Belçikalı 7Sur7 sitesinde yer alan bir haberde küresel ısınmanın insan sağlığına etkileri ele alındı.
Haber şu gözlemle başlıyor: “On yıl önce, yazın ortasında arabanızla ülkenin bir ucundan diğer ucuna gittiğinizde, ön camınız ölü böceklerle dolu olurdu. Bugün ise bu deneyi yaparsanız arabanızın ön tarafı nispeten temiz kalacaktır.”
Çevre sağlığı uzmanı Peter van den Hazel'e göre bu şaşırtıcı bir bulgu. Peter Van den Hazel, çevre tıbbı alanında uzmanlaşmış bir doktor olarak uzun süredir küresel ısınmanın sağlığımız üzerindeki etkilerini inceliyor ve çözümler bulmaya çalışıyor.
Hezel, "Daha az böcek var. Hollanda'daki bir doğa koruma alanı böcekleri saymakla görevli: eskiden en az 500 farklı böcek türü vardı. Şimdi sadece on tane sayıyorlar. Bu da bir şeylerin yanlış gittiğini kanıtlıyor” diyor.
WHO, iklim değişikliğinin sağlığımız üzerindeki yıkıcı etkisi konusunda uyarıda bulunarak birçok kez alarm verdi.
WHO Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, "Her zaman iklim krizinin bir sağlık krizi olduğunu söylüyorum" diye vurguluyor.
Dünya genelinde sıcak hava dalgaları ve yangınların damgasını vurduğu geçtiğimiz ay, şimdiye kadar rekoru elinde bulunduran Temmuz 2019'dan (16,63°C) 0,33°C daha sıcak geçti.
Sıcaklıklar dünyanın dört bir yanında yükseldi: Sardunya ve Sicilya'da 48 derece, Çin'de 52 derece ve ABD'nin Phoenix kentinde 19 gün üst üste 43 derece. 2022 yazı özellikle İtalya'da sıcaklıkla bağlantılı18 binden fazla ölüme neden oldu.
Van den Hazel'e göre bu bozulmanın sonuçları Hollanda'da şimdiden hissedilmeye başlandı.
Hezel, "Giderek daha fazla insan alerji sorunu yaşıyor. Sıcaklıklar yükseliyor. Biyoçeşitlilik azalıyor, toprak kalitesi düşüyor ve kirlenmiş su bize giderek daha fazla sorun yaratıyor” diye kaydediyor.
Hezel, "Bu şüphesiz çağımızın en büyük felaketi. Bence hala olayın boyutlarını kavramakta, gerçekten neler olacağını anlamakta başarısız oluyoruz. Bazen sıcaklıklardaki artışa çok fazla odaklanıyoruz. Ancak iklim krizinin biyoçeşitlilik, arazi kullanımı, okyanuslar ve kimyasal maddeler üzerinde de etkileri var” diye ekliyor.
Çevre sağlığı uzmanı, şunları belirtiyor: "Geçen yüzyılda her on yılda bir, hatta yirmi yılda bir yeni bir pandemi ortaya çıkıyordu. 21. yüzyılda ise bunların sıklığının büyük ölçüde arttığını görüyoruz: Koronavirüs, SARS, MERS, chikungunya virüsünün yanı sıra dang ve Batı Nil ateşi ile de uğraşmak zorunda kaldık. Tüm bunları hesaba katarsak pandemi sayısının ikiye, hatta üçe katlanacağını düşünüyorum. Ancak insanların anlaması için bunu nasıl net bir şekilde açıklayabiliriz? Kendilerine her şeyin yoluna gireceğini, yakın zamanda bu konuda endişelenmelerine gerek kalmayacağını söylüyorlar."
“Biyoçeşitlilik değişiyor” diyerek aracın ön camına ilişkin verilen örneğin bunu kanıtladığını vurgulayan Hezel, “Yoğun hayvancılık ve tarımdan kaynaklanan emisyonlar küresel ısınmanın nedenlerinden biridir ve bu da gıda tedarikimizi etkilemektedir. Toprağın dizginlenmeden kullanılması onun fakirleşmesine katkıda bulunur. Temel maddeler uzaklaştırılır ve doğanın toprağı yenilemek için yeterli zamanı yoktur. Bu nedenle bazı ürünler daha az mineral içerir” diyor.
Hezel bu durumun sağlığa etkilerini şöyle özetliyor:
“Bu mineraller vücudunuzun düzgün çalışması, enzim sisteminiz ve hormon üretiminiz için gereklidir. Eğer bu mineraller tükenirse bu sistemler artık düzgün çalışmayacaktır. Pratik anlamda bu, giderek daha fazla insanın kronik hastalıklardan muzdarip olacağı, enfeksiyonlara yatkın hale geleceği ve iyileşmenin daha zor olacağı anlamına geliyor."