan’daki kentleri ve kırsal alanları gezip bitkiler toplayarak hazırladığı yemeklere yeni tatlar ekliyor.

TOK TUTSUN DİYE YAPILAN YEMEKLER

Birçok yemeğin bölgelere göre isim değiştirdiğini söyleyen Matyar, şöyle devam etti: “Nîsk yemeğine Zazakîde hebenîsk dedikleri için ismi öyle kalmış. Ya da Hakkari tarafına gidip yöresel tatlara ilişkin araştırmalar yaptığımda, genellikle yemeklerin yoğurt ve etten yapıldığını gördüm. O yüzden de örneğin yoğurtla yapılan yemeklere ‘Masteva’ diyorlar. Yine Hakkari’de ‘Lalepet’ diye bir tatlı var. Bu tatlı, eskiden o yörede çobanlara hayvanları otlatmak için kırsala çıktıklarında onları tok tutsun diye yapılıyormuş. Şimdi ise artık yöresel bir tat haline gelmiş. Yine Silvan’da ‘Cimîlîk’ diye bir yemek var. O da lalepet gibi tok tutulsun diye yapılırmış. Pekmez, tereyağı ve kavurmadan yapılıyor. Bunu yiyen, akşama kadar bir öğün yemek ile tok kalabiliyor. Çünkü içeriğindeki üç yiyecek de ağırdır.”

COĞRAFYAYA GÖRE DEĞİŞEN TATLAR

Otlarında yemekler ve tatların etkisi olduğunu belirten Matyar, “Hakkari’de yaz aylarında kırsalda toplanan otlar kurutulur ve kış aylarında yapılan yemeklere eklenir. Şemzînan’da ‘Şûrexwirî’ diye bir şey vardı, otları hamurlarına karıştırıp ekmeklerini öyle yapıyorlar. Amed’deki bir ot veya bir bitki ile oradakiler arasında fark var; hem tatları hem de isimleri açısından. Ellerinde ne varsa ona göre bir yemek yapmışlar. Bu her bölge için geçerli bir durumdur. Botan, Serhad ve Amed’in sosyoloji ve coğrafyasına göre tatları da değişiyor” şeklinde konuştu.

HER BÖLGEYE AİT YEMEKLER

Şimel Beyik ise, Amedlilerin genellikle etli yemekler sevdiğini ve dolayısıyla her yemekte et bulunduğunu söylüyor. Herkesin damak tadını önemsediklerini vurgulan Beyik, şunları anlattı: “Vejeteryan ve veganlar için de yemeklerimiz oluyor. Zeytinyağı kullandığımız yemeklerimiz de var, ayçiçeği yağı kullandıklarımız da. Sadece Amed bölgesine ait yemekler yapmıyoruz, her bölgeye ait yemekler yapmaya özen gösteriyoruz. Serhad, Başûrê Kurdistan ve diğer tüm bölgelerdeki tatları burada sergiliyoruz. Eskiden lokanta ve dışarıda yemek yeme alışkanlığı çok olmadığı için yemeklerde de farklılık ve zenginlik söz konusu değildi. Ama şimdi Amed’de her yerden insanlar var. Hem göç, hem memur hem de öğrenci kenti olması nedeniyle herkesin özgünlüğünü göz önünde bulundurmak zorundayız.”

YENİ TATLAR VE YEMEKLER

Beyik, yemeklerin bölgelere farklılık gösterdiğinin altını çizerek, “Örneğin dolma yemeği her bölgede farklı tatlarda yapılıyor. Yapılış şekli olarak hemen hemen aynı olsa da baharatları veya içerikleri farklı olabiliyor. O yüzden de yemeklerin isimleri değişebiliyor. Bazen de değişik tatlar ve yemekler isteyen bir kitle görebiliyoruz. Örneğin Amedliler bu konuda gelenekseldir, değişik tatlara kapalıdırlar. Ama kimileri de yeni tatlar denemek ve yemek istiyor. Onun için de elimizden geldiğince araştırmalar yaparak, yeni tatlar ve yemekler yapıyoruz. Örneğin biber dolması ve köftesini yoğurtla, fırında yapıyoruz ve hatırı sayılır bir kitlesinin de olduğunu görüyoruz. Yıllardır bu işi yaptığımız için artık kimin nasıl bir tat isteyeceğini veya yeni ortaya çıkaracağımız bir tadı nasıl oluşturacağımızı biliyoruz” diye konuştu.