Gerilla 2021’deki işgal saldırısını nasıl püskürttü?

2021'de Garê, Metîna, Avaşîn ve Zap’a işgal saldırıları başlatan Türk ordusu, HPG/YJA Star gerillalarının tarihi direnişiyle karşılaştı. Kürt halkının desteğini alan gerilla, üstün teknoloji ve kimyasal silahlarla gerçekleşen işgal girişimini püskürttü.

Türk ordusu, son aylarda birçok kez karadan ve havadan Kürdistan özgürlük gerillasının üslenme bölgeleri olan Medya Savunma Alanlarına yönelik bombardıman ardından 17 Nisan 2022 günü akşam saatlerinde yeni bir işgal saldırısı için düğmeye bastı.

Türk devletinin Savunma Bakanı Hulusi Akar “Pençe Kilit” adıyla Metîna, Zap ve Avaşîn bölgelerine “operasyon” başlatıldığını duyururken, HPG Basın Merkezi saldırıya karşı gerilla güçlerinin ilk andan itibaren direnişe geçtiğini bildirdi.

Aylardır hazırlığı yapılan yeni işgal saldırısı ise Federe Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 15 Nisan günü İstanbul’da bir araya gelmesinden sonra gerçekleşti. Zaten bir süredir KDP’nin de yeni işgal saldırısında aktif rol oynayacağına dair bilgiler Kürt basınında yer alıyordu.

Güney’den gelerek havadan askerlerin indirilmesi, KDP güçlerinin de bölgeye sevk edilerek gerillanın kuşatılmasının hedeflendiği bu yeni işgal saldırısına benzer yöntemler, 2021 yılı boyunca da yoğun olarak denendi.

Peki 2021’de işgalci güçler hangi taktikleri ve silahları denedi, Kürdistan özgürlük saldırısı bu saldırıları nasıl boşa çıkardı?

Türk devlet yönetimini elinde tutan AKP-MHP iktidarı, 2014 yılında karar verdiği “Çöktürme Planı” çerçevesinde Kürt halkı ve Kürdistan özgürlük gerillasına karşı yürüttüğü savaşı 2021’de farklı bir boyuta taşımakda kararlıydı. Sri Lanka rejiminin Tamil halkı ve savaşçılarına karşı geliştirdiği imha planının bir benzerini önüne koyan Türk ordusu, bu yeni savaş konseptinin denemelerinden birini Şubat ayında hayata geçirdi. O günlerde Erdoğan ve savaşı yöneten ekibi, bir süredir hazırlıklarını yaptıkları yeni yöntemlerin başarılı olacağından emindi.

İLK HEZİMETİ GARÊ’DE TATTILAR

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Şubat 2021’de 10 Şubat tarihini işaret ederek “Çarşamba günü millete sesleniş konuşmamı izlemenizi tavsiye ediyorum. Sizlere birçok güzellikleri orada takdim edeceğim” dedi.

Türkiye kamuoyunda gözler Erdoğan’ın iki gün sonra ne diyeceğine çevrilirken, 10 Şubat 2021 günü sabah saatlerinde Türk ordusu Güney Kürdistan topraklarına dönük kapsamlı bir işgal saldırısına girişti.

Garê bölgesine bağlı Siyanê alanını hedefleyen saldırıda 50’den fazla Türk savaş uçağı bölgeyi bombalarken, helikopterler de havadan indirme girişiminde bulundu. Bölgede kalıcı yerleşmeyi hedefleyen Türk ordu birlikleri, gerillanın direnişiyle karşılaştı ve kimyasal silahlara başvurdu.

Türk askerleri 13 Şubat 2021 günü apar topar çekilmek zorunda kalırken, hava saldırıları ile kimyasal silah kullanımı sonucu HPG’nin elindeki 12 asker, polis ve MİT üyesi ile Başûrê Kurdistanlı bir kişiyi katletti.

37 mensubunu kaybeden Türk ordusunun 13 Şubat günü gece saatlerinde kaçışı ile son bulan Garê bölgesine dönük işgal harekatında 15 HPG gerillası şehit düştü. Esirlerin bulunduğu kampta esirleri koruyan gerillalar da kimyasal saldırılarda katledildi. HPG, 16 Şubat 2021 günü yaptığı açıklamada, kampta hala kimyasal silah izlerinin bulunduğu için kampın içine girilemediğini dünya kamuoyuna duyurdu.

Garê’ye dönük başarısız işgal saldırısı sonrası Türk Milli Savunma Savunma Bakanı Akar da, sarf ettiği sözlerle kimyasal gazların kullanıldığını itiraf etti. “Sadece göz yaşartıcı gaz kullanılmıştır” diyen Akar, Türkiye’nin 1997 yılından bu yana üyesi olduğu Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) -göz yaşartıcı gaz dahil- her tür kimyasal madde içerikli gazların askeri amaçlı mağara gibi kapalı ortamlarda kullanılmasını yasakladığını görmezlikten geldi.

