1 Ocak'ta yeniden Brezilya Devlet Başkanı olan Luiz Inacio Lula da Silva hükümetinin temel hedefleri arasında, Amazon yağmur ormanlarının sömürülmesine karşı mücadele yer alıyor.

Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nden (INPE) alınan uydu görüntüleri, yılın ilk yarısında 2.649 km2 ormansızlaşma yaşandığını gösteriyor. Ocak ve Haziran 2022 arasındaki dönemde ormansızlaşan alan 3.988 km2 olarak tespit edilmişti.

Önceki yıl ormansızlaşmanın yoğun olduğu dönemde, aşırı sağcı çevre düşmanı Jair Bosonaro iktidardaydı.

Çevre Bakanı Marina Silva, perşembe günü düzenlediği bir basın toplantısında "Amazon'da ormansızlaşmada sürekli bir düşüş eğilimine giriyoruz" dedi.

Marina Silva, "Başkan Lula'nın iklim değişikliği ve ormansızlaşmaya karşı mücadeleyi bir hükümet politikası haline getirme kararının" meyvesi olduğunu ifade etti.  Yalnızca haziran ayında, ormansızlaşma 2022'ye göre yüzde 41 oranında düştü.

Luiz Inacio Lula, cumhurbaşkanı seçilmesinden bu yana, selefinin çevre politikalarını ortadan kaldırma ve yasadışı ormansızlaşmaya 2030 yılına kadar son verme taahhüdünde bulundu. Bolsonaro'nun (2019-2022) görev süresi boyunca ortalama yıllık ormansızlaşma önceki on yıla kıyasla yüzde 75 arttı.

Haziran ayında, yeni Brezilya cumhurbaşkanı, korunan alanlar içindeki yasa dışı olarak sömürülen alanların yarısının derhal ele geçirilmesi, 2027 yılına kadar korunan bu alanlardan üç milyon hektar ek alan oluşturulması ve konunun uzmanı binlerce kişinin işe alınmasını içeren eylem planını açıklamıştı.  

Bu duyuru, parlamenterlerin Çevre Bakanlığı'nın görev kapsamından, su kaynakları yönetimi ve kırsal arazi kadastrosu yetkilerini geri çekerek önemli ölçüde sınırlama kararı almasının ardından geldi.

Brezilya devlet başkanı, hedeflerine ulaşmak için düzenli olarak en zengin ülkeleri ormanların korunmasını finanse etmeye ikna etmeye çalışıyor. Bu amaçla oluşturulan Amazon Fonu'na Norveç ve Almanya şimdiden katkıda bulundu.

Çevre sorunları Mercosur (Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay Venezüella) ile Avrupa Birliği arasındaki müzakerelerin merkezinde yer alıyor. AB, Güney Amerika ülkelerini ikili bir anlaşmaya varmadan önce çevre suçlarına karşı mücadelede daha talepkar olmaya çağırmıştı.