Son yüzyılda Kürdistan'da birçok kimyasal silah kullanıldı. Özellikle son 40 yılda bu saldırılar Türk devleti tarafından gerçekleştiriliyor.
1999 yılındaki kimyasal saldırı, belgelenmiş saldırılardan biridir. 11 Mayıs 1999'da Türk ordusu Şırnak'ın Bilika köyünde gerilla güçlerine karşı kimyasal silah kullandı. Burada 20 savaşçı şehit düştü. O sırada Kimyasal Necdet olarak bilinen Necdet Özel, Türk ordusunun genel kurmay başkanıydı. Bugün bu vahşet Türk devletinin kültürü haline gelmiş durumda. Türk devleti geçmişten bugüne gerillaya karşı kimyasal silah saldırılarını sürdürüyor.
10 Şubat 2021'de Garê'ye yönelik askeri saldırı gerçekleştiren işgalci Türk devleti, bunun sonucunda tarihi bir yenilgi yaşadı ve geri adım atmak zorunda kaldı. Daha sonra bu bölgede gerilla güçlerine karşı kimyasal silah kullanıldığı ve bunun sonucunda Siyanê direnişçilerinin şehit olduğu ortaya çıktı. 23 Nisan'da ise Zap, Avaşîn ve Metîna'da geniş çaplı operasyonlar başlatıldı. İlk günlerden itibaren gerilla direnişine çarpan Türk ordusu kimyasal silah kullanmaya başladı. İşgalci ordu 1 yıl içinde Siyan, Mamreşo, Zendura, Girê Sor ve Werxelê'de 367 kez kullanıldı. Bu saldırılar sonucunda 40 gerilla şehit edildi.
5 FARKLI KİMYASAL SİLAH
İşgalci Türk ordusu, Girê Sor'un direniş mevzilerine her türlü saldırıda bulundu ancak bir sonuç alamadı. 3 Eylül 2021'de yeni bir tür kimyasalla saldırdı. Bu saldırıda 6 gerilla şehit oldu. Bu saldırılardan kurtulan gerillalar, şu ifadeleri kullandı: "Türk devleti savaşta yasak olan her şeyi bize karşı kullandı. Bunlardan bazıları patlayıcılardan çıkan kimyasal ve sera gazlarıydı. Düşman şimdiye kadar hiçbir yerde göğüs göğüse savaşamadı. Bu kimyasal gazların dumanı ve kokusu farklıydı. Bazen biber gazı attılar, bazen farklı kimyasal gazlar attılar. İlk salınan gaz yeşil renkteydi, şeker tadındaydı ve yanmış şeker gibi kokuyordu. Bu gazın kokusu çok güzeldi. Baz yoldaşın şehadetine sebep olan gazın kokusu yıkama suyu gibiydi. İnsanlar üzerinde uzun süre etkili oluyordu. Bu yüzden heval Baz o an değil, daha sonra şehit oldu. Heval Baz'ın ağzından bir gün köpüklü sarı bir su aktı ve ardından şehit oldu. Düşman bazen farklı gazlar da atıyordu, çoğu beyaz renkliydi."
HPG Merkez Karargah Komutanlığı, 27 Kasım'da 5 çeşit kimyasal silah tespit ettiklerini duyurdu. HSM Merkez Karargah Komutanı Murat Karayılan'a göre; birincisi sinir gazıdır. Bu gaz Tabun olarak da bilinir. İkincisi, insanları boğan kimyasal silah. Bu kimyasal silah kloropin gazı içeriyor. Bu gaza Grenn Cross denir. Üçüncüsü yanma gazıdır. Bu gaz insanları yakar ve kurutur. Nerede kullanılırsa orayı yakıyor. Bu silahın adı Sulphur Mustant, diğer ismi Yellow Cross'tur. Bu gaz yeşil renk verir. Dördüncüsü insanları etkisiz bırakıp, geçici felce neden oluyor. Bu gaz Girê Qertal'da kullanıldı. Beşincisi biber gazıdır. Bu gaz kapalı bir yerde kullanıldığında büyük etki yaratır ve insanların ölmesine neden olur.
