Adalet Nöbeti’nden izlenimler
Her yaştan, her milletten insanın akını var Merkez’e. 20 yıldır Paris’te yaşadığını söyleyen Tunuslu bir kadın, “Bu alçakça saldırıyı bana karşı yapılmış sayıyorum” diyor ve mumunu yakıp yoluna devam ediyor.
Her yaştan, her milletten insanın akını var Merkez’e. 20 yıldır Paris’te yaşadığını söyleyen Tunuslu bir kadın, “Bu alçakça saldırıyı bana karşı yapılmış sayıyorum” diyor ve mumunu yakıp yoluna devam ediyor.
Fransa’nın başkenti Paris’te 23 Aralık günü gerçekleşen katliamda yaşamını yitiren Emine Kara (Evîn Goyî), Mehmet Şirin Aydın (Mîr Perwer) ve Abdurrahman Kızıl’ın cenazeleri yasal işlemler gerekçe gösterilerek hala ailelere teslim edilmezken, halkın Ahmet Kaya Kültür merkezinde başlattığı Adalet Nöbeti devam ediyor. Gündüz Merkez’de şehit aileleriyle dayanışma ziyaretleri de sürüyor.
Şehitlerin vurulduğu yerde ve Ahmet Kaya Kültür Merkezi içinde şehit fotoğrafları ve çiçeklerle bezeli köşeler oluşturulmuş. Ayrıca şehitler için oluşturulan anı defterine farklı dillerde yazılan yazılara rastlamak mümkün. Halk şehit ailelerine ve misafirlere sunmak üzere her gün yemek yapıp Merkez’e getiriyor. Merkez’in hemen karşısında bulunan ve Mîr Perwer’in içinde şehit düştüğü Avesta restoranı da çiçeklerle donatılmış.
Gün boyu Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) Dış İlişkiler Komitesi, gelen konuklarla ilgileniyor. Gelen halka gelişmeler ve süreç hakkında bilgi veriliyor.
HER YAŞTAN, HER MİLLETTEN İNSAN AKINI
Ziyaretçilerin profiline bakıldığında her yaştan ve her milletten insanın akın ettiği görülüyor.
Ahmet Kaya Kültür Merkezi önüne gelip mum yakan ve 20 yıldır Paris’te yaşadığını söyleyen Tunuslu bir kadın, tekstil sektöründe hep Kürtlerle birlikte çalıştığını belirterek, “Ben Kürtleri çok seviyorum. Bu alçakça saldırıyı bana karşı yapılmış sayıyorum” diyor ve mum yakıp yoluna devam ediyor.
ELLERDE ‘JE SUIS EVIN’ DÖVİZLERİYLE
Adalet Nöbeti’ni ziyaret edenler arasında Fransa Ulusal Kadın Koordinasyonu Sözcüsü Suzy Rojtman da vardı. Dünyanın dört bir yanından gelen insanlar, ellerinde “Je suis Evin” (Ben Evin’im) yazılı dövizleri taşıyordu.
Merkez’i ziyaret eden KCK Yürütme Kurulu Üyesi Zübeyir Aydar da şehit ailelerinin acısını paylaşarak, “Biz savaşın içinde bir halkız. Vahşi bir düşmanla savaşıyoruz. Biz şehitlerimizle onur duyuyoruz, onların mücadelesini sürdüreceğiz. Irkçı bir saldırgan yapmış, diyorlar; bu doğru değil. Bu bir tesadüf değildir, bilerek hedef alınmıştır. Asıl hedef Evîn hevaldir. Güya adam demiş, ‘ben Kürtlere kızgınım; çünkü DAİŞ’lileri öldürmemiş, hapse atmışlar’. DAİŞ’e karşı savaşmış, yaralanmış ve tedavi için buraya gelmiş tek Evîn var Paris’te. Onu bulup katlediyorsun. Halkımızın başı sağolsun. Biz şehitlerimizin mücadelesine sahip çıkacağız “dedi.
CCAF SÖZCÜSÜ: BİR TERÖR SALDIRI OLDUĞU GÖZÖNÜNDE BULUNDURULMALI
Merkez’i kurumsal olarak ziyaret edenlerden biri de Fransa Ermeni Kurumları Koordinasyonu (CCAF) sözcüsü Franck Papazian oldu. Papazian, aileleri ziyaret ettikten sonra basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Kendi hazırladığı “Erdoğan Tehlikesi” kitabını da Ahmet Kaya Kültür Merkezinin kütüphanesine bırakan Papazian, “Türk devletinin düşman politikalarını biz Yukarı Karabağ'da gördük. Paris’te Kürtlere yönelik bu saldırı bana göre bir terör saldırısı. Bunu göz önünde bulundurmak gerekir. Irkçılık saikiyle yapılmış olabilir ama ırkçı olması onun terörist olmadığı anlamına gelmez. Biz Türk gizli servisinin gücünü biliyoruz. Yani bu kişiyi cezaevinde kendi çıkarlarına kazanmış olabilirler. Hani hiçbir iz bırakmadan Kürtlerin kalbine vurmuş olabilirler. ‘Erdoğan Tehlikesi’ adlı kitabı hazırladım. Türkiye içinde ve yurt dışında rakiplerini zayıflatarak kendi iktidarını büyütüyor” diye konuştu.