Şengal’de yeni plan devrede
Xanesor Halk Meclisi’nden sonra Sinûnê Halk Meclisi binası ve Sinûnê esnafına yönelik hava saldırısından sonra örgütlendirilen provokasyonun, yeni bir planlamanın ürünü olduğu anlaşılıyor.
Xanesor Halk Meclisi’nden sonra Sinûnê Halk Meclisi binası ve Sinûnê esnafına yönelik hava saldırısından sonra örgütlendirilen provokasyonun, yeni bir planlamanın ürünü olduğu anlaşılıyor.
DAİŞ’in 3 Ağustos 2014’te başlayan işgali sürecinde Şengal’de bir tek Irak askeri bulunmazken, ferman sonrasında kendi öz savunmalarını ve öz yönetimlerini oluşturan Şengal halkına karşı on binlerce asker konumlandırıldı. BM’nin akıl danışmanlığını ve öncülüğünü yaptığı ve 9 Ekim’de duyurusu yapılan Ankara-Hewlêr-Bağdat ittifakının hemen akabinde Irak ordusu karadan Şengal öz yönetimine saldırırken, Türk devleti de hava saldırılarıyla eşlik etti. Bu saldırılar sonucunda onlarca Êzidî katledildi.
Êzidîlerin bu saldırılar karşısında geri atmayacağını gören Ankara-Hewlêr-Bağdat ittifakı, bu kez daha kapsamlı bir tasfiye planını gündeme aldı. Türk devleti, 17 Nisan’da Medya Savunma Alanları’na kapsamlı bir saldırı başlatırken, Irak ordusu da ertesi gün Şengal’de Asayiş ve YBŞ-YJŞ noktalarına saldırdı. YBŞ-YJŞ ve halkın ortak direnişi karşısında Irak ordusu geri adım atmak zorunda kaldı. KDP’nin tüm ısrarlarına karşı Mustafa Kazımi yeni bir saldırıyı göze alamayınca bu kez KDP, kendi kadrolarını öne çıkararak Şengal’de provokatif eylemler düzenlemeye başladı.
Bazı kuruluşlara, aşiret ileri gelenlerine ve yerel iş birlikçi ağına para dağıtan KDP, bunlar aracılığıyla Şengal halkını YBŞ-YJŞ ve Şengal Özerk Yönetimi’ne karşı kışkırttı. KDP bunlardan da bir sonuç alamayınca yeniden üçlü ittifak çerçevesinde bu kez daha kirli oyunlarla Şengal’e saldırmaya başladı. Planlarında bu kez sivil insanlara yönelim vardı. Şöyle: Yerleşim yerlerinde bulunan Şengal Demokratik Özerk Yönetim meclisleri ve kurumları, Türk devleti tarafından periyodik olarak havadan SİHA’larla vurulacak, aynı anda bazı siviller de hedef alınacak. Katledilen sivillerin yakınlarının tepkilerini örgütleyerek Demokratik Özerk Yönetim’e karşı kanalize edilecek ve böylece Şengal halkı kendi öz yönetimlerine karşı provokatif eylemlerle karşı karşıya getirilecek. Kuzey Kürdistan’da, Rojava’da olduğu gibi Şengal’de de Êzidîler içinde devrim karşıtı bir kitle örgütlendirilecek; devrime karşı kullanılacak. Bunun ilk örneğini 15 Haziran’da Sinûnê Halk Meclisi yakınında bulunan esnaflara yönelik saldırılar sonrasında görüyoruz.
Şengal halkı bu kirli planı görmeli, KDP-Türk istihbaratının birlikte örgütlemeye çalıştığı ajan-provokatör kitlenin örgütlendirilmesine izin vermemeli ve bu kirli planı boşa çıkarmak için de kendi ittifaklarını daha da güçlendirmeli.