Amed'in güneybatısında Dicle Vadisi içinde yer alan, 700 hektarlık Hewsel Bahçeleri, kentin yeşil alanıyla hem akciğeri, hem besin kaynağı, hem de simgesi konumunda. Dicle Nehri, Hewsel Bahçeleri, On gözlü Köprü ve Kırklar Dağı birbirlerini tamamlıyor. 8 bin yıllık Hewsel Bahçeleri'ne yönelik kıyım ise AKP eliyle sürüyor. Amed Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Dicle Vadisi Projesi'nin birinci etabı olarak bilinen "Fiskaya Şelalesi" projesi, 2011 yılının Mayıs ayında başlamıştı, büyük bir kısmı tamamlamak üzereyken tepkilere neden olan kafeye ilişkin Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, "halk isterse yıkarım" açıklaması yaparken, projeyi durdurdu. 2016 yılında Amed Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum olarak atanan Cumali Atila, projeyi yeniden hayata geçirmişti ve Fiskaya Şelalesi'nin olduğu yerde kafe yapımı devam ediyor.

AKP hükümetinin Hewsel Bahçeleri'ne ilişkin saldırıları aralıksız olarak devam ediyor. Son dönemlerde ‘Millet Bahçesi’ gerekçesiyle tarihi Hewsel Bahçeleri'ni rant çevrelerine peşkeş çekmek isteyen AKP’ye bir tepki de çevre konusunda yürüttüğü çalışmalarla tanınan ekolojist Güner Yanlıç’tan geldi.

'YANDAŞLARA PEŞKEŞ İÇİN...'

Hewsel Bahçeleri'nin UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girdiğini kaydeden Yanlıç, AKP ve sermayenin şimdi de Hewsel Bahçeleri'ne saldırdığını belirtti. Saldırıların aralıksız devam ettiğini kaydeden Yanlıç, şöyle konuştu:

"Turizm sektörünü beslemek adına özellikle ‘Millet Bahçesi’ adı altında tamamıyla kendi politikalarını hayata geçirecekleri tesisler kurularak sermayeye hizmet edecek bir alana dönüştürmek istiyorlar. 6 yıl önce DBP'li belediyelerce iptal edilen, halk ve sivil toplum örgütlerinin tepkisi üzerine iptal edilen ticaret olarak kafe işletmeciliği Fiskaya’da  durduruldu. Özellikle kayyum atanmasından sonra Büyükşehir ve Merkez belediyelerinin bütün mal varlıkları  yandaş kurumlara dağıtılmıştır. Akabinde yandaş grubun da beslenmesi için özellikle Fiskaya'da kafe işletmeleri yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekilmiştir.  Gelinen noktada biz 6 yıl önce de Hewsel Bahçeleri'ne bir çivi çakılmasını kabul etmezken, UNESCO da böyle bir kararı kabul etmeyecektir.” 

‘HİÇBİR ŞEKİLDE İZİN VERMEYECEĞİZ’

Yanlıç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün Hewsel Bahçeleri'nde bu kafe işletmeciliğine yönelik çalışmalar aralıksız devam etmektedir. Bunlarla birlikte başlayacak en sert alanı ruhsatlı bir yapı için çalışmalar devam ediyor. Kafe işletmeciliği için de emsal teşkil edeceğinden biz ekolojistler bu konuda  bu çalışmaların bir an önce durdurulması, Hewsel'e hiçbir şekilde zarar verilmemesi için mücadele edeceğiz.”

‘DUYARLI KAMUOYUNU GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ’

“Bu durumun önüne geçmek için merkezi iktidar, yerel STK’lerle görüşmelidir” diyen Yanlıç, “Yerel yönetimlerin, bir an önce yapılan yanlışa karşı durması gerekmektedir. UNESCO'nun koruması altında olan birçok kültürel mirasa ev sahipliği yapan bir yer olan Hewsel Bahçeleri, halka aittir. Tüm duyarlı kamuoyunu bu talanın önüne geçilmesi için göreve çağırıyoruz. Bu konu ile ilgili tüm kurumları da gerekli hassasiyeti göstermeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.