KCK, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını saygıyla andı

Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilişlerinin 52. yılında anan KCK, demokrasi güçlerini birlik, dayanışma ve ortak mücadele etrafında daha fazla bir araya gelmeye, özgür Kurdistan, demokratik Türkiye hedefini gerçekleştirmeye çağırdı.

KCK 6 MAYIS AÇIKLAMASI

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Türkiye sosyalist hareketin önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilişlerinin 52. yılında saygıyla anıyoruz. Onlar şahsında bütün devrim ve demokrasi şehitlerini saygı ve minnetle anıyor, şehitlere verdiğimiz bağlılık ve başarı sözünü bir kez daha yineliyoruz. Katliamcı, soykırımcı, faşist düzeni ve uygulayıcılarını da büyük bir nefretle kınıyoruz”dedi.  

“Türkiye sosyalist hareketin öncülerinden İlhami Aras'ın da yaşamını yitirdiğini üzüntüyle öğrendik” denilen açıklamada, “İlhami Aras yoldaş, demokrasi ve sosyalizm mücadelesi için büyük emek vermiş, Kürt halkıyla dayanışma içerisinde ortak mücadelenin gelişmesi için büyük bir çabanın sahibi olmuştur. Kendisini de saygıyla anıyor, duruşu, mücadelesi ve emekleri karşısında saygıyla eğiliyoruz” diye belirtildi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şu hususlara da yer verildi:

“Tarih her zaman olduğu gibi varlıklarını özgürlük için adayanları yüceltip ölümsüzleştirirken sömürü düzeninin sefih yaratıklarını kötülüğün karanlık dehlizlerine gömmüştür. İdamlarla devrim ve özgürlük umudunu yok edeceğini sananlar yanılmış, özgürlük umudu ve çizgisi kazanmıştır. Öldürmekle devrimcilerin öleceğini sananlar ölmüş, devrimciler ise halkların yüreğinde ve mücadelesinde yaşamayı sürdürmüşlerdir. Bütün devrimciler gibi Türkiye sosyalist hareketin önderleri olan Deniz, Yusuf, Hüseyin de halkların yüreğinde ve mücadelesinde yaşamayı sürdürmüşlerdir.  

Denizler şahsında andığımız Türkiye sosyalist hareketin önderleri bizlere büyük bir miras bırakmışlardır. Bu miras demokratik, sosyalist, özgür yaşam ütopyası ve halkların ortak mücadele stratejisidir. Bu önderleri doğru anlamak ve anılarına bağlı kalmak onların ütopyasını ve mücadele stratejisini esas almakla olur. Hareketimiz bunu esas alan bir yaklaşıma sahip olmuş, çıkışından bugüne kadar bu yaklaşımını sürdürmüştür. Önder Apo'nun halkların birliğine, demokratik ve özgür  yaşam idealine olan bağlılığı ve bunun için yarım asrı bulan büyük mücadelesi ve tarihte benzeri görülmemiş çabaları bilinmektedir. Türkiye devrimci hareketinin büyük önderlerinden Mahir Çayanlardan etkilenerek devrimci mücadeleye atılan Önder Apo, PKK'yi yaratarak, halkların demokratik, özgür birliğine dayalı özgür Kurdistan ve demokratik Türkiye’yi amaç edinmiş,  Türkiye demokratik sosyalist mücadelesiyle Kurdistan Özgürlük Mücadelesi'ni birleştirmeyi esas almıştır. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi demokratik sosyalist çizgide büyük gelişmeler sağlayarak özgür ve demokratik Türkiye, demokratik Ortadoğu mücadelesine dönüşmüştür. Devrimci sosyalist geleneğe sarsılmaz bir inançla bağlı olan Önder Apo, demokratik ulus paradigması ve demokratik konfederal sistem projesiyle halklara, kadınlara, tüm dünya insanlığına gerçek kurtuluş yolunu göstermiş, özgür yaşam çözümünü ortaya koymuştur.

Kapitalist modernite büyük bir kriz, kaos ve çöküş içerisindedir. Kapitalist hegemonik sistem yıllardır kendine özgü yöntemlerle sürdürdüğü üçüncü dünya savaşıyla içerisinde bulunduğu durumdan çıkmaya çalışmaktadır. Kapitalist modernite çöküş ve çözülüşe doğru giderken insanlığın demokratik komünal, özgür yaşam arayışı gün geçtikçe güçlenmektedir. Bunun en somut ve güçlü olduğu yerlerin başında ise Kurdistan, Türkiye ve Ortadoğu gelmektedir. Kürt halkıyla Türkiye halklarının ortak mücadele stratejisi önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır. AKP-MHP şahsında soykırımcı sömürgeci faşist düzen ve onun sürdürücüleri önemli bir darbe almışlardır. Bu stratejiyi derinleştirmek, faşizmi tümden yıkarak Türkiye'yi demokratikleştirmek sosyalist, demokratik, özgürlükçü güçler olarak bizlerin en temel görevi olmaktadır. Tarih bizleri böyle bir sorumlulukla karşı karşıya bırakmıştır. Bu tarihsel sorumluluğumuza sahip çıkmalı, halkların birlik ve dayanışmasını güçlendirerek tarihsel rolümüzü oynamalıyız. Faşizmin önemli bir darbe aldığı bir süreçte ancak demokratik güçlerin birliklerini daha da geliştirmesi ve bu temelde mücadeleyi büyütmesiyle faşizmin yenilgisi ve Türkiye halklarının demokrasi ve özgürlük beklentileri gerçekleşebilir. Demokrasi güçleri birlik ve dayanışmalarını geliştirmeli ve bu temelde mücadeleyi büyütmelidir. Denizlerin anısına bağlı olmanın en anlamlı tutumunun bu olduğuna inanıyor, bu temelde demokrasi güçlerini birlik, dayanışma ve ortak mücadele etrafında daha fazla bir araya gelmeye, özgür Kurdistan, demokratik Türkiye hedefini gerçekleştirmeye çağırıyoruz.”