İşgalci ordu kimyasal silahları sadece gerilla güçlerine karşı değil, sivil halka karşı da kullandı. 4 Eylül 2021'de Metina'ya bağlı Hirur köyü halkı ve özellikle Abdullah Hiruri isimli sivil, eşi ve kızıyla birlikte bu gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı. Hirur köyündeki 3 sivil de kustu ve bilincini kaybetti. Daha sonra diğer sivillerin de bu gazdan etkilendiği açıklandı. Ancak KDP hükümeti bunu sakladı ve medyada yer almasını istemedi.
2022 YILINDA KULLANILAN KİMYASAL SİLAHLAR
2022'de Türk devleti çok yoğun kimyasal silah saldırısında bulundu.
Sadece 14 Nisan ile 14 Ağustos arasında kimyasal silahlarla bin 532 saldırı yapıldı. Bu bir yandan Türk devletinin nasıl bir yenilgi yaşadığını, diğer yandan da başta NATO olmak üzere hegemonik güçlerin işbirliğini gösteriyor. Kuşkusuz gerilla güçleri bu konuda geçmiş yıllara göre öz savunma açısından daha fazla önlem almıştır. Aksi takdirde insanların tünellerde var olma savaşını 4 aydan fazla sürdürmeleri ve aktif olarak işgalcilere darbe vurmaları mümkün değil.
Gerillla güçlerinin paylaştığı bazı belgeler:
A-Werxelê'de kullanılan termobarik silahlar;
Werxelê'deki savaş tünellerinde Türk ordusunun işlediği savaş suçları ile ilgili belgeler gün yüzüne çıktı. Gerilla güçleri bu silahların görüntülerini kayıt altına alarak kamuoyuna duyurdu. Videoda kartonların üzerlerinde TERMOBARİK yazılı olduğu açıkça görülmektedir. Bu bomba aniden yüksek ısı ile baskı yapar ve alanı parçalar. Bu nedenle Cenevre Sözleşmesi'nde yasaklanmıştır.
Yapılan araştırmalara göre, Thermos Yunanca'da 'ısı', baros ise 'ezme' anlamına geliyor. Bu silah, büyük bir patlama yaratmak için aşırı ısıtılmış şok dalgaları yaratır. Bu silahlar oksijen ve termokritik yakıtla havaya karışır ve daha sonra büyük bir patlama oluşturur. Patlama o bölgede büyük hasara neden olur. Bu silah Rusya ve ABD tarafından üretildi. İkinci dünya savaşından sonra Irak ve Afganistan'da kullanıldı. Ancak Türk devletinin bu silahları aldığı ve gerilla güçlerine karşı aktif olarak kullandığı açıktır. Girê Sor ve Werxelê'deki gerillalar, büyük bir patlamanın ardından depreme benzer bir sarsıntının meydana geldiğini belirtiyorlar.
TAKTİK NÜKLEER SİLAHLAR
B- Şehit Şahin Direniş Alanında kullanılan kimyasal silahlar;
Şehit Şahin Direniş Alanını işgal etmek isteyen Türk devleti, 2 ay boyunca farklı kimyasal silahlar kullandı. Bu alanda Bager Gever ve Avzem Çiya komutanlığında gerillalar 47 gün boyunca amansız bir direniş sergiledi. 2 Haziran'da Şehit Şahin alanında 4 gerilla şehit düştü. Gerillalar şehit düşmeden önce Türk devletinin işlediği savaş suçlarını belgelemeyi ve karargahlarına ulaştırmayı başardılar. Videoda kimyasalın siyah-beyaz tozdan oluştuğu ve gerillaların tarifine göre çok güçlü bir kokuya sahip olduğu belirtildi.
Bu gaz kişinin hemen girerek boğulmasına neden olur. Görüntülerde, gerilla güçlerinin gaz maskeleri kullandığı görülüyor. Türk devletinin kullandığı gaz, günler sonra devreye girerek insanları öldürebilir. Bu gazla birlikte biber gazı ve sarı renkli başka bir kimyasal gaz da kullanılmıştır.