AYLARCA ISRAR EDİLEN YENİ SAVAŞ KONSEPTİ

Garê’deki yenilginin ardından 23 Nisan’ı 24’üne bağlayan gece Türk ordu birlikleri, Kürdistan gerillasının konumlandığı Medya Savunma Alanlarına dönük yeni işgal saldırısını başlattı. Kürdistan’ı adım adım işgal ederek Kürt özgürlük mücadelesini bastırmayı amaçlayan Türk ordu güçleri, bu amaçla gerilla için stratejik öneme sahip Metîna, Avaşîn ve Zap bölgelerini havadan indirmeler yaparak işgal etmeye kalkıştı.

HPG ve YJA Star gerillaları ise Cenga Xabur ve Bazên Zagrosê adlarıyla hamleler başlatırken Türk askerleri, yoğun geçen savaşın ilk 10 gününde birçok kez kimyasal silah ve gaz kullandı. Tüm dünyanın gözü önünde kimyasal silah kullanıp alenen savaş suçu işlemesine rağmen uluslararası arenadan hiçbir uyarı ve yaptırımla karşılaşmayan Türk ordusu, bu kirli yöntemi kalıcı hale getirdi. Ancak HPG/YJA Star gerillaları, Metîna, Avaşîn ve Zap’ta ellerindeki kıt imkanlarla kimyasal ve zehirli gazlara karşı amansız bir direnişe imza attı.

MAMREŞO, GİRÊ SOR VE WERXÊLE DİRENİŞLERİ

Türk ordusunun 23 Nisan gecesinden itibaren işgal saldırılarının ilk hedefi, Avaşîn’in Mamreşo alanıydı. Gerillalar, Şehit Munzur Tepesi’nde komutan Serhat Giravî (Kamuran Alpsar) öncülüğünde 10 gün boyunca tarihi bir direniş sergiledi. Türk ordusunun saldırıları başlar başlamaz savaş mevzilerindeki yerlerini alan 7 gerilla; 10 gün boyunca saldırıdan sabotaja, suikasttan darbelemeye yeni dönem gerilla taktiklerini hayata geçirerek işgalci güçlere darbe üstüne darbe vurdu. Türk ordusu ise günlerce havadan ve karadan savaş mevzilerini ağır şekilde bombardımana tabi tuttu.

6-8 Mayıs 2021 tarihleri arasında kimyasal silahlara karşı verilen direnişe, bu kez Avaşîn bölgesinin Aris Faris alanı ev sahipliği yaptı. Üç gün boyunca sergilenen direnişte farklı taktiklerle karşı karşıya kalan işgalci Türk askerleri ağır kayıplar verirken, 5 Kürdistan Özgürlük Gerillası kimyasal silahlarla katledildi. Türk ordusu, Avaşîn cephesinin stratejik noktalarından olan Girê Sor’da da aylarca süren gerillanın direnişi karşısında 15 Eylül 2021 günü bir kez daha yoğun biçimde kimyasal silahlara başvurdu.

YENİ TİP KİMYASAL BOMBARDIMANI DENEDİLER

Hava saldırılarıyla sonuç alamayan Türk askerleri, tonlarca TNT ve çeşitli patlayıcıyı helikopterlerle yere indirip bu mevzilerde patlattı. Bu yöntemi birçok kez denemesine rağmen gerillayı mevzilerinden sökmeyi başaramayan Türk ordusu, uluslararası anlaşmaların yasakladığı kimyasal silahlara başvurdu. Gerillalar, kimyasal gaz saldırılarını boşa çıkarınca Türk ordusu Eylül ayının ilk günlerinden itibaren yeni tip kimyasal bombardımanı denedi. Aynı günlerde KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Türk devletinin 5 aydır gerillaya karşı kimyasal silah ve zehirli gazlar kullandığını ama BM, Avrupa ve ABD’nin sessiz kaldığını belirterek, bunun suç ortaklığı olduğunu dünyaya deklare etti.

Türk ordusu, 2 Eylül’de Werxelê savaş tünellerinde direnen gerillalara karşı sabahın erken saatlerinden başlayarak tam 7 defa zehirli ve kimyasal gaz kullandı. Sonuç alamadığı her girişimin ardından kullandığı gazların miktarını ve çeşidini değiştiren Türk askerleri, 90. gününde de Werxelê alanında direnen gerillaları tasfiye edemedi. 3 Eylül 2021 tarihinde ise Avaşîn'de konumlanan YJA Star gerillaları, bu alandaki askerleri hedef alarak iki koldan sızma taktiği ile bir eylem gerçekleştirdi, eylemde 5 Türk askeri öldürüldü.

