Mezopotamya Su Forumu deklarasyonu
Güney Kürdistan'daki Mezopotamya Su Forumu'nun sonuç deklarasyonu açıklandı.
Güney Kürdistan'daki Mezopotamya Su Forumu'nun sonuç deklarasyonu açıklandı.
Güney Kürdistan'ın Süleymaniye kentinde 6-8 Nisan arasında gerçekleştirilen 1. Mezopotamya Su Forumu'nun (MSF) sonuç deklarasyonu açıklandı.
150'den fazla su aktivisti ve dostları, Süleymaniye Üniversitesi'nde 3 gün boyunca bir araya gelerek, başta Mezopotamya'da olmak üzere su sorununu çok boyutlu olarak tartıştı.
Dicle'yi Yaşatma Kampanyası ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi'nin de dahil olduğu birçok sivil toplum örgütü, çok sayıda atölye düzenledi.
2. Mezopotamya Su Forumu'nun Amed'de yapılması kararlaştırıldı.
DEKLARASYONDAN
Su Forumunun sonuç deklarasyonunda şu başlıklar öne çıktı:
"Yıkıcı ve sömürücü su politikalarına karşı durulması, özellikle kadınların ve diğer bastırılan kimliklerin üzerindeki yükün görünür kılınarak, bunun altındaki nedenlere dikkat çekilmesi,
Fırat ve Dicle sularının adil şekilde insan ve tüm varlıkların yaşamı için paylaşılmasının sağlanması amaçlı, yasal bağlılığı olan uluslararası hukuka göre müzakere edilmiş sözleşmeler için desteğin harekete geçirilmesi.
Suyun hegemonya kurulması amaçlı silah olarak kullanılmasına karşı çıkılmasının yanı sıra suyun iş birliği ve sürdürebilir barışın aracı olmasının sağlanması. Mezopotamya’daki akış yukarı devletlerin akış aşağıda yaşayan halkların suya erişim haklarını kabul etmeleri gerekmektedir.
Türkiye ve İran devletlerine, son yıllarda artan şekilde Suriye ve Irak’a akan suların kesilmesinin durdurulması çağrısını yapıyoruz.
12 bin yıl geçmişi olan antik kent Hasankeyf’i su altında bırakacak Ilısu Barajı’nın durdurulmasını ve benzersiz bir doğal ve kültürel mirasa sahip olan Güney Irak’taki Mezopotamya Sulak Alanlarının yok olmasının önüne geçilmesi çağrısını yapıyoruz.
Su yönetimini demokratikleştirecek siyaset ve uygulamaları geliştirmek için ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde ittifakların kurulması.
Suyun kullanılmasının küçük bir azınlığın değil herkesin kolektif haklarının temel alınarak sağlanması.
Akarsu ve yer altı sularından insanlarca alınan suyun çoğunun sulamaya gittiği dikkate alındığında şu noktalar önemlidir: Geçimlik, yani aile, tarımı yapan çiftçiler için temiz su yaşamsaldır. Suya yakın yerlerde kimyasallar kullanılmamalıdır. Hibrit ve GDO’lu tohumların ancak çok su verilmesi halinde verimli olabildiği ve canlı varlıklara zarar verdiği göz önünde bulundurularak yerel tohumlar kullanılmalıdır. Sulara zarar vermemek için hayvan barınakları sulara yakın yerlere kurulmamalıdır. Tarımda kullanılan su endüstri tarafından kirletilmemelidir. Sulara yakın yerlerde sulu tarım yapılabilir, ancak suya uzak yerlere su taşınmamalıdır. Bitkilere su taşımak yerine iklim ve yağış rejimine uygun bitkiler yetiştirilmelidir.
Dicle Nehri'nin üst kısımlarının yoğun şekilde tahrip edilip kirlenmesinin önemli bir nedeni, Bismil şehrine kadar olan kısmının nehir statüsünde olmamasıdır. Dicle Nehrinin bu akış yukarı kısmına tekrar nehir statüsünün verilmesi amaçlı bir uluslararası kampanyanın başlatılması çağrısını yapıyoruz.
Dicle’yi Yaşatma Kampanyası’nın (STC) Mezopotamya’daki su aktivistlerinin bir ağı olarak güçlendirilmesi ve ağ üzeri bilgi ve analizlerin paylaşılması, benzerlikler ve farklılıkların açığa çıkarılması, ortak açıklama ve raporların hazırlanıp kamuoyuna sunulması, ortak aktivite ve kampanyaların düzenlenmesi.
Mezopotamya Su Forumu’nun bir açık ortam olarak yeni karar alma süreçlerinin yanı sıra, yerel, ulusal ve bölgesel düzeyde ekolojik ve sosyal adil su politikalarının ifade edilmesinin teşvik edilmesi.
İkinci Mezopotamya Su Forumu’nu Diyarbakır’da (Amed) yakın bir zamanda düzenlenmesinin hedef olarak belirlenmesi."