Demirtaş "cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla verdiği ifadede, "Cumhurbaşkanı'nın avukatı değil Bahçeli'nin avukatı suç duyurusunda bulunsaydı bir anlamı olurdu" dedi. 

Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik söylediği, "Cumhurbaşkanı'na hem hırsız diyorsun, hem de hırsız dediğin kişinin Saray'ında zevki sefa sürüyorsun" sözlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret sayılması kapsamında SEGBİS sistemiyle ifade verdi. 

Demirtaş'ın savcılık ifadesi şu şekilde:

"Cumhurbaşkanı'nın avukatı benim hakkımda neden suç duyurusunda bulunmuş anlayabilmiş değilim. Devlet Bahçeli'nin avukatı suç duyurusunda bulunsaydı bir anlamı olurdu. Doğrudan Cumhurbaşkanı'na hitaben kullandığım tek cümle söz konusu değil. Sadece Devlet Bahçeli'ye kendi sözünü hatırlattım. Nitekim Devlet Bahçeli seçim kampanyası boyunca Cumhurbaşkanı'na hırsız deyip durdu. 'Bu hırsızlardan hesap sormazsak namerdiz' diyerek seçim kampanyası yürüttü. Ben de seçimden sonra Bahçeli'ye sadece bunu hatırlattım. Ve açıkçası şunu söylemiş durumdayım: 'Cumhurbaşkanı'na hem hırsız diyorsun, hem de hırsız dediğin kişinin Saray'ında zevki sefa sürüyorsun.' 

BAHÇELİ'NİN HAKKI VAR DA BENİM SÖYLEMİM Mİ YASAK 

Bu konuşmada benim doğrudan Cumhurbaşkanı'na bir ithamım olmamıştır. Fakat ilginçtir ki, Cumhurbaşkanı'na hırsız diyen Bahçeli ile ilgili savcılık tarafından res'en veya Cumhurbaşkanı'nın avukatının şikayeti üzerine başlatılmış bir soruşturma yoktur. Kanunlara göre Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı'na hırsız deme hakkı vardır da sadece benim söylemim mi yasaklanmıştır?

SİYASİ AYRIMCILIK SÖZ KONUSUDUR

Burada açık ve net siyasi ayrımcılık söz konusudur. Bahçeli'nin HDP'ye oy verenleri şerefsiz olmakla itham ederek 6 milyon yurttaşa hakaret etmesine de savcılar fezleke düzenlememiştir. Bu konuda suç duyurumuz olmasına rağmen fezleke düzenlenmemiştir. 
Son olarak benim Cumhurbaşkanı'na dönük çok sayıda eleştiri içeren konuşmam vardır. Ama bu konuşmada hakkında soruşturma açılması gereken ben değil, Devlet Bahçeli'dir. Çünkü bu konuşmada onun cümlesine atıf yaptım." 

DEMİRTAŞ URFA'DA DA İFADE VERDİ

Demirtaş, 04 Ağustos 2013 tarihinde Viranşehir'den Ceylanpınar ilçesine giderken ilçe çıkışında TOMA ile müdahale eden polislere karşı "Hakaret" ve "Görevi yaptırmamak" suçlarını işlediği iddiası ile Viranşehir Savcısı'na da SEGBİS sistemi ile ifade verdi. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ile çok sayıda avukatın da hazır bulunduğu ifade verme işleminde, soruşturmanın polislerin şikayeti üzerine başlatıldığı öğrenildi. 

'KAMUOYU YANILTILIYOR'

Demirtaş'ın ve avukatlarının söz konusu iddialara ilişkin yaptığı savunmadan sonra, Meral Danış Beştaş adliye önünde açıklama yaptı. Polis müdahalesinin gerçekleştiği tarihte eş genel başkanlarının konvoyuna bir saldırı olduğunu söyleyen Beştaş, gazlı ve tazyikli su ile müdahale edenlerin yargılanmadan eş genel başkanlarının ifade işleme tabi tutulduğunu söyledi. Beştaş "Bunların hukukla, hukuk devleti ile Türkiye Büyük Millet Meclisinin işleyişi ile yasama dokunulmazlığı ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu yargılamalar, özellikle hızlandırılarak, sulandırılarak Türkiye ve dünya kamuoyu yanıltılmak istenmektedir." 

'DEMİRTAŞ'IN İFADE VERMESİ UTANÇ VERİCİ'

Hergün bir parlementerlerinin suçlamalarla ilgili şüpheli sandalyesine oturtulduğunu söyleyen Beştaş, "Bu tümüyle HDP'nin kamuoyuna kriminalize edilme çabasıdır. Bu yol yol değildir. Miletvekillerinin bu şekilde adliye koridorlarında SEGBİS'le, bu tip sorularla muhattap kılınması demokrasiyi bir milim ilerletmez. Sayın Demirtaş'ın bugün Viranşehir'de bu yöntemle bu şekilde sorulara muhattap kılınması utanç vericidir. Büyük bir ayıptır" dedi.