Ağustos ayına girişle birlikte Kürtler de yeni bir 15 Ağustos heyecanının başladığı gözleniyor. 15 Ağustos 1984 Eruh ve Şemdinli eylemleriyle özgürlük için yeni bir Kürt direnişinin başladığı biliniyor. O günden bu yana kesintisiz süren söz konusu direnişin 38’inci yılı tamamlanıp, 39’uncu yılına girilmeye hazırlanılıyor. Böylece 15 Ağustos 1984 Devrimci Atılımıyla başlayan 39’uncu ağustos yaşanıyor. Buna Kürtlerin yaşadığı 39’uncu özgür ağustos da diyebiliriz.
Çok açık ki halkların tarihi özgürlük mücadeleleri günleri ve ayları daha anlamlı yaşanır kılıyor. PKK önderliğinde gelişen Kürt özgürlük mücadelesi de böyle bir tarih ortaya çıkarmış bulunuyor. Örneğin 21 Mart, 18 Mayıs, 30 Haziran, 14 Temmuz, 15 Ağustos ve 27 Kasım gibi. Bu temelde mart ayı ‘Kahramanlık ayı’, mayıs ayı ‘Şehitler ayı’, haziran ayı ‘Fedailik ayı’ ve temmuz da ‘Direniş ayı’ oluyor. Tabi ağustos ayı da ‘Atılım ve zafer ayı’ olarak anılıyor ve yaşanıyor. Çünkü 12 Eylül faşist-askeri rejimine karşı 15 Ağustos 1984 Eruh ve Şemdinli eylemleriyle başlayan süreç bir devrimci gerilla atılımı ve zaferi olma özelliği taşıyor.
Bu açıdan 15 Ağustos için ‘Atılım ve Zafer Bayramı’ da deniyor. Ama en çok “Ulusal Diriliş ve Gerilla Bayramı” sıfatı kullanılıyor. Kürt halkı ve dostları 38 yıldır 15 Ağustos’u ‘Ulusal Diriliş ve Gerilla Bayramı’ olarak kutluyor. Gerilla bayramı olması, 15 Ağustos Devrimci Atılımının bir gerilla atılımı olmasından ileri geliyor. İlk gerilla örgütlenmesi olan HRK, 15 Ağustos 1984 akşamı gerçekleştirdiği Eruh ve Şemdinli eylemleriyle kendini ilan etmiş bulunuyor. O günden bu yana Kürt halkı, profesyonel fedai biçimindeki bir öz savunma öncülüğüne kavuşmuş oluyor. Yani 15 Ağustos esasında bir ‘Gerilla günü’ olma özelliği taşıyor.
‘Ulusal Diriliş Bayramı’ olması ise, 15 Ağustos Gerilla Atılımı temelinde gerçekleştirilen ilk tarihi devrimin ‘Ulusal Diriliş Devrimi’ olmasından ileri geliyor. 15 Ağustos 1984 Eruh ve Şemdinli eylemleriyle özgürlük savaşını başlatan gerilla, 1990’ların başında halk serihildanlarını ortaya çıkartarak, böylece Kürt toplumunu sömürgeci-soykırımcı sistemden kopartarak, bir halk ve ulus olarak özgür yaşar ve özgürlük için direnir hale getirerek, ‘yok edilip mezara gömüldüğü ve üzerinin de betonlandığı’ söylenen Kürtleri yeniden diriltmiş oluyor. Bu nedenle, Kürt toplumunda gerçekleşen devrimci değişime, ‘Ulusal Diriliş Devrimi’ deniyor.
Kuşkusuz bugünkü duruma bakılarak, 38 yıl öncesi için, “olanların fazla abartıldığı” söylenebilir. Fakat bir de 38 yıl önce Eruh ve Şemdinli’de ilk gerilla eylemlerinin yapıldığı koşulları hatırlamak, dönüp o koşullara bakmak gerekir. Bugünle hiçbir biçimde kıyaslanamayacak olan o koşullarda yapılan Eruh ve Şemdinli eylemleri bir mucize gibi algılanmıştı, çoğunlukla bir hayal gibi görülmüştü. Devam ettirilip ettirilemeyeceği ise, bu işte en kararlı olanlar açısından bile kuşkuyla bakılan bir husus oluyordu.
15 Ağustos Devrimci Gerilla Atılımı işte böyle bir ortamda başladı ve gelişti. Elde sadece hepsi de katliamla sonuçlanmış geçmiş direnişlerin acı anıları vardı. Umut veren tek şey, dünya halklarının bu konuda yürüttükleri mücadelelerin başarılı sonuçları ve bunların içerdiği devrimci düşünce vardı. Bu düşünce ile Filistin-Lübnan sahasında eğitilmiş bir avuç gerilla ile bunların bir parçası olan zindandaki devrimcilerin 1982 yılı boyunca geliştirdikleri büyük direniş söz konusuydu. Kürt tarihinin en bilinçli, örgütlü, hazırlıklı ve planlı direnişi olan 15 Ağustos 1984 Devrimci Atılımını işte yurtdışında eğitilen bu bir avuç devrimci geliştirdi ve bunu yaparken de Büyük Zindan Direnişine dayandı. Aslında 14 Temmuz 1982 Büyük Ölüm Orucu Direnişi ile ideolojik zafer kazanan zindan direniş kararını dağa taşıyıp gerillalaştırarak halka ulaştırdı.