C- Werxelê tüneline bırakılan kimyasal gaz;
Hareketli gerilla timleri tarafından çekilen ve 16 Temmuz'da yayınlanan görüntülerde, işgalci Türk askerlerinin tünellere kimyasal torbalar attığı görülüyor. Bu belge, Türk devletinin kimyasal silah saldırılarının ve vahşetinin en belirgin belgesidir.
D-Girê Hekarî'de birçok kimyasal silah saldırısı belgelendi.
HPG Basın ve İrtibat Merkezi yaptığı açıklamaların birçoğunda işgalci Türk devletinin Taktik Nükleer Bomba kullandığına dikkat çekti. Bu silah nedir?
Bazı araştırmalara göre, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra nükleer silahların savaş alanındaki etkisini gören hegemonik güçler, küçük ve sınırlı bir alanda kullanılabilecek bir silah yapmak için bir yöntem üzerinde çalıştılar. Bu silahın da nükleer silahlar kadar etkili olmasına dikkat edildi. Buna göre, taktik nükleer bombalar yapıldı. Bazı araştırmacılara göre bu silah, yaklaşık 50 tonluk bir patlama gücüne sahip. Örneğin, Amerikan taktik nükleer bombası B61, yaklaşık 340 ton patlayıcı yaratma gücüne sahiptir. Bu silahların asıl gücü, duvarlardan ve kayalardan geçerek genel alanı yok edebilmeleridir.
SESSİZLİK
Dünyada resmi olarak kimyasal silah kullanımı yasaktır. Bu karara göre ilgili kurumlar bunu takip etmek ve engel olmak için kurulmuştur. Ama kapitalist sistem kendi çıkarlarına göre savaşı geliştirirken aynı zamanda bu kurumları da çıkarları çerçevesinde inşa ediliyor. Kürtlere gelince bu kurumlar sağır ve dilsiz oluyor. Bugüne kadar Türk devletinin bu silahları kullandığı onlarca kez kanıtlandı. Kürdistan'da 90'lı yıllardan bugüne kadar defalarca kez kimyasal bomba kullanıldı ve insanlar katledildi.
Bu silahlarla doğa talan ediliyor. Biyolojik ve demografik bir soykırım gerçekleştiriliyor. Bugüne kadar uluslararası alanda bu kimyasal saldırılara tepki gösterilmedi ve hatta Türk devletine yeşil ışık yakıldı. Türk devletine silah satan uluslararası güçler de bu saldırıların ortağıdır. Aynı durum farklı bir yerde gerçekleştiğinde büyük bir tepki verilir ve tavır gösterilir. Bunun bir örneği Suriye'de yaşandı. Kimyasal silah kullanıldığında tüm kurumlar harekete geçti. Ama bugüne kadar kimyasal saldırılar sonucu onlarca gerilla şehit oldu, onlarca sivil katledildi. Buna rağmen hiç bir tepki gösterilmedi.
GERİLLANIN TARİHİ DİRENİŞİ
Bu saldırılar karşısında gerilla güçleri de tarihi bir direniş sergiliyor. Kürdistan dağlarında her gün kimyasal silah kullanılıyor ve bu Türk devleti tarafından rutin bir hale geldi. Ama bu durum 40 yıldır var olan gerilla mücadelesine karşı devletin nasıl çöktüğünü gösteriyor. Kürt halkı, zamanın en ağır silahlarına ve teknolojisine karşı savaşan, Türk ordusuna diz çöktüren böyle çocuklara sahip olmaktan gurur duyuyor. Werxelê, Şikefta Birîndara, Çiyayê Reş, Kurojaro, Çemço, Girê Cûdî, Girê FM, Girê Hekarî ve Girê Amediyê'de kimyasal silahlara karşı gerillalar onurlu ve kutsal bir direniş sergilemeye devam ediyor.