Ertesi gün kayıplarının intikamını almak için tekrardan Werxelê direniş alanlarına yönelen Türk askerleri, 4 Eylül tarihinde 17 defa Werxelê direniş alanına saldırdı. Tüm bu saldırılar gerilla güçlerince boşa çıkarılınca, sonraki günlerde tekrardan insanlık dışı uygulamalarına geri geri döndü ve ağır kimyasal bombalarla saldırılarını sürdürdü. Patladığında geniş bir alanda büyük tahribatlara yol açan ve canlıları tümden imha eden bu kimyasal silah bombardımanları sonucunda, 5 Ekim 2021 günü savaşın Werxelê cephesinde 5 gerilla şehit düştü.

KDP KÜRDİSTAN DOĞASINI İŞGALE PEŞKEŞ ÇEKTİ

Ağırlıklı olarak konvansiyonel silahlar eşliğinde hava kuvvetleriyle savaşa girişen Türk ordusu, tüm cephelerde kamera takılmış köpeklerden kimyasal gazlara kadar her türlü enstrümanı kullanmaktan geri kalmadı. Türk ordusu kimyasal silahlarla sivil halkın yerleşim yerlerini de hedef aldı. Bombardıman sırasında zehirli kimyasaldan Berwarî Bala bölgesinde bulunan Hirorê köyünden çok sayıda kişi etkilendi. Savaşın yaşandığı bölgelerin girişlerini kapatan KDP güçleri kimyasal silahların verdiği zararların tespit edilmesini yıl boyunca engellemeye çalıştı.

Direnişi kırmakta zorlanan Türk ordusu ise girebildiği yerlerde işgali kalıcılaştırmak için doğa kıyımına başladı. Türk askerleri yaz bitimine kadar işgal saldırılarında 84 yangın çıkardı. Ayrıca Türk devletinin baskıları sonucu Güney Kürdistan’da 47 köy boşaltıldı, 60 köy arazisinde ağaçlar kesildi, binlerce dönümlük tarım arazisi, bağ ve bahçe yandı veya zarar gördü. Ormanlar, ev sahipliği yaptığı milyonlarca canlıyla birlikte fosfor bombaları ve yakıcı maddelerle yakılıp küle çevrildi. Kürdistan doğasının ciddi şekilde tahribata uğraması, özellikle Güney Kürdistan’da halkın öfkesini daha da artırdı.

Türk devletinin işgal saldırılarına onay ve destek veren KDP yönetimindeki Federe Kürdistan Hükümeti, köylerin boşaltılmasını, arazilerin Türkiye’ye satılmasını teşvik etti. Ağaçların kesilip Türkiye’ye taşınması tepkilere yol açınca Hewlêr’deki Türkiye Büyükelçisi Hakan Karaçay, “Bulunduğumuz arazileri satın aldık. Satın aldığımız yerlerde yol yapıyoruz, ağaçları kesiyoruz” dedi.

2021’İN BİLANÇOSU TÜRK DEVLETİNE PAHALIYA PATLADI!

Ancak Türk ordusunun ağaçları keserek yol yapması, doğayı tahrip eden her türlü yönteme başvurması da gerillanın bölgeden çıkartılmasına yetmedi ve yıl sonuna doğru işgalci ordu geri çekilmek zorunda kaldı.

Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanlığı ise yılın son günlerinde açıkladığı savaş bilançosunda Türk ordusunun 2021’de 2 bin 25 hava, 426 obüs-havan ve 367 kimyasal silah saldırısı gerçekleştirdiğini duyurdu. Bu saldırılar sonucu 298 HPG’linin şehit düştüğünü bildiren HSM, işgalci güçlere yönelik 742 eylem yaptıklarını ve bu eylemler sonucu 861 Türk askerinin öldüğü bilgisini paylaştı.

KÜRT HALKI DİRENİŞİN ETRAFINDA KENETLENDİ

Kürt halkı ve dostları da 2021’de gerillanın işgal saldırılarına karşı sergilediği direnişin etrafında kenetlendi. Hemen hemen her gün başta Avrupa ve Kuzey ve Doğu Suriye’nin bütün kentleri olmak üzere dünyanın dört bir yanında gerillanın direnişine destek eylemleri gerçekleşti. Özellikle de Türk devletinin başvurduğu insanlık dışı savaş suçlarının teşhiri için Kürt kurum, örgüt ve organizasyonlar da birçok girişiminde bulundu.

Özetle; Zap, Avaşîn ve Metîna’da günlerce süren kuşatma ve yoğun kimyasal saldırıları altında gerillanın sergilediği destansı direniş, arkasında görkemli bir miras bıraktı; şehit düşen gerillaların fedailiği ile Kürdistan’ın dört parçası ve diasporada Kürt halkının kesintisiz gösterileri/eylemleri/kampanyaları 2021’de işgal saldırılarının boşa çıkarılmasını sağladı.