Çok açık ki son kırk yılda Kürtler özgürlük adına her şeyi zindanda verilen bu ‘Direniş Kararı’ ve onun gerilla eylemi haline getirilmesi olan 15 Ağustos 1984 Devrimci Atılımı ile kazandı. Önderlik bu temelde gelişti, parti öncülüğü bu temelde oluştu, gerilla bu esas üzerinde örgütlendi, kadını ve genciyle Kürt halkı bu temelde eğitilip örgütlenerek direnişe çekildi. Özgürlük için savaşan halk gerçekliğine bu temelde ulaşıldı. Ulusal Diriliş Devrimi bu temelde başarıldı, Kadın Özgürlük Devrimi bu temelde başlatıldı, Rojava Devriminin temelleri bu biçimde döşendi.
Hiç kuşkusuz, sadece Kürdistan ve Ortadoğu’nun da değil, tüm dünyanın son 38 yılda yaşadığı en önemli ve anlamlı olay ve gelişme 15 Ağustos Kürt Özgürlük hamlesidir. Bu durum sadece Kürdistan ve Ortadoğu’da değişim yaratmakla kalmamış, tüm dünyada değişim yaratır hale gelmiştir. Bu nedenle, son 38 yılın en çok konuşulan ve tartışılan olayı 15 Ağustos Devrimci Gerilla Atılımıdır. Herkes kendi açısından değerlendirmelerde bulunmuş, yaşanan olayı anlamaya ve kendi çıkarı doğrultusunda yaklaşmaya çalışmıştır.
Kuşkusuz en anlamlı değerlendirmeyi de 15 Ağustos Atılımının mimarı Önder Apo yapmıştır. Daha atılımın ilk döneminde, bunun “bir inadın, bir ısrarın, bir umudun atılımı” olduğunu söylemiştir. Yani insanca özgür yaşamda ısrarın, bunun için düşmana karşı direnişte inadın ve özgür yaşam umudunun atılımı olarak tanımlamıştır. Gerçekten de 38 yıldır Kürdistan’da yaşananları en kısa ve özlü olarak ifade eden bu tanım olmuştur.
38 yıldır olduğu gibi, bugün 39’uncu yıla girerken de Kürtler, yine her alanda büyük bir gerilla ve halk direnişi içindedirler. Eruh ve Şemdinli ruhu bugün Zap, Avaşîn ve Metîna’da yaşamaktadır. 15 Ağustos Atılım ve Zafer Çizgisini bugün öncü düzeyde Zap, Avaşîn ve Metîna gerillası hayata geçirmektedir. Kadınlar ve gençler öncülüğündeki Kürt halkı, bugün 15 Ağustos Atılım ve Zafer Çizgisinde, İmralı ve Zap direnişleri öncülüğünde özgürlük savaşı yürütmektedir. 38 yıl önce Eruh ve Şemdinli’de zafer kazanan gerilla, bugün Zap, Avaşîn ve Metîna’da zafer kazanmaktadır.
15 Ağustos Devrimci Gerilla Atılımıyla Kürtler, özgürlük için mücadele etmeyi ve kazanmayı öğrenmişlerdir. Onları artık bu doğru yoldan, başarı yolundan uzaklaştırmak mümkün değildir. Çünkü her şeyi bu temelde yeniden kazanmış ve bu uğurda büyük bir ‘Şehitler Ordusu’ yaratmışlardır. Yani hiçbir şey kolay ve bedelsiz kazanılmamıştır. Kürtlerin zaferinin garantisi, özgürlük mücadelesinde bedel ödemeyi öğrenmeleri olmuştur. Artık Kürt halkını eskiye döndürmek mümkün olmadığı gibi, onu soykırımla yok etmek de mümkün değildir. Nihai zafer, özgürlük için birleşen ve direnen Kürt halkının olacaktır.
Bunlar temelinde, başta tüm gelişmelerin mimarı Önder Apo olmak üzere Kürt halkının ve dostlarının 15 Ağustos Ulusal Diriliş ve Gerilla Bayramını kutluyoruz. Zap, Avaşîn ve Metîna başta olmak üzere her alanda direnen gerillanın 15 Ağustos Bayramını kutluyoruz. Atılımın ölümsüz komutanları Agit ve Zilan şahsında 15 Ağustos Devrimci Gerilla Atılımının tüm kahraman şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz.
Kadınlar ve gençler öncülüğündeki Kürt halkının ve dostlarının, ağustos ayının her gününü 15 Ağustos Atılım ve Zafer Ruhuyla yaşayacaklarına, her günü 15 Ağustos Bayramına dönüştüreceklerine, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen Dem Dema Azadiyê ye hamlesini her alanda yeni eylemlerle ve çok daha güçlü bir biçimde geliştireceklerine inanıyoruz.
Kaynak: Yeni Özgür Politika